Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • okan bayülgen06.11.2004 - 17:17

    inanılmaz bir zeka,yetenek ve yaratıcılıktır kendisi.insan olmanın tüm faziletlerini barındırmanın yanı sıra zekasını kullanma alanlarıyla da kendini kanıtlamıştır.10 yıldır okan bayülgen'in kim olduğunu anlamayan adama zaten ne antoloji ne sözlük kar etmez o ayrı zaten,kendisini ve uçsuz zekasını anlayabilmek de kişinin zeka katsayısıyla doğru orantılıdır...

  • takîyüddîn05.11.2004 - 20:02

    16. yüzyılın en önemli astronomlarından biridir. Devletten görev almak üzere Kahire'den İstanbul'a gelmiş, matematik bilimindeki ustalığı nedeniyle hoş karşılanıp Sultan'a tanıtılmış ve onun yüksek yardımlarıyla rasathane hazırlanmıştır. Kurduğu rasathane o zaman için dönemin en önemli astronomi aletleriyle donatılmıştır. Yapılan gözlem, kullanılan araçlar ve çalışan astronomları ile son derece önemli bir mekandır.

    Takiyüddin'in en önemli eseri Sidretü'l-Münteha'dır. Bu eserde güneş parametreleri üç gözlem noktası yöntemi uygulanarak hesaplanmıştır. Takiyüddin, Tycho Brahe ve Copernicus dışında dünyada bu yöntemi kullanan üçüncü kişidir. Benzer sonuçlara ulaşmalarına rağmen, Takiyüddin'in güneş parametreleri konusunda yaptığı hesaplamalar 16. yüzyılda en doğru hesaplamalar olarak tarihe geçmiştir.

    Takiyüddin, eserlerinde 'saatlerden' bir astronomik araç gibi bahsetmiştir. Bu saatlerin en önemli özelliği dakik olarak, dakika ve saniyeyi verebilmesidir. Avrupa'da dakika ve saniye bulunan bir saatin yapılma tarihi ile Takiyüddin'in bu mekanizmadan bahsetmesi aynı döneme rastlar.

    Takiyüddin, Haridetü'd-Dürer ve Feridetü'l-Fikr adlı küçük bir zic'inde ondalı kesirleri kullanmış ve bu konu hakkında bilgi vermiştir. Bir başka deyişle, ondalı kesirler Avrupa'da tanınmasından çok daha önce Takiyüddin tarafından sadece tanıtılmamış, kullanılmıştır da. Bütün bunlara bakarak, Takiyüddin'in, dünyada 'ilk'leri gerçekleştiren bilginlerden biri olduğu açıkça görülmektedir.

  • marconi guglielmo05.11.2004 - 19:59

    1901 yılında,radyo dalgalarıyla ilgili yaptığı araştırmaların sonucunu aldı.mors alfabesini kullanarak ingiltereden kanadaya ilk radyo dalgalarını ulaştırdı...kanadaya ilk gelen ses S ve sonra R sesi...iletişimin başlaması çısından çok önemli bence...

  • fibonacci sayıları05.11.2004 - 19:54

    Fibonacci sayıları ve altın oran matematiğin en ilgi çekici konuları arasındadır. Leonardo Fibonacci 13. yüzyılda yaşamış bir İtalyan matematikçisiydi. Fibonacci (bu soyadının anlamı 'Bonacci'nin oğlu'dur) 1202' de, 1228 yılındaki ikinci baskısı sayesinde günümüze kadar varolmayı sürdürmüş kitabı Liber Abaci'yi ('Abaküs konusunda bir kitap' olarak Türkçeye çevirilebilir) yazmıştır. Liber Abaci, Hint-Arap sayılar sistemindeki sayısal simgelerin (1,2,3,... sayıları) Avrupa'ya girmesinde oldukça önemli bir yer sahibidir. Oldukça büyük boyutlu bir kitaptır ve o dönemde bilinen matematiğin büyük bir bölümünün kayıtlarını içerir. Cebirin kullanımı, farklı önem ve zorluk derecesinde bir çok örnek de verilerek, çok özel bir yer tutmaktadır. Ancak bunların arasından bir tanesi ve yalnız bir tanesi diğerlerinin çok ötesinde ünlü olmuştur: Günümüze erişen 1228 yılındaki ikinci baskının 123-124. sayfalarında yer almaktadır ve tavşan üretmek gibi matematikle pek ilgisi olmadığının düşünüldüğü bir konuyla ilgilidir. Temelde sorulan soru şudur; eğer bir çift tavşan her ay yeni bir çift tavşan doğurursa ve her yeni tavşan çifti kendi doğumlarından iki ay sonra yavrulamaya başlarsa, bir çift tavşandan bir yılda kaç çift tavşan üretilebilir? İlk ay yeni doğmuş bir çift tavşanımız olsun, tabi matematik bu yavruların anasız, babasız nasıl büyütülecekleri veya bu iki tavşanın da aynı cinsten olup olmaması konusuna pek girmez. İkinci ayda, bu tavşanlar daha yavrulamadıklarından, hala bir çift tavşanımız olacak. Üçüncü ayda bu tavşanlarımız yavrulayacağından iki çift tavşanımız olacak. Bu yeni doğmuş olan çift dördüncü ay doğurmayacak, oysa ana babaları yeniden bir çift yavru yapacak ve toplam üç çift tavşanımız olacak. Bu mantıkla düşünmeye devam edersek aşağıdaki sayı dizisini elde ederiz. Dizideki sayılar Ocak (ilk yavru çiftinin ortaya çıktığı ay) ile Aralık arasındaki takvim aylarının her birinde bizim kahraman tavşan çiftlerimizin sayısını vermektedir:

    1,1,2,3,5,8,13,21,34,55,89,144

    Bu diziye baktığımız zaman onun basit bir kurala dayanarak oluşturulduğunu görebiliriz. Bu kuralı sözcüklerle ifade edersek; her sayı (ilk ikisi dışında) kendisinden önce gelen iki sayının toplamından oluşmuştur. Böylece, örneğin, dizinin sonundaki Aralık ayı sayısı, Ekim ve Kasım sayıları olan 55 ve 89 sayılarını toplayarak kolayca bulunabilir...

    Eğer bir bitkiyi dikkatle incelerseniz farkedersiniz ki, yapraklar,hiç bir yaprak altaki yaprağı kapmayacak şekilde dizilmiştir. Bu da demektir ki, her bir yaprak güneş ışığın eşit bir şekilde paylaşıyor ve yağmur damlaları bitkinin her bir yaprağına değebiliyor.

    Bir bitkinin sapındaki yaprakların, bir ağacın dallarının üzerinde hemen her zaman Fibonacici sayıları bulursunuz. Eğer yapraklardan biri başlangıç noktası olarak alınırsa ve bundan başlayarak, aşağıya ya da yukarıya doğru, başlangıç noktasının tam üstünde veya altında bir yaprak buluncaya kadar yapraklar sayılırsa bulunan yaprak sayısı farklı bitkiler için değişik olacaktır ama her zaman bir Fibonacci sayısıdır.

    Mesela, yandaki resimde en baştaki dalı incelersek, başlangıç noktası olarak 1 numaralı yaprağı alırsak, kendisiyle aynı yönde bir başka yaprakla karşılaşabilmemiz için 3 defa saat yönünde bir dönüş yapmamız gerekir ve bu esnada 5 tane yaprak sayarız. Eğer bu dönüşü saat yönünün tersinde yaparsak 2 tane dönüş gerekecektir. Ve 2, 3, 5 ardışık fibonacci sayılarıdır.

    Yandaki resimde yer alan dalı incelediğimizde ise 8 yaprak üstünden geçtiğimiz 5 tane saat yönünde dönüş yaparız. Saat yönünün ters istikametinde ise bu dönüş sayısı 3 olacaktır.

    3, 5, 8 ise ardışık Fibonacci sayılarıdır.
    Bunu en üsteki bitki için şöyle de yazabilirsiniz. 3/5 (saat yönündeki dönüş başına yaprak sayısı)
    Doğada yer alan ağaçlar için bu sayılar şöyle yazılabilir.
    Karaağaç, Ihlamur Ağacı, çimen: 1/2
    Kayın Ağacı, fındık Ağacı, Böğürtlen:1/3
    Meşe, elma ağacı, kiraz ağacı: 2/5

    Sanatçıların ve psikologların tam anlayamadıkları bir nedenle altın dikdörtgenin estetik bir çekiciliği vardır. Yunan mimarisi ve çömlekçiliğinin dışında heykel, resim sanatları, mobilya ve sanatsal tasarımlar için de doğrudur. Parthenon tapınağının ön bölümünü eksiksiz olduğu dönemde, bir altın dikdörtgenin içine neredeyse tıpatıp girebilirdi. Altın orana Mısır piramitlerinin bazılarının boyutlarında da rastlanır. Leonardo da Vinci de altın dikdörtgenlerden çok etkilenmiş, hatta bu konuda hazırlanan kitaba yazılarıyla katılmıştır. Ayrıca aralarında Mona Lisa tablosunun da bulunduğu bir çok eserin tuvalin içine bu oran gözetilerek yerleştirildiği iddia edilir.

    BÜYÜK Bİ ZEKA ÜRÜNÜDÜR NETİCEDE...

  • film müzikleri05.11.2004 - 19:48

    amelie nin müzikleri hakikaten gülümsetiyordu...ama pulp fiction un olağanüstü soundrack ını unutmamak lazım.ve son olrak cesaretin var mı aşka adlı filmin müzikleri muhteşemdi...amelie'nin müziğini yapan yann tiersen adlı kişi muhteşemdir...

  • erzincan05.11.2004 - 16:24

    memleketim...toprağım...

  • mors alfabesi21.06.2004 - 03:21

    guguelmo mrconi 1901 yılında,radyo dalgalarıyla ilgili yaptığı araştırmaların sonucunu aldı.mors alfabesini kullanarak ingiltereden kanadaya ilk radyo dalgalarını ulaştırdı...kanadaya ilk gelen ses S ve sonra R sesi...iletişimin başlaması çısından çok önemli bence...

  • mors alfabesi21.06.2004 - 03:17

    dominique bauby- fransız elle dergisinde çalışan başarılı bi gazeteciyken aniden LIS yani Locked in Sendrome hastalığına yakalanıyor ve çalışırken olduğu yerde kilitlenip kalıyor.baştan aşağı felç halinde yaşayan adamın hayeket ettirebildiği tek yer sol göz kapağı.ve o adam o sol gözünü ve mors alfabesini kullanarak o halde 150 sayfalık bir kitap yazıyor adı da 'dalgıç elbisesi ve kelebek'. ne yazık ki kitabının basımını göremeden ölüyor fakat bence dominique bauby'nün bu olayı mors alfabesinin hayattaki mucizelerinden biridir...hayata dair mucizelerden biridir..

  • leonardo da vinci21.06.2004 - 03:08

    aslında baya büyük bi adam...ressamlığı dışında inanılmaz fikirleriyle mucit saylabilecek bi zeka..bi deha...
    osmanlı devleti yıllarında italya dan buraya bir sözcü göndererek dönemin padişahına(adını hatırlayamadım) şimdiki galata köprüsünü yapmayı teklif eden bi adam.o zaman kabul edilmemiş teklifi ama adam o yıllarda düşünmüş bunu işte :)) ayrıca o padişaha yazdığı mektup da kayıp...ilk tankı düşünen adam...uçmayı kafaya koyan ve bu konuda baya ciddi çalışmalar yapan adam...mona lisa'da da uyguladığı altın oran'ın en iyi kullanıcılarından...walla büyük zeka...

  • altın oran21.06.2004 - 02:55

    eskiler PHI sayısının evrenin yaratıcısı tarafından önceden tasarlandığınan inanmışlardır.1,618 sayısının altın oran olduğunu ilan etmişlerdir.Yunan partenonunun,mısır piramitlerinin,hatta new york daki birleşmiş milletler binasının mimari ölçülerinin phi sayısına uyduğunu bliyoruz.phi, mozart'ın sonatlarının düzenlemelerinde,beethoven'ın beşinci senfonisinde,bartok'un,debussy'nin ve schubert'in eserleinde görülüyor...