Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Fantastique...

Cezaevinden çıktıktan sonraki ilk icraatı aynen şu olmuştur: EVEETT NEREDE KALMIŞTIK...

Herkes bilir kim olduğunuda bu çağrışımı kullanmak daha hoşlarına gider, istanbul üniversitesi rektörü senyör alemdaroğlu canakkale belgeseli panelinde cooookk güzel tarif etmişti derin devlet politikalarını.

Hazreti Deniz baykal sayesinde bir düşüşe geçiyor bir yükselişe şimdi gene düşüşte ne yapar bırakır gene siyaseti biraz tatil yapar sonra gene gelir partinin başına.. sosyal darbuka..

Eski seçimlerden birinde katıldığı bir televizyon programında; tartıştığı konuşmayıca 'puşt, puşt oğlu puşt' falan demişti.. iyiki karşısında medyum memiş yoktu yoksa güzel bir amerikan dayağı atardı.

İslamda kadın hakları vardır bu doğru ama İslami rejim ile yönetilen ülkelerin hiçbirinde kadınların haklarının olmadığını biliyoruz.

Bugüne kadar ülkesine ne kadar faydası oldu da, bundan sonra faydası dokunsun. ha olmuştur oğlu onun yerine koltuğa oturur oda yeni akrabalarını hacca götürür getirir, arapları ziyaret eder, çöl bedevisine bizi rezil eder.. böyyylee saltanat devam eder gider..

Ne anlatmak istediğini hapisane duvarlarına bakara yazan bir insandan ne tür bir beklenti olabilir. İnsan öldürmenin cezası hapisdir, devlet ona keyfiyen ceza vermedi ama o kaçmayı uygun buldu. filmlerinin de kendi yaşantısındaki eşkiyalıktan pek farkı yok. bir insanın sanatçı olması, fikir adamı olması insanların canını almasını haklı cıkarmaz.

Elli yıldır kapısında uğraştığımız bir türlü giremediğimiz avrupa birliğine girersek bu sefer bu adam için türkiyeyi sattı derler.. nankör milletiz sapına kadar.

Her şarkı... kıyısından köşesinden bir şekilde ayrılığı anlatır.