Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • günaydın15.06.2024 - 20:07

    Günaydın.
    Her şeye rağmen neşeliyim. Her şeye rağmen mutlu.
    Dertlere, telaşelere, sıkıntılara rağmen.
    Aylarca evde kapalı kalmama, hayattan sürgün edilmeme rağmen. İçim kıpır kıpır. Sevinçli ve keyifliyim.
    Sağ olsun ihmal etmedi güneş bugün de doğmayı. İşte gök yüzünde gülümsüyor bana .
    Asık suratlı, gülmeyi unutmuş komşu kadını bile bugün gülüyor. Çocuklar mı..? Onların işi zaten gülmek.
    Bu kelebekte nerden çıktı. ? Hayata kanat çırpan.
    Serçeler karşı ağaçlarda cıvıl cıvıl.
    Güvercinler aşk peşinde.
    Bademler çiçeğe durmakta. Kediler koşturmakta.
    Oraya, buraya savrulmuş çöplere gözlerimi kapadım.
    İnadına açan çiçeklerde gözüm. Özgürce yeşeren çimenlerde.
    Hafiften soğuk bir rüzgar esiyor.
    Pandemiyi, dertleri, sıkıntıları, korkuları, kuşkuları o rüzgara saldım. Alıp götürdü.
    Günaydın hayat, günaydın gökyüzü..
    Günaydın güzel insanlar.
    Günaydın güzel dostlar....


  • günaydın15.06.2024 - 20:07

    Günaydın.
    Her şeye rağmen neşeliyim. Her şeye rağmen mutlu.
    Dertlere, telaşelere, sıkıntılara rağmen.
    Aylarca evde kapalı kalmama, hayattan sürgün edilmeme rağmen. İçim kıpır kıpır. Sevinçli ve keyifliyim.
    Sağ olsun ihmal etmedi güneş bugün de doğmayı. İşte gök yüzünde gülümsüyor bana .
    Asık suratlı, gülmeyi unutmuş komşu kadını bile bugün gülüyor. Çocuklar mı..? Onların işi zaten gülmek.
    Bu kelebekte nerden çıktı. ? Hayata kanat çırpan.
    Serçeler karşı ağaçlarda cıvıl cıvıl.
    Güvercinler aşk peşinde.
    Bademler çiçeğe durmakta. Kediler koşturmakta.
    Oraya, buraya savrulmuş çöplere gözlerimi kapadım.
    İnadına açan çiçeklerde gözüm. Özgürce yeşeren çimenlerde.
    Hafiften soğuk bir rüzgar esiyor.
    Pandemiyi, dertleri, sıkıntıları, korkuları, kuşkuları o rüzgara saldım. Alıp götürdü.
    Günaydın hayat, günaydın gökyüzü..
    Günaydın güzel insanlar.
    Günaydın güzel dostlar....


  • dedikodu15.06.2024 - 20:03

    Dedikodu
    Yurdum insanı başkalarının özeli ile neden bu kadar ilgilenir anlamış değilim. Bu merakının sebebinin sevgi ilgi ve empatiye dayalı olduğunu düşünmüyorum.
    Özel hayata ilgisinin nedeni dedikodu malzemesi toplayıp bunu dost sohbetlerinde kullanmak olduğunu düşünüyorum.
    Özel hayata saygı insana saygıdır. İnsana saygı onun Yaradan’ına saygıdır.
    Özel hayatın gizliliğini yok sayıp insanların özelini ortaya saçmak çok çirkin bir insan hakkı ihlalidir. Bu, aynı zamanda bir insana arkadan yapılan kalleşçe saldırıdır.
    Kardeşim, insanları rahat bırakın lütfen.
    İnsan tanımak istiyorsanız girin Google'ye, biyografi okuyun..





  • sarılmak12.06.2024 - 21:27

    SARILMAK...
    Bugün babalar günü. Köşemden, " babalarının kucakladığı evlatlar el kaldırsın." dedim. Şu ana kadar çok az kişi el kaldırdı.
    Dostlar..
    İtiraf edeyim, bunu bir başkası bana sorsa idi. Benim de elim havaya kalkmayacaktı; çünkü ben de babamın bana sarıldığını hatırlamıyorum.
    Katı sevgisiz bir insan mıydı babam. 1000 kere hayır. Gözü sulu denecek derecede duygulu ve sevgi dolu idi. Gel gör ki evlatlarına sarılmazdı. Bilmiyorum, belki ona da babası sarılmamıştı. Sevgisini sarılarak ifade edememişti.
    Bu konu sadece babam için değil annem için de geçerliydi. O da sarılmazdı bana . Sevgisini kelimelerle ifade etmekten uzaktı. Sarılmayı belki de önemsemiyordu. Belki de babaannemin önünde sarılmaktan çekiniyordu. Belki de geleneksel bir tavırdı. Tabii ki bu sevmiyor anlamını taşımıyordu ama sadece sarılmıyordu.
    Kendisine sarılmayan evlatlar konusunda yalnız olmadığımı düşünüyorum. Çoğumuzun, sevgisi, şefkati muhteşem olsa da sarılmayan babaların çocukları olduğunu biliyorum.
    Oysa, sarılmak, yürekteki sevgiyi ifade etmenin en güzel yolu. Annelik, babalık öncelikle ve öncelikle sarılabilmektir evlatlarına..
    Sarılmak için insanın yüreğinin olması yeterli. Kollar sonraki iş...
    Karşındakine sen tehlikeli değilsin, senin yanında olmaktan mutluyum diyorsun sarılarak.
    Birisine sarılırsan "beni anlayan biri var" diyor sarıldığın insan.
    Sarılmak kıymet bilmektir sen kıymetlisin demektir.
    Şu söz, ne güzeldir ve ne çok doğrudur: "Kıymet bilmek kaybedilenin arkasından ağlamak değil yanındayken sımsıkı sarılabilmektir."
    Sarılmanın verdiği huzur ne güzeldir. Hele acı çekenlere sarılmak ne kadar muhteşemdir. Ama dikkat etmelisiniz. Acı çekenlere sarılırken ateşe dayanıklı halde olmalısınız.
    Sarılmak evrensel sevginin sembolüdür, maliyetsiz ve bedavadır. Karşılığında çok değerli şeyler alabildiğiniz.
    Düşünebiliyor musunuz. Birine. Sarılıyorsunuz ve karşınızdakinin gönül toprağında çiçekler açıyor..
    Aslında sarılmak iki yaralı ruhun birbirine merhem olma çabasıdır. Sarılıyorsunuz, karşınızdakini teskin ediyor, onun ilacı oluyorsunuz.
    Sarılmak, koca dünyayı kucaklamak gibi bir şey. İçine koca bir dünyayı çekiyor ve dolduruyorsun.
    Dostlar, sarılma sorunumuz var. İnsanlarımızın sevgi, birbiriyle kucaklaşma problemi var. Bunu aşmalıyız.
    Sözümü dinletebilsem okullarda sarılma dersi koydururdum.*
    Dostlar...İyilikle kalınız.
    Lütfen sevdiklerinize evlatlarınıza sarılınız..
    Ahmet Yavaş

  • sarılmak12.06.2024 - 21:27

    SARILMAK...
    Bugün babalar günü. Köşemden, " babalarının kucakladığı evlatlar el kaldırsın." dedim. Şu ana kadar çok az kişi el kaldırdı.
    Dostlar..
    İtiraf edeyim, bunu bir başkası bana sorsa idi. Benim de elim havaya kalkmayacaktı; çünkü ben de babamın bana sarıldığını hatırlamıyorum.
    Katı sevgisiz bir insan mıydı babam. 1000 kere hayır. Gözü sulu denecek derecede duygulu ve sevgi dolu idi. Gel gör ki evlatlarına sarılmazdı. Bilmiyorum, belki ona da babası sarılmamıştı. Sevgisini sarılarak ifade edememişti.
    Bu konu sadece babam için değil annem için de geçerliydi. O da sarılmazdı bana . Sevgisini kelimelerle ifade etmekten uzaktı. Sarılmayı belki de önemsemiyordu. Belki de babaannemin önünde sarılmaktan çekiniyordu. Belki de geleneksel bir tavırdı. Tabii ki bu sevmiyor anlamını taşımıyordu ama sadece sarılmıyordu.
    Kendisine sarılmayan evlatlar konusunda yalnız olmadığımı düşünüyorum. Çoğumuzun, sevgisi, şefkati muhteşem olsa da sarılmayan babaların çocukları olduğunu biliyorum.
    Oysa, sarılmak, yürekteki sevgiyi ifade etmenin en güzel yolu. Annelik, babalık öncelikle ve öncelikle sarılabilmektir evlatlarına..
    Sarılmak için insanın yüreğinin olması yeterli. Kollar sonraki iş...
    Karşındakine sen tehlikeli değilsin, senin yanında olmaktan mutluyum diyorsun sarılarak.
    Birisine sarılırsan "beni anlayan biri var" diyor sarıldığın insan.
    Sarılmak kıymet bilmektir sen kıymetlisin demektir.
    Şu söz, ne güzeldir ve ne çok doğrudur: "Kıymet bilmek kaybedilenin arkasından ağlamak değil yanındayken sımsıkı sarılabilmektir."
    Sarılmanın verdiği huzur ne güzeldir. Hele acı çekenlere sarılmak ne kadar muhteşemdir. Ama dikkat etmelisiniz. Acı çekenlere sarılırken ateşe dayanıklı halde olmalısınız.
    Sarılmak evrensel sevginin sembolüdür, maliyetsiz ve bedavadır. Karşılığında çok değerli şeyler alabildiğiniz.
    Düşünebiliyor musunuz. Birine. Sarılıyorsunuz ve karşınızdakinin gönül toprağında çiçekler açıyor..
    Aslında sarılmak iki yaralı ruhun birbirine merhem olma çabasıdır. Sarılıyorsunuz, karşınızdakini teskin ediyor, onun ilacı oluyorsunuz.
    Sarılmak, koca dünyayı kucaklamak gibi bir şey. İçine koca bir dünyayı çekiyor ve dolduruyorsun.
    Dostlar, sarılma sorunumuz var. İnsanlarımızın sevgi, birbiriyle kucaklaşma problemi var. Bunu aşmalıyız.
    Sözümü dinletebilsem okullarda sarılma dersi koydururdum.*
    Dostlar...İyilikle kalınız.
    Lütfen sevdiklerinize evlatlarınıza sarılınız..
    Ahmet Yavaş

  • sarılmak12.06.2024 - 21:26

    SARILMAK...
    Bugün babalar günü. Köşemden, " babalarının kucakladığı evlatlar el kaldırsın." dedim. Şu ana kadar çok az kişi el kaldırdı.
    Dostlar..
    İtiraf edeyim, bunu bir başkası bana sorsa idi. Benim de elim havaya kalkmayacaktı; çünkü ben de babamın bana sarıldığını hatırlamıyorum.
    Katı sevgisiz bir insan mıydı babam. 1000 kere hayır. Gözü sulu denecek derecede duygulu ve sevgi dolu idi. Gel gör ki evlatlarına sarılmazdı. Bilmiyorum, belki ona da babası sarılmamıştı. Sevgisini sarılarak ifade edememişti.
    Bu konu sadece babam için değil annem için de geçerliydi. O da sarılmazdı bana . Sevgisini kelimelerle ifade etmekten uzaktı. Sarılmayı belki de önemsemiyordu. Belki de babaannemin önünde sarılmaktan çekiniyordu. Belki de geleneksel bir tavırdı. Tabii ki bu sevmiyor anlamını taşımıyordu ama sadece sarılmıyordu.
    Kendisine sarılmayan evlatlar konusunda yalnız olmadığımı düşünüyorum. Çoğumuzun, sevgisi, şefkati muhteşem olsa da sarılmayan babaların çocukları olduğunu biliyorum.
    Oysa, sarılmak, yürekteki sevgiyi ifade etmenin en güzel yolu. Annelik, babalık öncelikle ve öncelikle sarılabilmektir evlatlarına..
    Sarılmak için insanın yüreğinin olması yeterli. Kollar sonraki iş...
    Karşındakine sen tehlikeli değilsin, senin yanında olmaktan mutluyum diyorsun sarılarak.
    Birisine sarılırsan "beni anlayan biri var" diyor sarıldığın insan.
    Sarılmak kıymet bilmektir sen kıymetlisin demektir.
    Şu söz, ne güzeldir ve ne çok doğrudur: "Kıymet bilmek kaybedilenin arkasından ağlamak değil yanındayken sımsıkı sarılabilmektir."
    Sarılmanın verdiği huzur ne güzeldir. Hele acı çekenlere sarılmak ne kadar muhteşemdir. Ama dikkat etmelisiniz. Acı çekenlere sarılırken ateşe dayanıklı halde olmalısınız.
    Sarılmak evrensel sevginin sembolüdür, maliyetsiz ve bedavadır. Karşılığında çok değerli şeyler alabildiğiniz.
    Düşünebiliyor musunuz. Birine. Sarılıyorsunuz ve karşınızdakinin gönül toprağında çiçekler açıyor..
    Aslında sarılmak iki yaralı ruhun birbirine merhem olma çabasıdır. Sarılıyorsunuz, karşınızdakini teskin ediyor, onun ilacı oluyorsunuz.
    Sarılmak, koca dünyayı kucaklamak gibi bir şey. İçine koca bir dünyayı çekiyor ve dolduruyorsun.
    Dostlar, sarılma sorunumuz var. İnsanlarımızın sevgi, birbiriyle kucaklaşma problemi var. Bunu aşmalıyız.
    Sözümü dinletebilsem okullarda sarılma dersi koydururdum.*
    Dostlar...İyilikle kalınız.
    Lütfen sevdiklerinize evlatlarınıza sarılınız..
    Ahmet Yavaş

  • sarılmak12.06.2024 - 21:26

    SARILMAK...
    Bugün babalar günü. Köşemden, " babalarının kucakladığı evlatlar el kaldırsın." dedim. Şu ana kadar çok az kişi el kaldırdı.
    Dostlar..
    İtiraf edeyim, bunu bir başkası bana sorsa idi. Benim de elim havaya kalkmayacaktı; çünkü ben de babamın bana sarıldığını hatırlamıyorum.
    Katı sevgisiz bir insan mıydı babam. 1000 kere hayır. Gözü sulu denecek derecede duygulu ve sevgi dolu idi. Gel gör ki evlatlarına sarılmazdı. Bilmiyorum, belki ona da babası sarılmamıştı. Sevgisini sarılarak ifade edememişti.
    Bu konu sadece babam için değil annem için de geçerliydi. O da sarılmazdı bana . Sevgisini kelimelerle ifade etmekten uzaktı. Sarılmayı belki de önemsemiyordu. Belki de babaannemin önünde sarılmaktan çekiniyordu. Belki de geleneksel bir tavırdı. Tabii ki bu sevmiyor anlamını taşımıyordu ama sadece sarılmıyordu.
    Kendisine sarılmayan evlatlar konusunda yalnız olmadığımı düşünüyorum. Çoğumuzun, sevgisi, şefkati muhteşem olsa da sarılmayan babaların çocukları olduğunu biliyorum.
    Oysa, sarılmak, yürekteki sevgiyi ifade etmenin en güzel yolu. Annelik, babalık öncelikle ve öncelikle sarılabilmektir evlatlarına..
    Sarılmak için insanın yüreğinin olması yeterli. Kollar sonraki iş...
    Karşındakine sen tehlikeli değilsin, senin yanında olmaktan mutluyum diyorsun sarılarak.
    Birisine sarılırsan "beni anlayan biri var" diyor sarıldığın insan.
    Sarılmak kıymet bilmektir sen kıymetlisin demektir.
    Şu söz, ne güzeldir ve ne çok doğrudur: "Kıymet bilmek kaybedilenin arkasından ağlamak değil yanındayken sımsıkı sarılabilmektir."
    Sarılmanın verdiği huzur ne güzeldir. Hele acı çekenlere sarılmak ne kadar muhteşemdir. Ama dikkat etmelisiniz. Acı çekenlere sarılırken ateşe dayanıklı halde olmalısınız.
    Sarılmak evrensel sevginin sembolüdür, maliyetsiz ve bedavadır. Karşılığında çok değerli şeyler alabildiğiniz.
    Düşünebiliyor musunuz. Birine. Sarılıyorsunuz ve karşınızdakinin gönül toprağında çiçekler açıyor..
    Aslında sarılmak iki yaralı ruhun birbirine merhem olma çabasıdır. Sarılıyorsunuz, karşınızdakini teskin ediyor, onun ilacı oluyorsunuz.
    Sarılmak, koca dünyayı kucaklamak gibi bir şey. İçine koca bir dünyayı çekiyor ve dolduruyorsun.
    Dostlar, sarılma sorunumuz var. İnsanlarımızın sevgi, birbiriyle kucaklaşma problemi var. Bunu aşmalıyız.
    Sözümü dinletebilsem okullarda sarılma dersi koydururdum.*
    Dostlar...İyilikle kalınız.
    Lütfen sevdiklerinize evlatlarınıza sarılınız..
    Ahmet Yavaş

  • sarılmak12.06.2024 - 21:25

    SARILMAK...
    Bugün babalar günü. Köşemden, " babalarının kucakladığı evlatlar el kaldırsın." dedim. Şu ana kadar çok az kişi el kaldırdı.
    Dostlar..
    İtiraf edeyim, bunu bir başkası bana sorsa idi. Benim de elim havaya kalkmayacaktı; çünkü ben de babamın bana sarıldığını hatırlamıyorum.
    Katı sevgisiz bir insan mıydı babam. 1000 kere hayır. Gözü sulu denecek derecede duygulu ve sevgi dolu idi. Gel gör ki evlatlarına sarılmazdı. Bilmiyorum, belki ona da babası sarılmamıştı. Sevgisini sarılarak ifade edememişti.
    Bu konu sadece babam için değil annem için de geçerliydi. O da sarılmazdı bana . Sevgisini kelimelerle ifade etmekten uzaktı. Sarılmayı belki de önemsemiyordu. Belki de babaannemin önünde sarılmaktan çekiniyordu. Belki de geleneksel bir tavırdı. Tabii ki bu sevmiyor anlamını taşımıyordu ama sadece sarılmıyordu.
    Kendisine sarılmayan evlatlar konusunda yalnız olmadığımı düşünüyorum. Çoğumuzun, sevgisi, şefkati muhteşem olsa da sarılmayan babaların çocukları olduğunu biliyorum.
    Oysa, sarılmak, yürekteki sevgiyi ifade etmenin en güzel yolu. Annelik, babalık öncelikle ve öncelikle sarılabilmektir evlatlarına..
    Sarılmak için insanın yüreğinin olması yeterli. Kollar sonraki iş...
    Karşındakine sen tehlikeli değilsin, senin yanında olmaktan mutluyum diyorsun sarılarak.
    Birisine sarılırsan "beni anlayan biri var" diyor sarıldığın insan.
    Sarılmak kıymet bilmektir sen kıymetlisin demektir.
    Şu söz, ne güzeldir ve ne çok doğrudur: "Kıymet bilmek kaybedilenin arkasından ağlamak değil yanındayken sımsıkı sarılabilmektir."
    Sarılmanın verdiği huzur ne güzeldir. Hele acı çekenlere sarılmak ne kadar muhteşemdir. Ama dikkat etmelisiniz. Acı çekenlere sarılırken ateşe dayanıklı halde olmalısınız.
    Sarılmak evrensel sevginin sembolüdür, maliyetsiz ve bedavadır. Karşılığında çok değerli şeyler alabildiğiniz.
    Düşünebiliyor musunuz. Birine. Sarılıyorsunuz ve karşınızdakinin gönül toprağında çiçekler açıyor..
    Aslında sarılmak iki yaralı ruhun birbirine merhem olma çabasıdır. Sarılıyorsunuz, karşınızdakini teskin ediyor, onun ilacı oluyorsunuz.
    Sarılmak, koca dünyayı kucaklamak gibi bir şey. İçine koca bir dünyayı çekiyor ve dolduruyorsun.
    Dostlar, sarılma sorunumuz var. İnsanlarımızın sevgi, birbiriyle kucaklaşma problemi var. Bunu aşmalıyız.
    Sözümü dinletebilsem okullarda sarılma dersi koydururdum.*
    Dostlar...İyilikle kalınız.
    Lütfen sevdiklerinize evlatlarınıza sarılınız..
    Ahmet Yavaş

  • sarılmak12.06.2024 - 21:25

    SARILMAK...
    Bugün babalar günü. Köşemden, " babalarının kucakladığı evlatlar el kaldırsın." dedim. Şu ana kadar çok az kişi el kaldırdı.
    Dostlar..
    İtiraf edeyim, bunu bir başkası bana sorsa idi. Benim de elim havaya kalkmayacaktı; çünkü ben de babamın bana sarıldığını hatırlamıyorum.
    Katı sevgisiz bir insan mıydı babam. 1000 kere hayır. Gözü sulu denecek derecede duygulu ve sevgi dolu idi. Gel gör ki evlatlarına sarılmazdı. Bilmiyorum, belki ona da babası sarılmamıştı. Sevgisini sarılarak ifade edememişti.
    Bu konu sadece babam için değil annem için de geçerliydi. O da sarılmazdı bana . Sevgisini kelimelerle ifade etmekten uzaktı. Sarılmayı belki de önemsemiyordu. Belki de babaannemin önünde sarılmaktan çekiniyordu. Belki de geleneksel bir tavırdı. Tabii ki bu sevmiyor anlamını taşımıyordu ama sadece sarılmıyordu.
    Kendisine sarılmayan evlatlar konusunda yalnız olmadığımı düşünüyorum. Çoğumuzun, sevgisi, şefkati muhteşem olsa da sarılmayan babaların çocukları olduğunu biliyorum.
    Oysa, sarılmak, yürekteki sevgiyi ifade etmenin en güzel yolu. Annelik, babalık öncelikle ve öncelikle sarılabilmektir evlatlarına..
    Sarılmak için insanın yüreğinin olması yeterli. Kollar sonraki iş...
    Karşındakine sen tehlikeli değilsin, senin yanında olmaktan mutluyum diyorsun sarılarak.
    Birisine sarılırsan "beni anlayan biri var" diyor sarıldığın insan.
    Sarılmak kıymet bilmektir sen kıymetlisin demektir.
    Şu söz, ne güzeldir ve ne çok doğrudur: "Kıymet bilmek kaybedilenin arkasından ağlamak değil yanındayken sımsıkı sarılabilmektir."
    Sarılmanın verdiği huzur ne güzeldir. Hele acı çekenlere sarılmak ne kadar muhteşemdir. Ama dikkat etmelisiniz. Acı çekenlere sarılırken ateşe dayanıklı halde olmalısınız.
    Sarılmak evrensel sevginin sembolüdür, maliyetsiz ve bedavadır. Karşılığında çok değerli şeyler alabildiğiniz.
    Düşünebiliyor musunuz. Birine. Sarılıyorsunuz ve karşınızdakinin gönül toprağında çiçekler açıyor..
    Aslında sarılmak iki yaralı ruhun birbirine merhem olma çabasıdır. Sarılıyorsunuz, karşınızdakini teskin ediyor, onun ilacı oluyorsunuz.
    Sarılmak, koca dünyayı kucaklamak gibi bir şey. İçine koca bir dünyayı çekiyor ve dolduruyorsun.
    Dostlar, sarılma sorunumuz var. İnsanlarımızın sevgi, birbiriyle kucaklaşma problemi var. Bunu aşmalıyız.
    Sözümü dinletebilsem okullarda sarılma dersi koydururdum.*
    Dostlar...İyilikle kalınız.
    Lütfen sevdiklerinize evlatlarınıza sarılınız..
    Ahmet Yavaş

  • sarılmak12.06.2024 - 21:24

    SARILMAK...
    Bugün babalar günü. Köşemden, " babalarının kucakladığı evlatlar el kaldırsın." dedim. Şu ana kadar çok az kişi el kaldırdı.
    Dostlar..
    İtiraf edeyim, bunu bir başkası bana sorsa idi. Benim de elim havaya kalkmayacaktı; çünkü ben de babamın bana sarıldığını hatırlamıyorum.
    Katı sevgisiz bir insan mıydı babam. 1000 kere hayır. Gözü sulu denecek derecede duygulu ve sevgi dolu idi. Gel gör ki evlatlarına sarılmazdı. Bilmiyorum, belki ona da babası sarılmamıştı. Sevgisini sarılarak ifade edememişti.
    Bu konu sadece babam için değil annem için de geçerliydi. O da sarılmazdı bana . Sevgisini kelimelerle ifade etmekten uzaktı. Sarılmayı belki de önemsemiyordu. Belki de babaannemin önünde sarılmaktan çekiniyordu. Belki de geleneksel bir tavırdı. Tabii ki bu sevmiyor anlamını taşımıyordu ama sadece sarılmıyordu.
    Kendisine sarılmayan evlatlar konusunda yalnız olmadığımı düşünüyorum. Çoğumuzun, sevgisi, şefkati muhteşem olsa da sarılmayan babaların çocukları olduğunu biliyorum.
    Oysa, sarılmak, yürekteki sevgiyi ifade etmenin en güzel yolu. Annelik, babalık öncelikle ve öncelikle sarılabilmektir evlatlarına..
    Sarılmak için insanın yüreğinin olması yeterli. Kollar sonraki iş...
    Karşındakine sen tehlikeli değilsin, senin yanında olmaktan mutluyum diyorsun sarılarak.
    Birisine sarılırsan "beni anlayan biri var" diyor sarıldığın insan.
    Sarılmak kıymet bilmektir sen kıymetlisin demektir.
    Şu söz, ne güzeldir ve ne çok doğrudur: "Kıymet bilmek kaybedilenin arkasından ağlamak değil yanındayken sımsıkı sarılabilmektir."
    Sarılmanın verdiği huzur ne güzeldir. Hele acı çekenlere sarılmak ne kadar muhteşemdir. Ama dikkat etmelisiniz. Acı çekenlere sarılırken ateşe dayanıklı halde olmalısınız.
    Sarılmak evrensel sevginin sembolüdür, maliyetsiz ve bedavadır. Karşılığında çok değerli şeyler alabildiğiniz.
    Düşünebiliyor musunuz. Birine. Sarılıyorsunuz ve karşınızdakinin gönül toprağında çiçekler açıyor..
    Aslında sarılmak iki yaralı ruhun birbirine merhem olma çabasıdır. Sarılıyorsunuz, karşınızdakini teskin ediyor, onun ilacı oluyorsunuz.
    Sarılmak, koca dünyayı kucaklamak gibi bir şey. İçine koca bir dünyayı çekiyor ve dolduruyorsun.
    Dostlar, sarılma sorunumuz var. İnsanlarımızın sevgi, birbiriyle kucaklaşma problemi var. Bunu aşmalıyız.
    Sözümü dinletebilsem okullarda sarılma dersi koydururdum.*
    Dostlar...İyilikle kalınız.
    Lütfen sevdiklerinize evlatlarınıza sarılınız..
    Ahmet Yavaş