Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Belgü Kübra
Belgü Kübra

''Cümleler doğrudur sen doğru isen, Doğruluk bulunmaz sen eğri isen.'' (Yunus Emre)

  • okumak30.01.2025 - 14:06

    İnsan, doğruyu da yanlışı da okuyarak öğrenir.

  • Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s.)26.01.2025 - 15:53

  • Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s.)08.12.2024 - 19:15

    "(Ey Muhammed!) Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik." (Enbiyâ, 21/107.)

  • Hak Din28.07.2024 - 12:52

    Allah'ın peygamberlere bildirdiği din hak dindir.

    ''Hz. Âdem’den Hz. Muhammed’e kadar bütün peygamberlerin getirdiği hak dinlerin ortak adı ise İslâm’dır.'' TDV

    Hak dinlerde iman esasları, ibadetler, ahlak kuralları değişmeyen esaslardır.

  • Hak Din28.07.2024 - 12:50

    ''...
    Kur’an’ın ilgili âyetlerinden çıkarılan sonuca göre Kur’an, Hz. Peygamber’e kırk yaşında iken 610 yılı Ramazan ayının 27. gecesinde inmeye başlamıştır. (el-Bakara 2/185; el-Kadr 97/1)

    Hz. Muhammed kırk yaşına yaklaştığında hira mağarasına gitmeye ve orada azığı bitinceye kadar kalmaya başladı. Burada kendisinde ortaya çıkan yeni halleri anlamaya çalışıyor ve Allah’a ibadet ediyordu. Dört beş yıl kadar sürdüğü tahmin edilen bu hazırlık döneminin ardından vahiy meleği Cebrâil ilk defa yanına gelerek ona “oku” dedi. “Ben okuma bilmem” cevabını verince melek onu kavrayarak iyice sıktı ve bıraktı. Sonra yine “oku” dedi. Hz. Muhammed yine, “Ben okuma bilmem” deyince melek yeniden onu sıktı ve bıraktı. Aynı cevap üzerine Cebrâil kendisini üçüncü defa sıkıp bıraktıktan sonra, “Yaratan rabbinin adıyla oku. O, insanı aşılanmış bir yumurtadan yarattı. Oku! Rabbin nihayetsiz kerem sahibidir. O kalemle öğretendir. O insana bilmediğini öğretti” meâlindeki âyetleri (el-Alak 96/1-5) okudu ve uzaklaşıp gitti.

    Hz. Peygamber gelen vahiyleri öncelikle insanlara tebliğ ediyor, ardından bunu vahiy kâtiplerine yazdırıyordu.

    (Nâzil olan âyetlerin Mekke döneminin ilk yıllarından itibaren yazıldığına dair bizzat Kur’an’da ve tarih kitaplarında bilgiler bulunmaktadır. Vahyin erken dönemlerden itibaren yazıldığına dair en önemli delillerden biri Hz. Ömer’in müslüman olması hadisesidir. Hz Ömer, kız kardeşi ve eniştesi yazılı bir metin üzerinden Tâhâ sûresini okumakta iken onların yanına girmiş, okudukları metni istemiştir.)

    Hz. Peygamber tarafından görevlendirilen vahiy kâtipleri nâzil olan âyetleri mevcut malzemeler üzerine yazıyorlardı.

    Ramazan aylarında Resûl-i Ekrem ile Cebrâil’in o güne kadar inen âyetleri birbirlerine karşılıklı olarak okumaları Kur’an’ın bir kitap şeklini alma yolunda olduğu anlaşılmaktadır.

    Resûl-i Ekrem’in vefat ettiği yılın ramazan ayındaki son okuyuş karşılıklı olarak ikişer defa gerçekleşmiş, böylece mushaf ortaya çıkmıştır.

    Son okumada tertibi belirlenen ve pek çok sahâbî tarafından bu son şekliyle yazılıp ezberlenen Kur’an okunmaya devam ederken Yemâme savaşı ile diğer bazı savaşlarda hâfız sahâbîlerden bir kısmının şehid olması Hz. Ömer’i telâşlandırarak harekete geçirmiş.

    Buhârî’nin el- Câmi’u’s- sâhîh’inde uzun uzadıya anlatıldığına göre Kur’an’ın toplanması (cem‘) fikrini Halife Hz Ebû Bekir’e açan Hz Ömer bu hususta onu ikna etmiş, Hz. Ebû Bekir de bu görevi Zeyd b. Sâbit’e vermiştir. Yapılan duyuruyla, yanlarında yazılı Kur’an nüshaları ve parçaları olanların bu metinlerin Kur’an âyetleri olduğuna dair iki şahitle birlikte görevli heyete başvurmaları istenmiştir. Zeyd ve diğer heyet üyeleri son okumayı da dikkate alarak ashabın getirdiği yazılı metinleri kontrol etmiş ve yazmışlardır.

    Tevbe sûresinin son iki âyetiyle Ahzâb sûresinin 23. âyeti sadece Huzeyme b. Sâbit el-Ensârî’de bulunmuş, Hz. Peygamber’in onun şahitliğini iki kişinin şahitliğine denk tutması dolayısıyla yalnız bu âyetler tek şahitle kabul edilmiştir.

    Tevbe sûresindeki bu iki âyetin son inen âyetlerden olması sebebiyle hâfızalarda taze olduğundan diğer sahâbîler bu âyetlerin varlığını ezberleriyle desteklemişlerdir. Böylece Kur’an yazılı malzeme ve ezber yardımıyla eksiksiz olarak toplanmış ve Hz. Ebû Bekir’e teslim edilmiştir. İki kapak arasındaki bu derlemeye “mushaf” adı verilmiş, bu kitap Hz Ebû Bekir’den sonra Hz Ömer’e, onun vefatı ile kızı ve aynı zamanda Resûlullah’ın eşi olan Hz Hafsa’ya intikal etmiştir.

    Hz. Ebû Bekir’in tâlimatıyla cemedilen Kur’an başta Hz. Ömer ve Hz Ali olmak üzere bütün sahâbenin onayını almış (icmâ), kimseden bir itiraz gelmemiştir...''


    Kaynak:Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi


    Link: https://islamansiklopedisi.org.tr/kuran

  • Hak Din02.06.2024 - 12:53

    ''…Bu ezanlar-ki şehâdetleri dînin temeli
    Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli!..''

    Mehmet Âkif Ersoy

  • söz ışıktır gök yüzüne uzanır10.05.2024 - 12:01


    ''...Hira’nın gözyaşları inananların kalbine aksın…''

    (Prof. Dr. Soner Gündüzöz, Orucu Anlamak s.131)

  • Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s.)07.05.2024 - 18:27

    ''…Pek sevgili, en güzel bir insan!
    Yoktur eşi; varsa, işte meydan!

    Yûsuf, denemez bununla eştir.
    Bir necm idi O. Bu bir güneştir

    Ahlâkını dinle, sorma benden,
    Kur'ân azametle vasf ederken.

    Bir vasf-ı mümeyyiziydi sıdkı,
    İymânı gibi emindi tıpkı.

    Yükseldi elinde şems-i tevhid,
    Mahv oldu önünde şirk-ü taklid.

    Kuvvetli silâhı akl-ü mantık,
    Vicdân-i beşer onunla nâtık.

    Eyyâm-ı saâdetinde ancak,
    Dünyâda görüldü adl-i mutlak.

    Germişti kanatların zemîne,
    Rahmettir O, cümle âlemîne,

    Âlemde Odur gören cemâli,
    İnsanlara gösteren kemâli.

    Yıllarca çalıştı cehle karşı,
    Her yerde tanıttı Rab-bi arşı.

    Devrinde bâhara erdi ahlak.
    Süslendi zemîn, açıldı âfak.

    Neşr etti fazıyletin cihâne,
    Can verdi zemîn-ü âsümâne.

    Hakkın bize bir atâsıdır O.
    En sevgili Mustafâsıdır O.

    Diz çöktü O'nun önünde erler,
    Hep fayz-i teveccühün dilerler.

    Pek sâf idi meclisinde ülfet,
    Herkesle ederdi tatlı sohbet.

    Ashâbını hoş tutardı herdem,
    Söylerdi, gülerdi Fahr-i Âlem.

    Dinlerdi, severdi halkı candan,
    Mazlûmu korurdu her ziyandan.

    Düşmüşleri kaldırırdı yerden,
    Saklardı yetîmi her kederden.

    Azmiyle binâ-yı zulmü yıktı;
    Âvâze-i adli Arşa çıktı.

    Târîh-i beşerde yok misâli
    Her dilde yaşar Onun hayâli,

    Şahsiyyeti hükm eder kulûba,
    Ulviyyeti göz yumar uyûba,

    Mi’râc-ı kemâlidir felekler,
    Hayrân-ı cemâlidir Melekler,

    Vasfında sözün hulâsasın al,
    İnsandı, fakat melekten efdal!..''

    Mustafa Fehmi Gerçeker

    (Mustafa Fehmi Gerçeker, Hilye-i Fahr-i Âlem s.12-14)

  • mevlana idris13.04.2024 - 02:40

    ''…Bir cümle söyle
    İçinde yalan olmayan bir cümle
    Göklere bakma anında dünyadan çıkma anında
    Söyleyip kaybolayım söyleyip var olayım
    Bir cümle bir cümle bir cümle

    Lailaheillallah.''

    Mevlâna İdris Zengin