doğa ile içiçe yaşamanın dinleşmiş şekli. şamanizm ile ilgili önemli bazı yanlış bilgiler vardır. yaradılış efsanesi, tufan efsanesi gibi tek tanrılı dinlere ait efsaneler şamanizme ancak yine bu dinlere geçişle birlikte eklenmiş olabilir. yetersiz kaynaklar yüzünden halk arasında devam etmekte ve bilinmekte olan şekliyle şamaniz araştırılmıştır. bugün hala ağaçlara adak niyetiyle çaput bağlamak bir şamanizm yansımasıdır. ama çaputu bağlarken Allah'a dua edilir, ülgen'e değil. kısacası islamiyet ile tanışma sonrası şaman gelenekleri tümüyle ortadan kalkmadığı gibi şamaniz ile ilgili efsanelere de islami formlar ve renkler eklenmiş olsa gerektir. abdülkadir inan'ın tarihte ve bugün şamanizm adlı eserinde çok güzel bir örnek var; müslüman başkurt kadınları şimşek çakarken süt, ayran gibi beyaz içeceklerin üzerini örterler. inançlarına göre bunlara şimşek düşermiş. ihtiyar bir başkurt hocası bu adeti şöyle izah eder; 'eski zamanda bizim halkımız şimşek çakarken sütü ve ayranı göğe doğru serperlermiş. süt israf edip havaya saçmak şeriate uymaz. bunun için hocalar süt, ayran, kımıza yıldırım düşer diyerek halkı korkutmuşlardır.' kısacası yeni bir din ile adetler değişirken efsaneler ilave edilmiş veya şekillendirilmiştir.
bir diğer husus ise tengri kelimesinin tanrı manasına gelmemesidir. bu kelimenin karşılığı 'kuday'dır. tengri sema demektir. gök, yani mavi kelimesi ile birlikte gök tengri, yani gökyüzü olarak kullanılmıştır. kuday'ın, ismiyle ülgen'in yaşadığı yerdir. yeraltında ise erlik yaşar, yani şeytan. arada ise insanlar yaşar. şamanlar (kam; iyi ve kötü ruhlar ile insanlar arasında bağ kuran kişi, bir nevi kutsal şahıs ama imam veya papaz değil) duaları ve kurbanlarıyla iyi ve kötü ruhlarla kabilenin iyi geçinmesini sağlar.
putperestlik şamanizmde yoktur. bu ancak budizm ve maniheizmin yansıması olarak görünür. töz'ler, yani ölmüş bir atanın deriden yapılmış suretinin hatıra maksadıyla otağa asılması, buna tapınıldığı görüşüne neden olmuştur. oysa put kavramı şamalarda yoktur.
atalarımızın inancı olarak bende saygı uyandıran bir kavramdır. yaşam şartları gereği doğa ile barışık yaşamışlardır. (kızılderili gelenekleri ile benzerlik göstermesi ise ayrı bir tartışma konusunu dündeme getiriyor) bizlere de bu inancı hafife almamak, düzgün öğrenmek ve sahip çıkmak düşüyor.
doğa ile içiçe yaşamanın dinleşmiş şekli. şamanizm ile ilgili önemli bazı yanlış bilgiler vardır. yaradılış efsanesi, tufan efsanesi gibi tek tanrılı dinlere ait efsaneler şamanizme ancak yine bu dinlere geçişle birlikte eklenmiş olabilir. yetersiz kaynaklar yüzünden halk arasında devam etmekte ve bilinmekte olan şekliyle şamaniz araştırılmıştır. bugün hala ağaçlara adak niyetiyle çaput bağlamak bir şamanizm yansımasıdır. ama çaputu bağlarken Allah'a dua edilir, ülgen'e değil. kısacası islamiyet ile tanışma sonrası şaman gelenekleri tümüyle ortadan kalkmadığı gibi şamaniz ile ilgili efsanelere de islami formlar ve renkler eklenmiş olsa gerektir. abdülkadir inan'ın tarihte ve bugün şamanizm adlı eserinde çok güzel bir örnek var; müslüman başkurt kadınları şimşek çakarken süt, ayran gibi beyaz içeceklerin üzerini örterler. inançlarına göre bunlara şimşek düşermiş. ihtiyar bir başkurt hocası bu adeti şöyle izah eder; 'eski zamanda bizim halkımız şimşek çakarken sütü ve ayranı göğe doğru serperlermiş. süt israf edip havaya saçmak şeriate uymaz. bunun için hocalar süt, ayran, kımıza yıldırım düşer diyerek halkı korkutmuşlardır.' kısacası yeni bir din ile adetler değişirken efsaneler ilave edilmiş veya şekillendirilmiştir.
bir diğer husus ise tengri kelimesinin tanrı manasına gelmemesidir. bu kelimenin karşılığı 'kuday'dır. tengri sema demektir. gök, yani mavi kelimesi ile birlikte gök tengri, yani gökyüzü olarak kullanılmıştır. kuday'ın, ismiyle ülgen'in yaşadığı yerdir. yeraltında ise erlik yaşar, yani şeytan. arada ise insanlar yaşar. şamanlar (kam; iyi ve kötü ruhlar ile insanlar arasında bağ kuran kişi, bir nevi kutsal şahıs ama imam veya papaz değil) duaları ve kurbanlarıyla iyi ve kötü ruhlarla kabilenin iyi geçinmesini sağlar.
putperestlik şamanizmde yoktur. bu ancak budizm ve maniheizmin yansıması olarak görünür. töz'ler, yani ölmüş bir atanın deriden yapılmış suretinin hatıra maksadıyla otağa asılması, buna tapınıldığı görüşüne neden olmuştur. oysa put kavramı şamalarda yoktur.
atalarımızın inancı olarak bende saygı uyandıran bir kavramdır. yaşam şartları gereği doğa ile barışık yaşamışlardır. (kızılderili gelenekleri ile benzerlik göstermesi ise ayrı bir tartışma konusunu dündeme getiriyor) bizlere de bu inancı hafife almamak, düzgün öğrenmek ve sahip çıkmak düşüyor.
Vatanım'ın her türlü tehdide karşı en azından bir grup tarafından korunduğunu bilmek beni rahatlatıyor.