özünde amac kısa sürede iyi kurgu ile cok sey anlatmaktır,dünya da baslı basına bir sektördür,fakat ne yazık ki ülkemizde henüz altyapısı olusmamıstır,daha cok üniversitelerin katkılarıyla düzenlenen festivallerden ibarettir..dısardan uzun metrajlı bir filme göre daha basit gözükür lakin içine girdiğinizde hiç de öyle olmadıgın anlarsınız,kısa filmde anahtar kelime kurgu olarak kabul edilir ve siz kısa bir sürede bunu aranje etmelisiniz..bircok yönetmen sinemaya kısa filmle baslar ondan sonra uzun metraja gecer,kısa film yönetmenler için bir deneyim yolu olarak gözükür lakin sadece kısa film yapan,bu illetin hastası yönetmenler de vardır.. cagan ırmak ın 'bana old and wise'ı cal' filmi ilk izlediim kısa filmdir,cok hosuma gitmiştir..erken can abimiz oynamıstır.. hitchcock un kısa filmleri rehber olarak alınmadır derim...
tam bir irlandalı,ki konusurken ingilizceyi katletmesi daha da güzel kılıyor olayı..ilk olarak al pacino ile beraber caylak da izlemiştim ve ondan sonra gerisi geldi zaten...phonebooth da harikaydı..büyük iskender en kötü film ve colin farrell en kötü oyuncu olarak gösterilmiş...cok yazık....
90lar da bircok hard rock grubunun altyapısının olusmasında etkili olmustur ki bunları basında soundgarden gelir...solisti ozzy nin kızı da bir grup kurmustur fakat osbourne soyadı grubun sadece isminin duyulmasına yetmiştir,müziği pek bi ciddye alınmamıstır..
bu film üzerine cok sey yazıldı,cok konusuldu..zamanında ülke de eğitimin agır topları ayagı kalktı..fakat bnce sorun su ki ögretmen keating nerdeydi,o nerde duruyordu? cvp cok basit o hala bir öğretmendi,kravat takıp sürüye katılmıştı..carpe diem yoktu onun için,belki de hiç olmamıştı..ögrencilerin keating sn neden burda degilsin diya sormaları gerekirdi..nerdeydi sanat tutkusu,hayalleri nerdeydi? ? ? yoktu...filmin cok büyük bir eksiği felsefesinde yatıyor..kısaca carpe diem olayı havagazından ibaretttir..
gizli ama cok carpıcı ve tutkulu bir ask anlatılır bu filmde..bir sahne vardır,çimlerde haluk bilginer güven kırac ve kücük kız cocugunun,haluk bilginer dogaclama götürmüştür olayı ve cok basarılıdır fakat zeki demirkubuz bir röportajında bu sahneden hiç memnun kalmadıgını beyan etmiştir..
özünde amac kısa sürede iyi kurgu ile cok sey anlatmaktır,dünya da baslı basına bir sektördür,fakat ne yazık ki ülkemizde henüz altyapısı olusmamıstır,daha cok üniversitelerin katkılarıyla düzenlenen festivallerden ibarettir..dısardan uzun metrajlı bir filme göre daha basit gözükür lakin içine girdiğinizde hiç de öyle olmadıgın anlarsınız,kısa filmde anahtar kelime kurgu olarak kabul edilir ve siz kısa bir sürede bunu aranje etmelisiniz..bircok yönetmen sinemaya kısa filmle baslar ondan sonra uzun metraja gecer,kısa film yönetmenler için bir deneyim yolu olarak gözükür lakin sadece kısa film yapan,bu illetin hastası yönetmenler de vardır..
cagan ırmak ın 'bana old and wise'ı cal' filmi ilk izlediim kısa filmdir,cok hosuma gitmiştir..erken can abimiz oynamıstır..
hitchcock un kısa filmleri rehber olarak alınmadır derim...
tam bir irlandalı,ki konusurken ingilizceyi katletmesi daha da güzel kılıyor olayı..ilk olarak al pacino ile beraber caylak da izlemiştim ve ondan sonra gerisi geldi zaten...phonebooth da harikaydı..büyük iskender en kötü film ve colin farrell en kötü oyuncu olarak gösterilmiş...cok yazık....
90lar da bircok hard rock grubunun altyapısının olusmasında etkili olmustur ki bunları basında soundgarden gelir...solisti ozzy nin kızı da bir grup kurmustur fakat osbourne soyadı grubun sadece isminin duyulmasına yetmiştir,müziği pek bi ciddye alınmamıstır..
kesinlikle bu bnm tek aşkım..bi de ankara da hayyam şarap mekanı varmış,bi bulursam bi daha cıkmıcam ordan..
bu kadar güzel olmayı haketmiyor..
'küçük rol yoktur,küçük oyuncu vardır'sözüyle begenimi kazanmıs usta aktör..
bu film üzerine cok sey yazıldı,cok konusuldu..zamanında ülke de eğitimin agır topları ayagı kalktı..fakat bnce sorun su ki ögretmen keating nerdeydi,o nerde duruyordu? cvp cok basit o hala bir öğretmendi,kravat takıp sürüye katılmıştı..carpe diem yoktu onun için,belki de hiç olmamıştı..ögrencilerin keating sn neden burda degilsin diya sormaları gerekirdi..nerdeydi sanat tutkusu,hayalleri nerdeydi? ? ? yoktu...filmin cok büyük bir eksiği felsefesinde yatıyor..kısaca carpe diem olayı havagazından ibaretttir..
bağımsız..
gizli ama cok carpıcı ve tutkulu bir ask anlatılır bu filmde..bir sahne vardır,çimlerde haluk bilginer güven kırac ve kücük kız cocugunun,haluk bilginer dogaclama götürmüştür olayı ve cok basarılıdır fakat zeki demirkubuz bir röportajında bu sahneden hiç memnun kalmadıgını beyan etmiştir..
medya yı kullanarak medya ile sadece medya ile degil herseyle dalga gecen önemli bir adam..