Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Turhan Sıradağlar
Turhan Sıradağlar

"NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!"

  • Turhan aGa'nın Mekanı (Atış serbest!)21.01.2023 - 05:51

    "Yenilmişsem
    Elim kolum bağlı
    Boynumda yağlı ip
    Gelip dayanmışsam darağacına
    Dudaklarımda yarın
    Gözlerim yarınlarda
    Unutmak mı gerek seni?
    Kapılar kapalı
    Tutulmuşsa gece
    kapkara yollar
    Sıcacık bir sevgi
    sunmayacak mıyım
    insanlara?
    Bakmayacak mıyım yarınlara
    Seslenmeyecek miyim
    insanlara?”
    DENİZ GEZMİŞ

    Bilgi:
    Şiir, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ın in infazından sonra, siyah bir torba içinde Gezmiş'in babasına teslim edilen eşyalar arasındaki torbadan çıkan cep defterinin kapak arkasına karalanmış şiirdir.

    Kendi el yazısıyla karalanan, kimi satırları çizilen şiiri Deniz Gezmiş yazmıştır.

    KAYNAK: Cumhuriyet Gazetesi

  • Turhan aGa'nın Mekanı (Atış serbest!)21.01.2023 - 05:46

    Yasemin hanım,
    Önce tşk paylaşımlarınız için.
    Ve ardından konuya geçiyorum:
    -Her zamanki gibi seçme kıssadan hisselerinizi dikkatle inceledim,
    - Şiirlerinizi, deyişlerinizi keyifle okudum,
    - Şarkılarınızı zevkle dinledim,
    - Kitaplarınıza alıcı gözle yaklaştım.

    Lakin, polisiye romanlara pek sıcak bakmadığımdan Ahmet Ümit'i hiç okumadığımı itiraf etmeliyim. Umarım kızmazsınız :))

    Leyla'nın Evi'ne gelince...
    Bir arkadaştan ödünç alıp okumuştum.
    Ayrı dünyaların insanlarının kesişen yaşamlarının anlatıldığı romanı, belli bir çizginin üstünde bularak beğenmiştim ama açık söylemek gerekirse, öyle göklere çıkarılacak kadar etkilenmemiştim.

    Ama değil mi ki siz öneriyorsunuz, bu kez bizzat edinip daha dikkatli okuyacağım.
    Söz :))

    Bu arada yeri gelmişken belirteyim, ben Livaneli'nin yazarlığından daha çok müzik yönünden etkilenmişimdir.

    Onun 1973'de Belçika'da çıkardığı ilk uzunçaları olan ve o dönemin yiğit, yürekli devrimci gençleri Denizler, Sinanlar, Mahirler ve tüm diğer devrimci gençler için bir ağıt niteliğinde oluşunun yanısıra,12 Mart 1971 faşizmine direnişin de simgesi haline dönüşen "Devrim Türküleri"nden (Chants Révolutionnaires Turcs) bir türküyü size armağan ediyorum. (Babamdan kalan uzunçaları hala saklıyorum kitaplığımda.)

  • Turhan aGa'nın Mekanı (Atış serbest!)20.01.2023 - 07:20

    "......
    Mustafa Kemal'i düşünüyorum,
    Altın saçları dalgalanıyor rüzgârda,
    Mavi gözleri ışıl ışıl, görüyorum
    Uykularıma giriyor her gece.
    Ellerinden öpüyorum."

    Ümit Yaşar OĞUZCAN' ın "Mustafa Kemal'i Düşünüyorum" şiirinden)

  • Turhan aGa'nın Mekanı (Atış serbest!)20.01.2023 - 07:14



    GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
    ve
    MÜCADELE ARKADAŞLARI,
    Cuma dualarında ONLARI yok sayan ulusal onurdan yoksun ne idüğü belirsiz karanlık ortaçağ kalıntılarının ve ATATÜRK adına bile tahammul edemediğini gizlemek için her yöne mavi boncuk dağıtıp şirin gözükmeye çalışan hadsiz ve düzeysiz şarlatanların inadına her Cuma bu başlıkta anılmaktadır. Herkes davetlidir.

  • Turhan aGa'nın Mekanı (Atış serbest!)19.01.2023 - 17:14

    DÜZELTME:
    "Kitaplığımdan" başlığında tanıttığım kitabın adı "ANKARA, MON AMOUR!" olacaktır. Düzeltirim.

  • Turhan aGa'nın Mekanı (Atış serbest!)19.01.2023 - 13:53



    Şükran YİĞİT
    1961 yılında İstanbul’da doğdu.
    Ankara’da büyüdü. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Almanya’nın Frankfurt şehrinde yaşamaktadır.

    Yazar, “Wittgenstein'ın Yalnızlığı” adlı yazısında, Frankfurt’a gelene kadar Ankara ve Istanbul'un hayatında iki önemli şehir olduğunu belirtir.

    Bu iki şehir hakkındaki duygu
    ve düşüncelerini ise şöyle anlatır:
    “İstanbul sokakların, Ankara evlerin şehriydi. İstanbul güzelliğin ve ihtişamın Ankara ise sadeliğin… İstanbul’da ay Boğaz’ın üzerinde beklenen bir şenlikti, Ankara’da ise evinin penceresinden aniden görünüverirdi.”

    Yazarın ilk romanı Ankara Mon Amour 2003 yılında yayımlanmıştır.

    Yazmasının nedenini "yazı yazmaya" karşı bir takıntı olarak değil, anlatmak istediği öykülerin varlığıyla açıklayan yazar, Burası Radyo Şarampol (2020) romanıyla 2021 Attilâ İlhan Roman Ödülü'nü aldı.

    Şükran Yiğit, kelimelerle oynamayı, arada ironik cümleler kurmayı, maziden konuşmayı seviyor.

    Kafasında hayaller, gözlemlerinde derinlik, dilinde kıvraklık, üslûbunda letafet olduktan sonra ister ilk kitap, ister onuncu kitap olsun, bazı yazarların metinleri hep keyifle okunur. Şükran Yiğit, o yazarlardan biri... Dilindeki sıcaklık, akıcılık, doğallık okuru sarıveriyor. Kurgudaki ve dildeki zenginlik ise zirvede.

    Yapıtları (İletişim Yayınları)
    2003 Ankara, Mon Amour!
    2004 Bir Akdeniz Kedisinin Hatıraları
    2008 Çatıkatı Aşıkları
    2020 Burası Radyo Şarampol

    (DERLEMEDİR)

  • Turhan aGa'nın Mekanı (Atış serbest!)19.01.2023 - 13:51

    KİTAPLIĞIMDAN



    ANLARA, MON AMOUR!
    Şükran YİĞİT

    üst üste asılınca ertesi gün daha iyi ısıtan paltoların
    cepli basma elbiselerin
    "üç tam bir paso"nun
    troleybüs hızında giden bir hayatın
    Zümrüt Pastanesi’nin ve Alemdar Sineması’nın
    sabahtan öğlene bir yağmurla değişiveren dünyaların
    “bir hatırası olmanın”
    “bir çay koyalım"ın
    mavi ODTÜ otobüslerinin
    yirmi yaşında olmanın
    tiril tiril yeşil elbiseler giyen bir hayalin
    ayrılanların hüznü alınan Ankara Garı’nın
    yani çocukluğun
    arkadaşlığın
    aşkın öyküsü...
    Bize vaat edilenler de bunlar değil miydi zaten? (Tanıtımdan)

    Küçük bir kızın gözünden 1960 ların ve 1980Li yılların Ankara'sının, günlük hayatın, komşuluk ilişkilerinin anlatıldığı oldukça çarpıcı, sıcacık, etkileyici ve sürükleyici bir roman olan ve 2003 yılında yayınlanan Ankara Mon Amour, üç ayrı bölümde üç ayrı çocuğun bakış açısıyla anlatılmaktadır.

    Birinci bölümde Suna’nın gözüyle 1960’lı yılların başı anlatılmıştır. Suna henüz okula başlamamış küçük bir kızdır. Çevresinde anlam veremediği gelişmeler olmaktadır.

    Yazar, Suna’nın çocukluğunun anlatıldığı bölümde bir çocuğun bakış açısını mükemmel yansıtmış. Herkesin çocukluğundan mutlaka bir iz bulabileceği sayfalar bunlar.

    İkinci bölüm, çocukluk arkadaşı olan Suna ile Emel’in yıllar sonra karşılaşmalarını konu edinir. Bu kez 80’li yıllardayız. Hayatları değişen ve tamamen farklı yollara ayrıldıktan sonra yeniden kesişen bu iki arkadaşın hikayesini öğreniyoruz.

    Üçüncü bölüm ise Suna’nın dayısı Ömer’in gözüyle anlatılır. Burada konu, herkesin hayatını etkileyen yasak bir aşktır. .

    Geçmişin, tıpkı şimdi gibi güzel anılar kadar acı dolu hikâyelerle de kuşatıldığını bilsek de eskiye özlem duymaktan, dünün bugünden iyi olduğunu sanmaktan vazgeçmiyoruz.

    Ankara, Mon Amour! , okurken
    sizi hem gülümseten, hem de bir anda hüzünlendiren ve bir oturuşta okuyabileceğiniz türden bir roman.

    (DERLEMEDİR)

    BİLGİ:
    Kitabın yazarı Şükran Yiğit
    bir sonraki mesajda tanıtıldı.

  • Turhan aGa'nın Mekanı (Atış serbest!)19.01.2023 - 10:54

  • Turhan aGa'nın Mekanı (Atış serbest!)19.01.2023 - 10:36

    "......
    çok uzakta,
    gökyüzündeki derenin dibinde ağarır taşlar.
    başı yastıktadır gülümün
    alabildiğine geniş kuş tüyü yastıktadır başı.
    elleri iki ak lale gibi yorganın üstündedir.
    saçlarında kuşlar ötüşmeğe başlar.
    ......"

    (NAZIM HİKMET'in "Sabah Karanlığı" şiirinden)

  • Turhan aGa'nın Mekanı (Atış serbest!)19.01.2023 - 10:24

    Şiirler vurucu...
    Tşk paylaşım için Yasemin hanım.