Ruh ve beden arasında fitne çıkartırım Somatizasyonlar ile dışarıya taşarım Yetinmem bir beden ile topluma bulaşırım
Somatizasyon; iç dünyamızdaki çatışmaların fiziksel olarak bedenimize aksetmesidir. Ve bütün toplumu etkileyen bir durumdur. “psikosomatik bozukluklar”
Bazen içinize sığamadınız zamanlarda yani, gökyüzüne bakarsınız. Çünkü o vakit içiniz ancak sonsuzluğa dökülebilir. En çokta çok sevdiklerinizi gömersiniz sessiz sedasız. İşte o zaman sonsuz boşluktan bir yıldız kayar toprağa. Denizden mezarlar olsa gökyüzünden kayan yıldızlar için. Rahmetler olsun mekanın cennet olsun inşallah Genco Erkal
“Sizin mantığınıza göre istisnasız tüm annelerin evlat sevgisi, "hastalıklı sevgi" sınıfına giriyor. “ ********** “Anne sevgisi istisnai sevgidir” bu yüzdendir tüm dünyanın ortak söylemi ve hissettikleri “hiç kimse annem gibi sevemez “
Gerçek duygular çerçevesinde herkes istediğini bulsun o zaman.
“Anne sevgisi istisnai sevgidir” bu yüzdendir tüm dünyanın ortak söylemi ve hissettikleri “ hiç kimse annem gibi sevemez “ evet evlat ne kadar “mal “ olsa da!
Anne sevgisi beklentisi ile gerçek sevgi olmaz, hatta bu sizin yazdığınız tamamen kadından beklenti. Ben insan diyerek genelledim kategorize etmeden.
Gerçek sevgi, saygı ile birlikte aynı paralelde gelişir. Karşılıksız sevgi çok uzun ömürlü olmaz. Anne sevgisi farklıdır, kimse kimseyi dokuz ay karnında taşımaz, aklı baliğ olana kadar da en mükemmel şekilde hem maddesel hem manevi anlamda bakımını üstlenmez. Hatta evlat bile anneyi aynı derecede sevemez. Çünkü anne gibi onu karnında taşımamıştır. Bu yüzden birbirimizden anne ya da baba sevgisi beklemek çok büyük haksızlık olur hayat arkadaşımıza.
Ayrıca “hastalıklı sevgi “ benim mantığıma göre değil, koskoca psikiyatri ana bilim dalına ait bir konudur. Okuyan herkes bugün bu konuyu araştırıp etraflıca okumalarını öneririm. Özellikle de yirmili yaşlardaki genç arkadaşlarıma
Ruhsal (kendi içinde iyi ve kötü dengeli) ve estetik güzellik tıpkı siyah ve beyaz gibidir. Biri olmazsa diğeri yarım kalır. Dünya denge üzerine kuruludur ve bu içindeki ve dışındaki bütün zerreleri kapsar. Zıtlıklar birbirini tamamladığı gibidir,” iç ve dış güzellik.” Güzellik kavramı sadece doğa ile açıklanamazken, sadece estetik ile de açıklanamaz. İnsandaki güzelliği estetik olarak ele aldığımızda bir tablo gibi her bakışa göre farklılaşır. (her ne kadar hatları çizilmiş olsa da) Nesnel güzelliği zaten konuya girerken ayrı tuttum. Sadece insan denen canlıya ait güzelliği irdelemek için. İnsan bir kediden farklı, onun sadece estetik açıdan güzelliği değerlendirilir. İnsanı bu kadar önemli ve değerli kılan ondan ayıran düşüncesi ise dış görünüşü güzel olsa bile düşünceleri vasat olduğunda tam anlamıyla güzellik karamını karşılayamaz.güzellik değer yargısı, onu bir bütün olarak ele almak gerekir. Bazı değerleri tek tek açıklayabilirken, insandaki güzellik değerler bütünüdür bu yüzden de bütüncül bakılması gerekir.
Not; kimseye cevaben yazmadım, bu sayfada gerçek hesaplarınızla yazarsanız sevinirim. Anlayışla karşılayacağınızı düşünüyorum.
İyi, doğru, yararlı olan aynı zamanda güzeldir de. İyi doğru yararlı aklı, ahlakı ifade eder. Göze hoş içi boş güzeli, içi doluda sever mi. Seve bilir. İçi boş biri içi dolu güzeli sevebilir mi. Sevebilir de kantarı kırılır...”
İlk önce bunlar benim sözlerim değil onu belirteyim. ve fikirlerimi şöyle açıklamak isterim. güzellik kavramını kısmen açıkladığı gibi (halk arasında iç güzellik) bütünlük ihtiva etmiyor elbette. iyi, doğru olan insan için yararlıdır diyelim. güzeli tanımlamak için ise olmazsa olmazlardan diyebilirim. ama şu denilebilir; aynı zamanda "estetik açıdan güzel anlamına gelmez." çok zararlı şeyler yapan toplum kurallarına uymayan, ruhsal yapısı itibariyle de kötücüllüğün divası bir insan da estetik açıdan güzel olmaz diyemeyiz. güzelliğe çerçeve çizdiğimizde ise bunu ancak iç ve dış güzellik olarak o çerçevenin içine yerleştirdiğimizde gerçek anlamıyla açıklamış oluruz. bir de insanın; duyularıyla algıladığı hiçbir şey aklın alanı dışında değildir. duyguları nirvana yaptıran sadece güzellik değildir. bunu güzellik ile açıklayamayız. mantığın biraz daha geri planda kalmasını ise hormon dengeleriyle ancak açıklayabiliriz.
ve konuştuğum kişiyi bilmek isterim, kendi adınızla sayfaya yazmanızı tercih ederim.
Ruh ve beden arasında fitne çıkartırım
Somatizasyonlar ile dışarıya taşarım
Yetinmem bir beden ile topluma bulaşırım
Somatizasyon; iç dünyamızdaki çatışmaların fiziksel olarak bedenimize aksetmesidir. Ve bütün toplumu etkileyen bir durumdur. “psikosomatik bozukluklar”
Denizden mezarlar olsa gökyüzünden kayan yıldızlar için.
Aslı Birer
Bazen içinize sığamadınız zamanlarda yani, gökyüzüne bakarsınız. Çünkü o vakit içiniz ancak sonsuzluğa dökülebilir. En çokta çok sevdiklerinizi gömersiniz sessiz sedasız. İşte o zaman sonsuz boşluktan bir yıldız kayar toprağa.
Denizden mezarlar olsa gökyüzünden kayan yıldızlar için.
Rahmetler olsun mekanın cennet olsun inşallah Genco Erkal
?si=FExcfWk_-9gNfEkz
Yolum hep aynı şey, hep çakıl hep diken; yürürdüm fakat ben mübeşşer ( müjdelenmiş) vakur.
Geçerdim hep basıp bir takım izlere’
Eğildim biraz dikkat ettim yere,
O izler benim, hep benim izlerimdi
Tevfik Fikret
“Sizin mantığınıza göre istisnasız tüm annelerin evlat sevgisi, "hastalıklı sevgi" sınıfına giriyor. “
**********
“Anne sevgisi istisnai sevgidir” bu yüzdendir tüm dünyanın ortak söylemi ve hissettikleri “hiç kimse annem gibi sevemez “
Gerçek duygular çerçevesinde herkes istediğini bulsun o zaman.
“Anne sevgisi istisnai sevgidir” bu yüzdendir tüm dünyanın ortak söylemi ve hissettikleri “ hiç kimse annem gibi sevemez “ evet evlat ne kadar “mal “ olsa da!
Anne sevgisi beklentisi ile gerçek sevgi olmaz, hatta bu sizin yazdığınız tamamen kadından beklenti. Ben insan diyerek genelledim kategorize etmeden.
Gerçek sevgi, saygı ile birlikte aynı paralelde gelişir. Karşılıksız sevgi çok uzun ömürlü olmaz. Anne sevgisi farklıdır, kimse kimseyi dokuz ay karnında taşımaz, aklı baliğ olana kadar da en mükemmel şekilde hem maddesel hem manevi anlamda bakımını üstlenmez. Hatta evlat bile anneyi aynı derecede sevemez. Çünkü anne gibi onu karnında taşımamıştır. Bu yüzden birbirimizden anne ya da baba sevgisi beklemek çok büyük haksızlık olur hayat arkadaşımıza.
Ayrıca “hastalıklı sevgi “ benim mantığıma göre değil, koskoca psikiyatri ana bilim dalına ait bir konudur. Okuyan herkes bugün bu konuyu araştırıp etraflıca okumalarını öneririm. Özellikle de yirmili yaşlardaki genç arkadaşlarıma
Sevgi, iyilikten beslenir. Sağlıklı İnsan psikolojisi kötüyü sevemez.eğer seviyorsa Bunun adı,
“ hastalıklı sevgi”dir.
Ruhsal
(kendi içinde iyi ve kötü dengeli) ve estetik güzellik tıpkı siyah ve beyaz gibidir. Biri olmazsa diğeri yarım kalır. Dünya denge üzerine kuruludur ve bu içindeki ve dışındaki bütün zerreleri kapsar. Zıtlıklar birbirini tamamladığı gibidir,” iç ve dış güzellik.” Güzellik kavramı sadece doğa ile açıklanamazken, sadece estetik ile de açıklanamaz. İnsandaki güzelliği estetik olarak ele aldığımızda bir tablo gibi her bakışa göre farklılaşır.
(her ne kadar hatları çizilmiş olsa da)
Nesnel güzelliği zaten konuya girerken ayrı tuttum. Sadece insan denen canlıya ait güzelliği irdelemek için. İnsan bir kediden farklı, onun sadece estetik açıdan güzelliği değerlendirilir. İnsanı bu kadar önemli ve değerli kılan ondan ayıran düşüncesi ise dış görünüşü güzel olsa bile düşünceleri vasat olduğunda tam anlamıyla güzellik karamını karşılayamaz.güzellik değer yargısı, onu bir bütün olarak ele almak gerekir. Bazı değerleri tek tek açıklayabilirken, insandaki güzellik değerler bütünüdür bu yüzden de bütüncül bakılması gerekir.
Not; kimseye cevaben yazmadım, bu sayfada gerçek hesaplarınızla yazarsanız sevinirim. Anlayışla karşılayacağınızı düşünüyorum.
İyi, doğru, yararlı olan aynı zamanda güzeldir de.
İyi doğru yararlı aklı, ahlakı ifade eder.
Göze hoş içi boş güzeli, içi doluda sever mi. Seve bilir.
İçi boş biri içi dolu güzeli sevebilir mi. Sevebilir de kantarı kırılır...”
İlk önce bunlar benim sözlerim değil onu belirteyim. ve fikirlerimi şöyle açıklamak isterim. güzellik kavramını kısmen açıkladığı gibi (halk arasında iç güzellik) bütünlük ihtiva etmiyor elbette. iyi, doğru olan insan için yararlıdır diyelim. güzeli tanımlamak için ise olmazsa olmazlardan diyebilirim. ama şu denilebilir; aynı zamanda "estetik açıdan güzel anlamına gelmez." çok zararlı şeyler yapan toplum kurallarına uymayan, ruhsal yapısı itibariyle de kötücüllüğün divası bir insan da estetik açıdan güzel olmaz diyemeyiz. güzelliğe çerçeve çizdiğimizde ise bunu ancak iç ve dış güzellik olarak o çerçevenin içine yerleştirdiğimizde gerçek anlamıyla açıklamış oluruz. bir de insanın; duyularıyla algıladığı hiçbir şey aklın alanı dışında değildir. duyguları nirvana yaptıran sadece güzellik değildir. bunu güzellik ile açıklayamayız. mantığın biraz daha geri planda kalmasını ise hormon dengeleriyle ancak açıklayabiliriz.
ve konuştuğum kişiyi bilmek isterim, kendi adınızla sayfaya yazmanızı tercih ederim.
Negatif duygular ayrı fabrikanın ürünü mü? :)