Kimseler görmedi Ömür Hanım, bu dünyadan ben geçtim. İçimde umudun kırk kilitli sandıkları, elimde bir avuç düş ölüsü yüreğim -içinde senin ve benim ağırlığım- benim olmayan bir garip gülümsemeyle yüzümde, incelik adına, ben geçtim… Yerini bulmamış bir içtenlik, yanılmış bir saygı ve bir hüzün eğrisi olarak ilişkilerin gergefinde, ördüm ömrümün dokusunu ilmek ilmek. Beni cam kırıklarıyla anımsasın insanlar, savrulan bir yaprak hüznü ve dağınıklığı ile… Yükümü yanlış bedestanlara çözdüm.
Ezilmiş bir gül hüznü var yüreğimde. Saatlerce dayak yemiş bir sanığın çözülmesi içindeyim. Ürperiyorum. Bir at kestanesi durmadan yaprak döküyor yalnızlığın sokaklarında, örtüyor ömrümün ilk yazını. İçimde bir çocuk, yalın ayak koşuyor yaşlılığa doğru, binlerce kez yenilmiş umut ölülerini çiğneyerek. Sahi yaşlılık, derin bir iç çekiş, yanılmış bir çocukluk olmasın Ömür Hanım? Şükrü Erbaş
Ama ben her şeye rağmen, insanların gönüllerini kiraya çıkardıği bu çağda bir gönülün bir gönüle yeteceğine inanıyorum..
Yağmurun arkası güneştir. :)
"Şafaklarda kapanacak içimdeki yaralar
İklimleri ruhumun yaprağına gizledim."
Bilemiyorum..
"Şiir kimi zaman insanın yüreğinde, kimi zaman aklında fırtınalar estirir."
"En önemli gerçek ve yaşayan tek gerçek geçen günlerdir."
T.B.
Gönülden istek olunca, ıraklar yakındır.
Yolları bitmez gösteren, isteksizliktir.
Tağrık Buğra
Kimseler görmedi Ömür Hanım, bu dünyadan ben geçtim.
İçimde umudun kırk kilitli sandıkları, elimde bir avuç düş
ölüsü yüreğim -içinde senin ve benim ağırlığım- benim
olmayan bir garip gülümsemeyle yüzümde, incelik adına,
ben geçtim… Yerini bulmamış bir içtenlik, yanılmış bir
saygı ve bir hüzün eğrisi olarak ilişkilerin gergefinde,
ördüm ömrümün dokusunu ilmek ilmek. Beni cam
kırıklarıyla anımsasın insanlar, savrulan bir yaprak hüznü
ve dağınıklığı ile… Yükümü yanlış bedestanlara çözdüm.
Ezilmiş bir gül hüznü var yüreğimde. Saatlerce dayak
yemiş bir sanığın çözülmesi içindeyim. Ürperiyorum. Bir
at kestanesi durmadan yaprak döküyor yalnızlığın
sokaklarında, örtüyor ömrümün ilk yazını. İçimde bir çocuk,
yalın ayak koşuyor yaşlılığa doğru, binlerce kez yenilmiş
umut ölülerini çiğneyerek. Sahi yaşlılık, derin bir iç çekiş,
yanılmış bir çocukluk olmasın Ömür Hanım?
Şükrü Erbaş
Gitmek unutmak değildir sen bunu çok iyi biliyorsun. Aklımda gözlerin varken sen buna gitmek mi diyorsun? Can Yücel
Ellerimle çiçekleri karıştırırken zaman içinde kendime bir yer arıyorum sanki. Zamanın neresinde olduğumu bilemiyorum hiç...