Evet, bir insanı değerlendirmek ve onun ruhunu tanımak istiyorsanız nasıl sustuğuna, nasıl konuştuğuna ya da nasıl ağladığına; Hatta en soylu idealler konusunda nasıl heyecanlandığına değil, onun nasıl güldüğüne bakın. Eğer güzel gülüyorsa o insan güzel bir insandır...!
Az önce seni özlediğimi fark ettim… Biliyorum bunu sana defalarca söylemişliğim var, ama bu defa çok daha başka özlemekteyim. Fotoğrafını izledim biraz, orada gülümsüyorsun, gözlerin ışıl ışıl. Sanki canlanıp sarılacak gibisin boynuma. Ben hiç gider miyim deli?’ der gibi bakıyorsun. Ağladım, ağladım...!
Bazı adamlar, bazı kadınların asla gidemedikleri o şehirleridir. Ve o şehirlerin köprülerinden denize attıkları hikayeleridir.
Bazı adamlar, saat gecenin üçü, kapıdaki "rahatsız etmeyin" yazısı, telefondaki kapsama alanı dışı, doğum günü pastasındaki eksik mum, kesilen saçlardaki yalnızlık, aynanın kırık camıdır...
Ve bazı adamlar, bu mektubu okurken, bazı kadınlar hayallerinin topuklarını kırıp yalınayak dönerler evlerine . .
Bugün hiç yazı yazmasam diyorum, Gitsem bir dağ başına, Gitsem, kır çiçekleri toplasam. Bunları bir demet yapsam, Desem ki; Bu çiçeğin adı, erdem, Bunun adı onur, Bunun inanç ...!
Sabahlara hiç küsmem ben.
Üşenmem umudu beklemekten.
Mevsim kışmış ne fark eder,
Gözümün değil.
Yüreğimin gördüğüdür bahar.
.
.
Evet, bir insanı değerlendirmek ve onun ruhunu tanımak istiyorsanız nasıl sustuğuna, nasıl konuştuğuna ya da nasıl ağladığına;
Hatta en soylu idealler konusunda nasıl heyecanlandığına değil, onun nasıl güldüğüne bakın.
Eğer güzel gülüyorsa o insan güzel bir insandır...!
Fyodor DOSTOYEVSKİ
Her Kalbe Bahar Gelir Ama Bazıları Çiçek Açar
e.k
.
.
Az önce seni özlediğimi fark ettim…
Biliyorum bunu sana defalarca söylemişliğim var, ama bu defa çok daha başka özlemekteyim.
Fotoğrafını izledim biraz, orada gülümsüyorsun, gözlerin ışıl ışıl.
Sanki canlanıp sarılacak gibisin boynuma.
Ben hiç gider miyim deli?’ der gibi bakıyorsun.
Ağladım, ağladım...!
E.K
Bazı adamlar, bazı kadınların asla gidemedikleri o şehirleridir.
Ve o şehirlerin köprülerinden denize attıkları hikayeleridir.
Bazı adamlar, saat gecenin üçü, kapıdaki "rahatsız etmeyin" yazısı,
telefondaki kapsama alanı dışı, doğum günü pastasındaki eksik mum, kesilen saçlardaki yalnızlık,
aynanın kırık camıdır...
Ve bazı adamlar, bu mektubu okurken,
bazı kadınlar hayallerinin topuklarını kırıp yalınayak dönerler evlerine
.
.
Önce sesin gelir aklıma
Çaresiz kaldıkça hep seni düşünürüm.
Güzel olan, dolgun başaklardaki sarışın sevinçli
Sonra cumartesi günleri gelir.
Sonra gökyüzü gelir hemen kurtulurum.
Bir yağmur yağsa da, beraber ıslansak.
Turgut Uyar
Bugün hiç yazı yazmasam diyorum,
Gitsem bir dağ başına,
Gitsem, kır çiçekleri toplasam.
Bunları bir demet yapsam,
Desem ki;
Bu çiçeğin adı, erdem,
Bunun adı onur,
Bunun inanç ...!
UğurMumcu
.
.
Seviyorum içimdeki alıngan ama haylaz çocuğu.
Sever,
Kırılır,
Küser,
Hayata omuz silker. Ama göz ucuyla hep bir gülücük bekler gökyüzünden
.
.
Bir gülüşüne,
dört mevsim sığmış.
Dışarı da şimdi zemheri kışmış.
Kimin umurunda
Ahmed Arif.
.
.
Acı, her zaman olgunlaştırmaz. Bazen küstürür.
Çocuk bırakır bir köşede,
kimseler anlamaz...!
La Edri
.
.