Bir fermanla Fransadaki dansı durduran Kanuni'nin torunları,okula başörtülü alınmadıkları için saçlarını kazıtıyorlar.Neden bu hale geldik peki? Bir zamanlar tek bir fermanımız dünyayı titretirken,Fransadaki dansı durdurmaya yeterken,neden şimdi Fransızlar Osmaanlı torunlarının saçlarını kazıttırıyorlar? Bir zmanlar dünyaya hükmederken,neden şimdi feryatlarımız cevapsız,haksızlığın ve zulmün üzerine yürüyen bizken,neden şimdi kendi içimizde haksızlık yapıpkendi insanımıza zulmediyoruz? Neden bu hale geldik? ? ? .........Çünkü kendimiz olarak kalmayı beceremedik,çünkü ceylan soyundan gelen çakal bir nesil var aramızda,çünkü kardeşimize saçlarını kazıtan rejimi değil,neden saçlarını kazıttı diyerek kardeşimizi suçlayan ZEYSUU gibi dönmeler var aramızda,çünkü İslam bayraktarlığı yapmış atalarına rağmen,İslamın emri olan başörtüsü için:''ya seve seve,ya s.... s.... çıkaracaksın''diyen KIZILŞAFAK gibi ahmaklar var aramızda.Bu ahmaklar ve bu ahmakların zihniyetleri varolduğu sürece bu ülke batmaya mahkumdur.Tek çare; gürültüden ve rahatsızlıktan başka bir işe yaramayan çakalların sesini kısmaktır......
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem; Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. Biri ecdadıma saldırdımı,hatta boğarım! ... -Boğamazsın ki! -Hiçolmazsa yanımdan kovarım. Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam; Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam. Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale; Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale! Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum! Kanayan bir yara gördümmü yanar ta ciğerim, Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim! Adam aldırmada geç git, diyemem aldırırım. Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım! Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu... İrticanın şu sizin lehçede ma'nası bu mu?
Aylar yıl oldu. Ve asırlar oldu Sensizliğe açtık gözlerimizi. Ama sen bırakmazsın bizi. Sen varsın ey şehitlerin sultanı Sen varsın! Bir şehit bile ölmezken Sana nasıl yok deriz. Ebutalip şama giderken devesinin önüne geçip Beni burda kime bırakıp gidiyorsun demiştin. Ne anam var ne babam... Ebutalip bırakmamıştı bu yüzden.
Sensizliğin ızdırabıyla inleyen ümmetini kime bırakıp gidiyorsun Ya Rasûlallah! Bırakma bizi ki; Allah; Sen onların içindeyken onlara azab edecek değiliz buyuruyor. Bırakma bizi! Hayatı seninle öğretti Rahman. Kulluğu seninle tanıdık. Duayı senden öğrendik sevgili!
Ve bir gelişin vardı ya rasulallah, Bir inişin vardı yer yüzüne... Önünde cebrail! Ardında yalın kılıç melekler! Bir inişin vardı yer yüzüne... Yetimler en huzurlu geceyi geçirdi belki de Öksüzler annelerine sarıldı doya doya.
Sonra bir sessizlik kapladı seher vaktini. Herşey sus pus olmuştu. Hadi diyordu yıldızlar, Hadi diyordu ay! Kainat bir isim duymak istiyordu. Ve bir ses yükseldi Âmine’nin evinden; Muhammed! Karanlıklar aydınlığa bıraktı yerini. Muhammed! Melekler öptü o nurdan ellerini. Muhammed! Seni yaratan Allah’a kurbânız ey dürri yekta! Sana o adı veren rahmana kurbanız
Bir fermanla Fransadaki dansı durduran Kanuni'nin torunları,okula başörtülü alınmadıkları için saçlarını kazıtıyorlar.Neden bu hale geldik peki? Bir zamanlar tek bir fermanımız dünyayı titretirken,Fransadaki dansı durdurmaya yeterken,neden şimdi Fransızlar Osmaanlı torunlarının saçlarını kazıttırıyorlar? Bir zmanlar dünyaya hükmederken,neden şimdi feryatlarımız cevapsız,haksızlığın ve zulmün üzerine yürüyen bizken,neden şimdi kendi içimizde haksızlık yapıpkendi insanımıza zulmediyoruz? Neden bu hale geldik? ? ? .........Çünkü kendimiz olarak kalmayı beceremedik,çünkü ceylan soyundan gelen çakal bir nesil var aramızda,çünkü kardeşimize saçlarını kazıtan rejimi değil,neden saçlarını kazıttı diyerek kardeşimizi suçlayan ZEYSUU gibi dönmeler var aramızda,çünkü İslam bayraktarlığı yapmış atalarına rağmen,İslamın emri olan başörtüsü için:''ya seve seve,ya s.... s.... çıkaracaksın''diyen KIZILŞAFAK gibi ahmaklar var aramızda.Bu ahmaklar ve bu ahmakların zihniyetleri varolduğu sürece bu ülke batmaya mahkumdur.Tek çare; gürültüden ve rahatsızlıktan başka bir işe yaramayan çakalların sesini kısmaktır......
Senin bıraktıklarını bi hatırlasak...........
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdımı,hatta boğarım! ...
-Boğamazsın ki!
-Hiçolmazsa yanımdan kovarım.
Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayan bir yara gördümmü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırmada geç git, diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...
İrticanın şu sizin lehçede ma'nası bu mu?
seni yaradan Rahman'a kurbanız,sevgili
çıplaklığa özenen çıksada birkaç ahmak
açılmak çağdaşlıktır diyen zavallı bunak
sen İSLAMDAN ÜRYANSIN sana kim karışacak? .........
vesselam....
birde bu ülkede demokrasiden özgürlükten bahsederler,ama işlerine gelmeyince hepsini rafa kaldırmayı da bilirler....
bedrin arsalanlarını hatırlatıyor.
gökte melek yerde arslandır onlar...........
Aylar yıl oldu.
Ve asırlar oldu
Sensizliğe açtık gözlerimizi.
Ama sen bırakmazsın bizi.
Sen varsın ey şehitlerin sultanı
Sen varsın!
Bir şehit bile ölmezken
Sana nasıl yok deriz.
Ebutalip şama giderken devesinin önüne geçip
Beni burda kime bırakıp gidiyorsun demiştin.
Ne anam var ne babam...
Ebutalip bırakmamıştı bu yüzden.
Sensizliğin ızdırabıyla inleyen ümmetini kime bırakıp gidiyorsun Ya Rasûlallah!
Bırakma bizi ki; Allah;
Sen onların içindeyken onlara azab edecek değiliz buyuruyor.
Bırakma bizi!
Hayatı seninle öğretti Rahman.
Kulluğu seninle tanıdık.
Duayı senden öğrendik sevgili!
Ve bir gelişin vardı ya rasulallah,
Bir inişin vardı yer yüzüne...
Önünde cebrail!
Ardında yalın kılıç melekler!
Bir inişin vardı yer yüzüne...
Yetimler en huzurlu geceyi geçirdi belki de
Öksüzler annelerine sarıldı doya doya.
Sonra bir sessizlik kapladı seher vaktini.
Herşey sus pus olmuştu.
Hadi diyordu yıldızlar, Hadi diyordu ay!
Kainat bir isim duymak istiyordu.
Ve bir ses yükseldi Âmine’nin evinden;
Muhammed!
Karanlıklar aydınlığa bıraktı yerini.
Muhammed!
Melekler öptü o nurdan ellerini.
Muhammed!
Seni yaratan Allah’a kurbânız ey dürri yekta!
Sana o adı veren rahmana kurbanız
'Alemin küfre göre hem başı,hem sonu hiç,
İki yoklu arasında varlık olur mu hiç.'