iki seçeneğin var; ya kal, ya gitme !
Türkiye’de et tüketimi Avrupa’ya nazaran çok çok düşük. Özellikle çocukların et tüketimi beyin vücut gelişimi açısından önem arzediyor.Bu kurban bayramını yıllar yılı tabağında bir parça et bulamayan çocuklara adayalım. Ayaklarına gidelim, olmayanları sevindirelim. Böylelikle yatırıp boğazına bıçak çaldığımız, zahiren kanlı bir tabloyu, toplumda bir empati, sevgi ve merhamet iklimine çevirelim. Bu vesileyle herkesin Kurban bayramını tebrik ederim. Sevdiklerinizle güzel anılar biriktirmenizi temenni ederim.
Bugün biraz edebiyat parçalayasım var kendi paramparçalarımdan birleştirerek… Sen nasılsın?
Ben, sadece bana benzeyen bir acıda tam anlamıyla dağılabilirim.Bir boşluk arıyorum, içime denk gelen; birlikte çökelim diye ! ?si=he7ATvbYwnqE9V6U
İsterdim ki uyumlu halimi yaşasaydın daima ama bana hep vurgunvurgun saatlerinde geldin, ya da sen vurdun.
Buz küplerini kaynar sularımda eritmek zorundasın...Çünkü bilirsin,Tohum, toprakta fani olmadan sürgün vermez......Vazgeçmeden o gün gelmez...
Demedim mi bu hasret bitirir seniAy dolanır gider, yalnız kalırsınHer gün yeni baştan dağılır, ufalırsınDemedim mi yüreğim sevme!
Pür sevgi Düşündüm düşündüm düşündüm kimi arayayım diyeEledim bütün insanları, annem kaldı geriye BŞ
Bir kere de sen bir kere deilk adımı sen atadını ben koymayayım geceninbir yerinden başlayıver hikayeyedudaklarınla anlatgözlerinle tamamlabir kere de senbeni affetme…sev.
Olmazlara dokunmak kaç zamandırsarsak adımlarlakapanmış kapılarına vuruyorum,çırılçıplak.“olmaz” dediğin her şeyetereddütsüz eğildim,dudaklarınitirazımı kurşuna dizdiğinde,ateşli bir suskunluklateslim oldum sana.sevişmek değil bu;bir başkaldırı
Teninde bayramlar var bir sabah,saçlarınla uyandırırsan beni,baharın soluğudolaşacak damarlarımda,çocuk seslerisüzülecek penceremizden,ve dudaklarındaçiçekler açacak,ben de nefes nefeseiçine doluşacağımbir bayram izdihamı gibi.
Türkiye’de et tüketimi Avrupa’ya nazaran çok çok düşük. Özellikle çocukların et tüketimi beyin vücut gelişimi açısından önem arzediyor.
Bu kurban bayramını yıllar yılı tabağında bir parça et bulamayan çocuklara adayalım. Ayaklarına gidelim, olmayanları sevindirelim.
Böylelikle yatırıp boğazına bıçak çaldığımız, zahiren kanlı bir tabloyu, toplumda bir empati, sevgi ve merhamet iklimine çevirelim.
Bu vesileyle herkesin Kurban bayramını tebrik ederim. Sevdiklerinizle güzel anılar biriktirmenizi temenni ederim.
Bugün biraz edebiyat parçalayasım var kendi paramparçalarımdan birleştirerek…
Sen nasılsın?
Ben, sadece bana benzeyen bir acıda tam anlamıyla dağılabilirim.
Bir boşluk arıyorum, içime denk gelen; birlikte çökelim diye !
?si=he7ATvbYwnqE9V6U
İsterdim ki uyumlu halimi yaşasaydın daima
ama bana hep vurgun
vurgun saatlerinde geldin, ya da sen vurdun.
Buz küplerini kaynar sularımda eritmek zorundasın...
Çünkü bilirsin,
Tohum, toprakta fani olmadan sürgün vermez...
...
Vazgeçmeden o gün gelmez...
Demedim mi bu hasret bitirir seni
Ay dolanır gider, yalnız kalırsın
Her gün yeni baştan dağılır, ufalırsın
Demedim mi yüreğim sevme!
Pür sevgi
Düşündüm düşündüm düşündüm kimi arayayım diye
Eledim bütün insanları, annem kaldı geriye
BŞ
Bir kere de sen
bir kere de
ilk adımı sen at
adını ben koymayayım gecenin
bir yerinden başlayıver hikayeye
dudaklarınla anlat
gözlerinle tamamla
bir kere de sen
beni affetme…
sev.
Olmazlara dokunmak
kaç zamandır
sarsak adımlarla
kapanmış kapılarına vuruyorum,
çırılçıplak.
“olmaz” dediğin her şeye
tereddütsüz eğildim,
dudakların
itirazımı kurşuna dizdiğinde,
ateşli bir suskunlukla
teslim oldum sana.
sevişmek değil bu;
bir başkaldırı
Teninde bayramlar var
bir sabah,
saçlarınla uyandırırsan beni,
baharın soluğu
dolaşacak damarlarımda,
çocuk sesleri
süzülecek penceremizden,
ve dudaklarında
çiçekler açacak,
ben de nefes nefese
içine doluşacağım
bir bayram izdihamı gibi.