mesela gogol Osmanlı döneminde köle ticaretinin serbes olduğunu ama bunu yasaklayanın Padişah Abdülmecit olduğunu yazar. halbuki biz biliriz ki tam tersidir. Osmanlı Barbaros Hayreddinler oruç reisler döneminde yani güçlü bir donanmaya sahipken kıta afrikasından yola çıkarılıp karadenizde sinop burnu üzerinde ikmal ve aktarma yapıp boğazlardan Avrupa kıyılarına taşınan köle ticaretinin en büyük düşmanıydı. bu gemilerin en büyük korkuları Osmanlı donanmasına yakalanmaktı Abdülmecit döneminde ne oldu mason sadrazam reşit paşa abdülmecite baskı yaparak köle ticaretine serbestiyet verdirmiş bu izni padişahtan attırdığı imza ile koparmıştır. bu bilgi de osmanlıyı köle taciri yapmaz.
eskiden filmler vardı sizi içine alan sahici acıları olan sevinçleri olan sahici kahramanları olan yanlışları sizin yanlışlarınız olan doğruları sizinkilere eş değer ızdıraplar vardı mutlulukları vardı yalnız evimizi değil gönlümüzü de şenlendiren dolduran ısıtan son yıllarda hiç böyle bir film izlediniz mi son yıllarda hiç film izlediniz mi gerçek bir hikayesi olan hikayesi sizin hikayenizle bir yerde çakışan hatta çakışmak ne iç içe geçen hikaye üretememe sorunu yaşıyor sinema tükenmişlik sendromu yaşıyor. her şeyi aşkı mutluluğu sevinci anlık hazlara dönüştürünce modern yaşam üzüntüler beğendiğn eşyaya mala mülke sahip olamamaktan öte gidemeyince hikayenin metni gitti geriye kraker tadında hazzı kaldı sadece diziler filmler erotik sahneler yer almadıkça sakız gibi sündürülmedikçe şehvet hayvani anlık heves gibi şeyler aşk ambalajıyla pazarlanınca izenmez oldu. film koptu sinema bitti
bizim bir kaç reel politik içerikli yazımıza üstelik kimseye hakaret küfür aşağılama olmaksızın bir iki kinayeli yazımıza tahammül edemeyenler dün karşılarındakine ne araplık bıraktı ne bel altı vuruş bıraktı yapılmayan sonra yeniden dönüp ırkçılık karşıtı yazılar paylaştılar komik bile değil yani
savunduğumuz şeyin kendisi kadar belki de daha fazla nasıl savunduğumuzdur önemli olan inanın beni bu Atatürkçüler atatürkten bu dindarlar dinden bu her durumda haklılar haktan uzaklaştırdı
teşekkür ederim şule hanım ama inanın haklı olmak istemiyorum bu konuda muhataplarımızın kalitesi bizi de etkiler daha güzel şeyler üretmenize vesile olur biz burda birbirimizden fikren beslenmemiz gerekir ki yeni ve güzel şeyler ortaya koyabilelim gerisi zaman kaybı olur
çok güzel insanları kaybettik bu korona virüs sürecinde yüzyüze hiç tanımayıp yazdıklarından ya da çalışmalarından tanıdığımız çok güzel insanları kaybettik en yakınlarımızdakileri kaybettik bir vebadan ya da tifodan da kat be kat dehşetti üstelik
o dönemler hiç olmazsa ulaşım araçları bu kadar yaygın değildi ve virüs çok hızlı yayılmıyordu bu dönem bu bile dezavantaja evrildi. gerçek bir karabasandı maalesef
aslında direk birini muhattap almak yerine sadece paylaşımımızı yapmak doğru olacak bence
burası bir ya da bir kaç kişiden ibaret değil sonuçta
mesela
gogol
Osmanlı döneminde köle ticaretinin serbes olduğunu ama bunu yasaklayanın Padişah Abdülmecit olduğunu yazar.
halbuki biz biliriz ki tam tersidir.
Osmanlı Barbaros Hayreddinler oruç reisler döneminde yani güçlü bir donanmaya sahipken kıta afrikasından yola çıkarılıp karadenizde
sinop burnu üzerinde ikmal ve aktarma yapıp boğazlardan Avrupa kıyılarına taşınan köle ticaretinin en büyük düşmanıydı.
bu gemilerin en büyük korkuları Osmanlı donanmasına yakalanmaktı
Abdülmecit döneminde ne oldu
mason sadrazam reşit paşa abdülmecite baskı yaparak
köle ticaretine serbestiyet verdirmiş bu izni padişahtan attırdığı imza ile koparmıştır.
bu bilgi de osmanlıyı köle taciri yapmaz.
gogolsuz kalmayın
ama her yazdığına da inanmayın
katılıyorum emine hanım
onlar hain değil
eskiden filmler vardı
sizi içine alan
sahici acıları olan
sevinçleri olan
sahici kahramanları olan
yanlışları sizin yanlışlarınız olan
doğruları sizinkilere eş değer
ızdıraplar vardı
mutlulukları vardı yalnız evimizi değil gönlümüzü de şenlendiren dolduran ısıtan
son yıllarda hiç böyle bir film izlediniz mi
son yıllarda hiç film izlediniz mi
gerçek bir hikayesi olan
hikayesi sizin hikayenizle bir yerde çakışan hatta çakışmak ne
iç içe geçen
hikaye üretememe sorunu yaşıyor sinema
tükenmişlik sendromu yaşıyor.
her şeyi aşkı mutluluğu sevinci anlık hazlara dönüştürünce modern yaşam
üzüntüler beğendiğn eşyaya mala mülke sahip olamamaktan öte gidemeyince
hikayenin metni gitti
geriye kraker tadında hazzı kaldı sadece
diziler filmler
erotik sahneler yer almadıkça
sakız gibi sündürülmedikçe
şehvet
hayvani anlık heves gibi şeyler aşk ambalajıyla pazarlanınca
izenmez oldu.
film koptu
sinema bitti
son cümle
bu kürsü bunu hak etmiyor
bizim bir kaç reel politik içerikli yazımıza üstelik kimseye hakaret küfür aşağılama olmaksızın bir iki kinayeli yazımıza tahammül edemeyenler
dün karşılarındakine ne araplık bıraktı
ne bel altı vuruş bıraktı yapılmayan
sonra yeniden dönüp
ırkçılık karşıtı yazılar paylaştılar
komik bile değil yani
savunduğumuz şeyin kendisi kadar belki de daha fazla nasıl savunduğumuzdur önemli olan
inanın beni bu Atatürkçüler atatürkten
bu dindarlar dinden
bu her durumda haklılar haktan uzaklaştırdı
teşekkür ederim şule hanım
ama inanın haklı olmak istemiyorum bu konuda
muhataplarımızın kalitesi bizi de etkiler
daha güzel şeyler üretmenize vesile olur
biz burda birbirimizden fikren beslenmemiz gerekir ki yeni ve güzel şeyler ortaya koyabilelim
gerisi zaman kaybı olur
çok güzel insanları kaybettik bu korona virüs sürecinde
yüzyüze hiç tanımayıp yazdıklarından ya da çalışmalarından tanıdığımız çok güzel insanları kaybettik
en yakınlarımızdakileri kaybettik
bir vebadan ya da tifodan da kat be kat dehşetti üstelik
o dönemler hiç olmazsa ulaşım araçları bu kadar yaygın değildi ve virüs çok hızlı yayılmıyordu
bu dönem bu bile dezavantaja evrildi.
gerçek bir karabasandı maalesef