uyruğum ve ırkım benim için yüce allahın birer lütfudur. devletim ise tüm bunların üstünde gelir. kökenim hakkında istihza içeren yorumlarınız sizin ırkçılığınızı ele vrmektedir.
kürtler ve türkler bu topraklarda daima kardeşçe yaşamışlardır. pkk terör örgütü seksenli yılların sonunda kurulup palazlanıp türkiye devletinin başına bela edilinceye kadar Türkçenin anadil olması, devletin adının türkiye olması da hiç bir zaman problem olmamıştır. pkk terör örgütü sözde kürtlerin hakkını korumak adına ortaya çıkıp yine kürtlerin yaşadığı bölgelerde kürt türk demeden beşikteki bebeklerimize varıncaya kadar katletmiştir. ben de kürt ve ermeni bir vatandaş olarak pkknın ve ona destek verenlerin asla bizim haklarımızı savunduklarına inanmıyor ve bunu asla kabul etmiyorum. bize sahip çıkan yine türkiye cumhuriyeti yani devletimiz olmuştur. devleti ve hükumet edenleri kürtlere zulmediyor diye göstermeye çalışmanın temelleri atatürkün dersim uygulamalarına kadar gider. kimse yüce türk devletini katil olarak göstermeye yetkisi ve haddi yoktur.
kürtler ve türkler bu topraklarda daima kardeşçe yaşamışlardır. pkk terör örgütü seksenli yılların sonunda kurulup palazlanıp türkiye devletinin başına bela edilinceye kadar Türkçenin anadil olması, devletin adının türkiye olması da hiç bir zaman problem olmamıştır. pkk terör örgütü sözde kürtlerin hakkını korumak adına ortaya çıkıp yine kürtlerin yaşadığı bölgelerde kürt türk demeden beşikteki bebeklerimize varıncaya kadar katletmiştir. ben de kürt ve ermeni bir vatandaş olarak pkknın ve ona destek verenlerin asla bizim haklarımızı savunduklarına inanmıyor ve bunu asla kabul etmiyorum. bize sahip çıkan yine türkiye cumhuriyeti yani devletimiz olmuştur. devleti ve hükumet edenleri kürtlere zulmediyor diye göstermeye çalışmanın temelleri atatürkün dersim uygulamalarına kadar gider. kimse yüce türk devletini katil olarak göstermeye yetkisi ve haddi yoktur. bu açıklamaları kimseye cevaben yazmış değilim lütfen kimse savunma yazıları yazmaya kalkmasın hepinize sevgi ve saygıyla.
Bunun önüne geçildiğinde, şahısların hataları ile herhangi din, mezhep, inanç veya inançsızlığın sorumlu tutulamayacağını öğrendiğimizde, bu sorun olmaktan çıkacaktır.
emine hanım sözlerinize bir eğitimci olarak cevap verme ihtiyacı duydum. lakin bu konuya biraz yanlış yerden girdiğinizi düşünmediğim anlamına da gelmiyor. gerçekten Nurgül hanımın belirttiği gibi konu orada mezheplere bulaştırılmış olan çarpık inanç ve söylemler idi pekala da söyledikleriniz yüzde yüz doğru ve bunları yadsımak yoksamak mümkün değil.
emine hanım okullarda bu eğitimler veriliyor ancak bu eğitimlerin kimler tarafından ne kadarı içselleştiriliyor onu bilemeyiz tabii. bir de insan bir sarf maddesi değil ki işte şu bilgiyi anlattık, oldu bitti maşallah diyemiyorsunuz yazıcıdan çıktı alınmıyor ki sonucu yüzde yüz kestirebilesiniz
Nurgül hanım söylediklerinize sonuna kadar katılıyorum. ilk ergenlik yıllarımızda bize de böyle hikayeler anlatılmıştı bu hikayeler alevi ve kızılbaşlar a atfen zikredilirdi. hatta biri bana şunu dediğinde küçücük aklım ve zihnimle o dönem bile reddetmiştim o da şuydu bir alevinin elinden su içilmez yemek yenmez onlar gusl abdesti bile almazlar. dahası onlar bir gün sünni Müslüman olduk deseler bile allah indinde bu bile kabul olunmaz nasıl ya nasıl ya dediğimi hatırlıyorum insanın iradesini yücelten o islam öğretisi nerede pekii saçmalıyorsunuz demiştim. yıllar yıllar sonra alevi bir adamla evli bir arkadaşımla sohbet ederken bana aynı hikayelerin aleviler arasında biz Sünnilere söylendiğini öğrendim. demek ki neymiş dedim kendi kendime toplumun her kesiminde ve her ırkta menşeide bu tarz safsatalar karşıyı şeytanlaştırmalar yaşanıyordu önemli olan bizlerin yani o toplumu oluşturanların bilinçli olup bu safsatalara prim vermememizdi. aklı başında kimse böylesi saçmalıklara inanmaz.
Ahmet ihsan araç bir vakitler yani üniversite yıllarımda bende sizin gibi düşünüyordum bir gün kürsüden yaptığım bir konuşmamda MHP yi eciş bücüş bir parti olarak değerlendirip tüm MHP li arkadaşlarımı kendimden uzaklaştırmıştım. türkiyede yaşarken türklüğü savunan bir akıma ne gerek var ki diyordum. lakin zaman içersinde okuyup inceledikçe ve olaylara akımlara o ilk gençlik heyecanımı bastırarak yaklaştığımda öyle olmadığını türklük vurgusunun atatürkte de hatta Osmanlıda bile karşılık bulduğunu farkettim. sonra kuranın bir ayetinin mealen biz sizi kavimler milletler topluluklar şeklinde yarattık ki kaynaşınız tanışınız dediğini idrak ettim biraz evvel Nurgül hanımın da vurguladığı gibi uyruklar milletler var ama bunu bir ayrıcalık ve seçkincilik anlayışı doğrultusunda başkalarına karşı üstünlük vasıtası yapmamaktır işin esası. kendimi bir ülkücü olarak tanımlamamakla birlikte bu gün yapmaya çalıştıkları şeyi görüyorum. ben ülkücülerin türklüğü bir seçkincilik olarak değil de daha çok birleştirici devlatin bekası için bir tutkal bir ana malzeme olarak gördüklerini ayırdettim.
uyruğum ve ırkım benim için yüce allahın birer lütfudur.
devletim ise tüm bunların üstünde gelir.
kökenim hakkında istihza içeren yorumlarınız sizin ırkçılığınızı ele vrmektedir.
kürtler ve türkler bu topraklarda daima kardeşçe yaşamışlardır.
pkk terör örgütü seksenli yılların sonunda kurulup palazlanıp türkiye devletinin başına bela edilinceye kadar Türkçenin anadil olması, devletin adının türkiye olması da hiç bir zaman problem olmamıştır.
pkk terör örgütü sözde kürtlerin hakkını korumak adına ortaya çıkıp yine kürtlerin yaşadığı bölgelerde kürt türk demeden beşikteki bebeklerimize varıncaya kadar katletmiştir.
ben de kürt ve ermeni bir vatandaş olarak
pkknın ve ona destek verenlerin asla bizim haklarımızı savunduklarına inanmıyor ve bunu asla kabul etmiyorum.
bize sahip çıkan yine türkiye cumhuriyeti yani devletimiz olmuştur.
devleti ve hükumet edenleri kürtlere zulmediyor diye göstermeye çalışmanın temelleri atatürkün dersim uygulamalarına kadar gider.
kimse yüce türk devletini katil olarak göstermeye yetkisi ve haddi yoktur.
günaydın kürsü
kürtler ve türkler bu topraklarda daima kardeşçe yaşamışlardır.
pkk terör örgütü seksenli yılların sonunda kurulup palazlanıp türkiye devletinin başına bela edilinceye kadar Türkçenin anadil olması, devletin adının türkiye olması da hiç bir zaman problem olmamıştır.
pkk terör örgütü sözde kürtlerin hakkını korumak adına ortaya çıkıp yine kürtlerin yaşadığı bölgelerde kürt türk demeden beşikteki bebeklerimize varıncaya kadar katletmiştir.
ben de kürt ve ermeni bir vatandaş olarak
pkknın ve ona destek verenlerin asla bizim haklarımızı savunduklarına inanmıyor ve bunu asla kabul etmiyorum.
bize sahip çıkan yine türkiye cumhuriyeti yani devletimiz olmuştur.
devleti ve hükumet edenleri kürtlere zulmediyor diye göstermeye çalışmanın temelleri atatürkün dersim uygulamalarına kadar gider.
kimse yüce türk devletini katil olarak göstermeye yetkisi ve haddi yoktur.
bu açıklamaları kimseye cevaben yazmış değilim
lütfen kimse savunma yazıları yazmaya kalkmasın
hepinize sevgi ve saygıyla.
Bunun önüne geçildiğinde, şahısların hataları ile herhangi din, mezhep, inanç veya inançsızlığın sorumlu tutulamayacağını öğrendiğimizde, bu sorun olmaktan çıkacaktır.
altına imzamı atıyorum.
emine hanım
sözlerinize bir eğitimci olarak cevap verme ihtiyacı duydum.
lakin bu konuya biraz yanlış yerden girdiğinizi düşünmediğim anlamına da gelmiyor.
gerçekten Nurgül hanımın belirttiği gibi konu orada mezheplere bulaştırılmış olan çarpık inanç ve söylemler idi
pekala da söyledikleriniz yüzde yüz doğru ve bunları yadsımak yoksamak mümkün değil.
emine hanım
okullarda bu eğitimler veriliyor
ancak bu eğitimlerin kimler tarafından ne kadarı içselleştiriliyor onu bilemeyiz tabii.
bir de insan bir sarf maddesi değil ki
işte şu bilgiyi anlattık, oldu bitti maşallah diyemiyorsunuz
yazıcıdan çıktı alınmıyor ki sonucu yüzde yüz kestirebilesiniz
Bitme, bak, içtim, yürüdüm, kederlendim
Denize girdim, üşüdüm, sana geldim.
Düş bitmeden sen bitme.
Bitmeden sevgi gitme…
Bitme! Bak, koştum, savruldum, hep örselendim.
Cıgara ziftlendim, ille de seni sevdim.
Uzaklarda öyle çok kederlendim.
Günler bitmeden bitme.
Bitmeden hasret gitme…
Bu yangın geceler, bu intihar.
Gidersen paramparça yüreğimde ağıtlar!
Bu dolunay gecenin göğsünü yarar.
Benim göğsümde de sana geniş bir yer var.
Düş bitmeden sen bitme.
Bitmeden sevgi gitme...
Yılmaz Odabaşı
Nurgül hanım
söylediklerinize sonuna kadar katılıyorum.
ilk ergenlik yıllarımızda bize de böyle hikayeler anlatılmıştı
bu hikayeler alevi ve kızılbaşlar a atfen zikredilirdi.
hatta biri bana şunu dediğinde küçücük aklım ve zihnimle o dönem bile reddetmiştim
o da şuydu
bir alevinin elinden su içilmez yemek yenmez
onlar gusl abdesti bile almazlar.
dahası
onlar bir gün sünni Müslüman olduk deseler bile allah indinde bu bile kabul olunmaz
nasıl ya
nasıl ya dediğimi hatırlıyorum
insanın iradesini yücelten o islam öğretisi nerede pekii
saçmalıyorsunuz demiştim.
yıllar yıllar sonra alevi bir adamla evli bir arkadaşımla sohbet ederken bana aynı hikayelerin aleviler arasında biz Sünnilere söylendiğini öğrendim.
demek ki neymiş dedim kendi kendime
toplumun her kesiminde ve her ırkta menşeide bu tarz safsatalar
karşıyı şeytanlaştırmalar yaşanıyordu
önemli olan bizlerin yani o toplumu oluşturanların bilinçli olup bu safsatalara prim vermememizdi.
aklı başında kimse böylesi saçmalıklara inanmaz.
Ahmet ihsan araç
bir vakitler yani üniversite yıllarımda
bende sizin gibi düşünüyordum
bir gün kürsüden yaptığım bir konuşmamda
MHP yi eciş bücüş bir parti olarak değerlendirip tüm MHP li arkadaşlarımı kendimden uzaklaştırmıştım.
türkiyede yaşarken türklüğü savunan bir akıma ne gerek var ki diyordum.
lakin zaman içersinde okuyup inceledikçe ve olaylara akımlara o ilk gençlik heyecanımı bastırarak yaklaştığımda öyle olmadığını türklük vurgusunun atatürkte de hatta Osmanlıda bile karşılık bulduğunu farkettim.
sonra kuranın bir ayetinin mealen
biz sizi kavimler milletler topluluklar şeklinde yarattık ki kaynaşınız tanışınız dediğini idrak ettim biraz evvel Nurgül hanımın da vurguladığı gibi
uyruklar milletler var ama bunu bir ayrıcalık ve seçkincilik anlayışı doğrultusunda başkalarına karşı üstünlük vasıtası yapmamaktır işin esası.
kendimi bir ülkücü olarak tanımlamamakla birlikte bu gün yapmaya çalıştıkları şeyi görüyorum.
ben ülkücülerin türklüğü bir seçkincilik olarak değil de daha çok birleştirici devlatin bekası için bir tutkal bir ana malzeme olarak gördüklerini ayırdettim.
günaydın kürsü