Avuçlarıma işlemiş nasırlarda seni nasıl öptüğümü yaz Saçlarıma düşen yağmur tanelerinde sana nasıl ıslandığımı Seni yağmur gibi nasıl Yağmuru sen gibi nasıl sevdiğimi yaz
Bir türlü sana gelmeyen yolları O yolları adım adım nasıl ezberlediğimi yaz İki şiir arası bana bir ölüm yaz
Yüzüme değmemiş saçının rüzgarlarını nasıl kokladığımı Bir parça ekmeği yere düşürmenin korkusu ve utancı gibi Yüzüne hüzün düşürmekten nasıl korktuğumu yaz Nasıl eridiğimi Nasıl paramparça olduğumu gözlerinin uçurumlarında Bir gülümsemene nasıl bin ömür verdigimi Sana çöller gibi nasıl sustuğumu, nasıl susadığımı ve nasıl beklediğimi yaz, hiç gelmeyeceğeni bile bile
Kimi tanıdık bir ağaç, Bir bahçe görünce anlar eve vardığını. Kaç daire daha çizebilirim Aramayı bırakmadan önce? Ne zaman kaybederim Yolumu ebediyen? Mümkün sanırdım, sevdiğinin okyanusunda boğulmadan yüzebilmeyi. Mümkün sanırdım, suya dönüşmeden yüzebilmeyi. Ama ben durmaksızın yutuyorum hava zannettiğim şeyi. Ayaklarıma bağlı taşlar rahat bırakmıyor beni. "
İki şiir arası bir ölüm yaz bana Sensizliği katma ne olur Yaz işte bütün hikayemi. Seni nasıl aradığımı bir ömür boyu Nasıl kattığımı gecelerime Gül yüzüne nasıl uyandığımı Ve sensiz ölmekten nasıl korktuğumu anlat
Nazlan Sitem et Kırıl bana Beni geç vakit Tek başıma suya yolla bahçede yüzünü öteye çevir Güle hayret ediyormuş gibi yap Gülümseyerek konuş da başkalarıyla Somurt avluda sadece ikimiz kalınca Kızıp en sevecen adımlarla üst kata çık En sevdiğim çiçeğin saksısı kaysın elinden Derinleşsin ben içerledikçe ruhumdaki sakarlık
Yamru bastım iş değildi hake çakılmak bayırdan Dağ sıra dağdı hangi haşin belden yol veresi Gece hep süzüldü yukarıdan lakayt kehkeşan Altımda beni hep yutmaya çağladı nehir Yetişir heceleme(n) sök beni bir kere En zoruma gideni yap hegame getir Çel beni tökezlet tuttur çitlere Ahla istida edecek ahval değil Kim bana kıymazsan bilebilir Dünya dedikleri samut küp Acılar tıkandıkça bende Hep seni seslendirir
Avuçlarıma işlemiş nasırlarda seni nasıl öptüğümü yaz
Saçlarıma düşen yağmur tanelerinde sana nasıl ıslandığımı
Seni yağmur gibi nasıl
Yağmuru sen gibi nasıl sevdiğimi yaz
Bir türlü sana gelmeyen yolları
O yolları adım adım nasıl ezberlediğimi yaz
İki şiir arası bana bir ölüm yaz
Yüzüme değmemiş saçının rüzgarlarını nasıl kokladığımı
Bir parça ekmeği yere düşürmenin korkusu ve utancı gibi
Yüzüne hüzün düşürmekten nasıl korktuğumu yaz
Nasıl eridiğimi
Nasıl paramparça olduğumu gözlerinin uçurumlarında
Bir gülümsemene nasıl bin ömür verdigimi
Sana çöller gibi nasıl sustuğumu, nasıl susadığımı ve nasıl beklediğimi yaz, hiç gelmeyeceğeni bile bile
Kimi tanıdık bir ağaç,
Bir bahçe görünce anlar eve vardığını.
Kaç daire daha çizebilirim
Aramayı bırakmadan önce?
Ne zaman kaybederim
Yolumu ebediyen?
Mümkün sanırdım, sevdiğinin okyanusunda boğulmadan yüzebilmeyi.
Mümkün sanırdım, suya
dönüşmeden yüzebilmeyi.
Ama ben durmaksızın yutuyorum
hava zannettiğim şeyi.
Ayaklarıma bağlı taşlar
rahat bırakmıyor beni. "
Hannan Baker
İki şiir arası bir ölüm yaz bana
Sensizliği katma ne olur
Yaz işte bütün hikayemi.
Seni nasıl aradığımı bir ömür boyu
Nasıl kattığımı gecelerime
Gül yüzüne nasıl uyandığımı
Ve sensiz ölmekten nasıl korktuğumu anlat
yağmura,nisana ve yaşıma aldanıp
uçurumları kıyı sanarak
ve dağlar erişilmeyince acı verir
sözünü unutarak
kaf dağına gitmek istedim
ırmak inadıyla yürüdüm uzaklara
bir derviş olup yürüdüm uzaklara
yanıldı denektaşım geriye döndüm
Kutsal Sözler Panayırı'na sığınıp
ipeksi bir sessizliğe büründüm:
bir hayat,mahçup ve duru
Tanrım,gülleri
ve sessiz harfleri koru.
İbrahim Tenekeci
Nazlan
Sitem et
Kırıl bana
Beni geç vakit
Tek başıma suya yolla
bahçede yüzünü öteye çevir
Güle hayret ediyormuş gibi yap
Gülümseyerek konuş da başkalarıyla
Somurt avluda sadece ikimiz kalınca
Kızıp en sevecen adımlarla üst kata çık
En sevdiğim çiçeğin saksısı kaysın elinden
Derinleşsin ben içerledikçe ruhumdaki sakarlık
Yamru bastım iş değildi hake çakılmak bayırdan
Dağ sıra dağdı hangi haşin belden yol veresi
Gece hep süzüldü yukarıdan lakayt kehkeşan
Altımda beni hep yutmaya çağladı nehir
Yetişir heceleme(n) sök beni bir kere
En zoruma gideni yap hegame getir
Çel beni tökezlet tuttur çitlere
Ahla istida edecek ahval değil
Kim bana kıymazsan bilebilir
Dünya dedikleri samut küp
Acılar tıkandıkça bende
Hep seni seslendirir
ismet özel' e selam olsun