Kültür Sanat Edebiyat Şiir

"Ben rahat doşeklerin değil kaldırımların çocuğuyum kaldırımların emzirdigi "diyen Paris'te ki öğrenim hayatını bile kaldırımların rahatlığına tercih Edip yarıda bırakıp yurda dönen bohem hayatın şairlere özgü züğürt yaşamın kralı bir kral

Necip Fazıl Kısakürek . Allah rahmet etsin ona. büyük mütefekkir .usta şair .Onun için kurulacak cümleler biliyorum ki az olacak.

Ben bu hikayeyi duzdum basit mi basit
Kudursun bazı adamlar ciddi mi ciddi
Ve gülsün diye bazı çocuklar küçük mü küçük
Charles Cros

Türkler zamanın budin günümüzün Budapeşte diye anılan şehrini aldıklarında orada çok lüks evler vardı lakin ordunun kumandanı ve en yetkili askerler en mütevazı evleri barınak olarak seçtiler. En lüks mekanları ordunun en alt kademelerindekilere bıraktılar. Böyle davranmakla tevazuu bir gelenek olarak sürdürmek istiyorlardi. Çünkü lüks düşkünlüğü milletleri medeniyetleri saran bir iletti onlar için böyle toplumlar yıkılmaya mahkum idi. O yüzdendir ki ne kadar tevazuu o kadar güç. Birbirini tersinden besleyen bir durum yani.

Herkesin anlamaması için mi herkesin anlaması için mi Almancaya geçiş yapıldı

Günaydın kürsünün güzel insanları

fakat yine de tüm benliğimle allah vardır diye inanmak arzusu içreyim, hiç bir ateisti ikna etmeye çalışmaksızın

günaydın kürsü müdavimleri!

rabiya acar öyle katılıyorum ki alta yazdıklarına.
sonuçta bir ateistte bir inanan da allahın direk aracısız muhataplarıdır. kimse kimseden daha yetkin olamaz bu konuda. bence bir ateisti ikna etmeye çalışan aslında kendini ikna etmeye çalışıyordur allahın var oyduğuna.