dün yaşanan olayları tasvip edenler kendi kişisel fikirlerini tepkilerini ortaya koymuştur. ve suç unsurları varsa yargı önünde zaten hesap verecektir. bunu toplumun bu olaya tepkisi diye sunmak çok acımasızlık olur.
şiddeti sağlıkçıya yada eğitimciye ya da kadına şiddet diye diye parsellemeden ve bütüncül yaklaşımlardan uzaklaşmadan ele almak lazım. ve şiddet uygulayanlara bakıp koca bir toplumu şiddet yanlısı gibi göstermeden ele almak lazım. bu olaylar zaten yargıya intikal etmiştir mutlaka. ve hak edenler yasalardaki mevcut en ağır biçimiyle cezalandırılır umarız.
şiddet asla tasvip edilecek bir şey değil hiç bir türü ve her kim tarafından uygulanırsa uygulansın. lakin bir tek kişinin işlediği bir cürüm de toplumun tümüne mal edilerek tüm toplumu yagılamak sağ duyulu bir yaklaşım olmasa gerek. nasıl ki bir sınıfta bir öğrencinin bir kabahati yüzünden öğretmenin tüm sınıfa küsüp ders anlatmamasının abesliği gibi.
Ceza hukuku bakımından, hekime yönelik eylemler üç ayrı suçu oluşturabilir. Bunlar: Yaralama, tehdit ve hakaret suçlarıdır.
Türk Ceza Kanunu (TCK)’nun 86. maddesinde hakaret suçu düzenlenmiştir. Buna göre,
Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Bu suçun soruşturma ve kovuşturması suçtan zarar görenin şikâyetine bağlıdır. Ancak yanı maddenin üçüncü fıkrasında, kamu görevlisi olan hekimleri ilgilendiren bir hüküm sevk edilmiştir. Bu hüküm ile hem ceza artırılmakta hem de suç şikâyete tabi olmaktan çıkarılarak, resen takip edilen suçlar arasına alınmaktadır. Böylece savcılığın, suçu öğrenmesiyle beraber herhangi bir şikâyete gerek kalmaksızın soruşturma işlemlerini yürütmesi ve yeterli delil elde etmesi durumunda da dava açması gerekmektedir:
Kasten yaralama suçunun;
a) Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,
b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
e) Silâhla,
işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Bu hükmün bir sonucu olarak hekime şiddet uygulayan kimse, 18 aydan 4,5 yıla kadar hürriyeti bağlayıcı cezaya çarptırılabilecektir. Ayrıca hekim ile uzlaşarak, cezalandırmaktan kurtulamayacaktır.
Şiirleşen bakışların var senin Baktıkça hayale kapıldığım Bir satırlık çıksan içinden desem de O zaman şiir olur mu Satırdan uzak bakışların Ah o kalemi kıran sözler Nasıl anlatmalı Bir satırlık hayali gerçeğe
dün yaşanan olayları tasvip edenler kendi kişisel fikirlerini tepkilerini ortaya koymuştur. ve suç unsurları varsa yargı önünde zaten hesap verecektir. bunu toplumun bu olaya tepkisi diye sunmak çok acımasızlık olur.
şiddeti sağlıkçıya yada eğitimciye ya da kadına şiddet diye diye parsellemeden ve bütüncül yaklaşımlardan uzaklaşmadan ele almak lazım. ve şiddet uygulayanlara bakıp koca bir toplumu şiddet yanlısı gibi göstermeden ele almak lazım. bu olaylar zaten yargıya intikal etmiştir mutlaka. ve hak edenler yasalardaki mevcut en ağır biçimiyle cezalandırılır umarız.
şiddet asla tasvip edilecek bir şey değil hiç bir türü ve her kim tarafından uygulanırsa uygulansın. lakin bir tek kişinin işlediği bir cürüm de toplumun tümüne mal edilerek tüm toplumu yagılamak sağ duyulu bir yaklaşım olmasa gerek. nasıl ki bir sınıfta bir öğrencinin bir kabahati yüzünden öğretmenin tüm sınıfa küsüp ders anlatmamasının abesliği gibi.
1. Ceza Hukuku Araçları
Ceza hukuku bakımından, hekime yönelik eylemler üç ayrı suçu oluşturabilir. Bunlar: Yaralama, tehdit ve hakaret suçlarıdır.
Türk Ceza Kanunu (TCK)’nun 86. maddesinde hakaret suçu düzenlenmiştir. Buna göre,
Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Bu suçun soruşturma ve kovuşturması suçtan zarar görenin şikâyetine bağlıdır. Ancak yanı maddenin üçüncü fıkrasında, kamu görevlisi olan hekimleri ilgilendiren bir hüküm sevk edilmiştir. Bu hüküm ile hem ceza artırılmakta hem de suç şikâyete tabi olmaktan çıkarılarak, resen takip edilen suçlar arasına alınmaktadır. Böylece savcılığın, suçu öğrenmesiyle beraber herhangi bir şikâyete gerek kalmaksızın soruşturma işlemlerini yürütmesi ve yeterli delil elde etmesi durumunda da dava açması gerekmektedir:
Kasten yaralama suçunun;
a) Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,
b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
e) Silâhla,
işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Bu hükmün bir sonucu olarak hekime şiddet uygulayan kimse, 18 aydan 4,5 yıla kadar hürriyeti bağlayıcı cezaya çarptırılabilecektir. Ayrıca hekim ile uzlaşarak, cezalandırmaktan kurtulamayacaktır.
birileri oturmuş bir yerlerden sizi izliyordur ve eminim kıs kıs pis pis gülüyodur
Şiirleşen bakışların var senin
Baktıkça hayale kapıldığım
Bir satırlık çıksan içinden desem de
O zaman şiir olur mu
Satırdan uzak bakışların
Ah o kalemi kıran sözler
Nasıl anlatmalı
Bir satırlık hayali gerçeğe
neye nasıl sevindiğiniz neye nasıl üzüldüğünüz kısacası tepkileriniz sizi ele verir.
haklısın
oysa daha kibar olabileceğini biliyorum.
hep de geyik olmaz ki