Şule. Hakikat kat kattır Hakikatın en son katına çıkınca, ruh ışık hızından kat kat daha hızlı olunca Işık madde gibidir... Madde ise uzayın o uçsuz bucaksız karanlığında yeşil bir fener gibidir...
Biraz kafanız dağılsın... Ne demiş bizim Burak... Doğru söylesen kimin umurunda, gözüme inanırım haydi zıp zıp zıpla...
Çocuklar ilk türkçe dersimizde çizgi çekmeyi öğreneceğiz. Ondan sonra harflere geçeceğiz...
- Ula oğlum Cengiz sen neden çizgilerini çekmiyorsun?
- Öğretmenim Oya dediki, Cengiz benimle çizgileri koyamaz(!) Sonrasım, benim balık çizgi gibi direşti, eğer çizgiyi çekersem Oyayla balıksız nasıl oynayabilirim?
- Oğlum Cengiz sen yinede çizgini çek yoksam Oya büyüyünce bırak seni sazan balıklarınıda direşterir(!)
- Öğretmenim ben çizgi çekmelerimi bitirdim, Cengiz halen çizgi çekmekle meşgul, artık harflere geçebilirmiyiz?
- Kızım Oya Cengizi beklesene çocuk balığını daha yeni bulmuş. Büyüyünce eğer, Cengizi beklemezsen gölde senden yüksekdeki güvercinler kakalar kafana...(!)
Çiçeğin boyun eğmesi yerçekimi kanunundansa, neyse aşkın kanunu, Güneşmi sevdi çiçeği çiçekmi sevdi Güneşi?
Çiçek Güneşe dediki, bak yerden geldim yine yere gideceğim, geldiğim yere eğdim boynumu ulaşamadığım Güneş, sen ulaştın bana bak senden aldım rengimi!...
Sonunda Güneşde Çiçeğe dediki, rengime bürünsende aşkın kanunu sevilmesi gereken değilmiydi, dengini!
Um'arım, Kaftancıoğlunun karakteristiği vede Transpersonalpsikoloji anlaşılmıştır o yazılıp silinende çünkü o yazı o şahsın şahsiyetine münahastı, eğer okusaydı ağzından salyalar akardı...
Akustik halusinasyona göre 19 Ekim 2019 da İstanbulda deprem olma ihtimali evrendeki bütün atomların toplamına bir...
Şule.
Hakikat kat kattır Hakikatın en son katına çıkınca, ruh ışık hızından kat kat daha hızlı olunca Işık madde gibidir... Madde ise uzayın o uçsuz bucaksız karanlığında yeşil bir fener gibidir...
Biraz kafanız dağılsın... Ne demiş bizim Burak... Doğru söylesen kimin umurunda, gözüme inanırım haydi zıp zıp zıpla...
Çocuklar ilk türkçe dersimizde çizgi çekmeyi öğreneceğiz. Ondan sonra harflere geçeceğiz...
- Ula oğlum Cengiz sen neden çizgilerini çekmiyorsun?
- Öğretmenim Oya dediki, Cengiz benimle çizgileri koyamaz(!) Sonrasım, benim balık çizgi gibi direşti, eğer çizgiyi çekersem Oyayla balıksız nasıl oynayabilirim?
- Oğlum Cengiz sen yinede çizgini çek yoksam Oya büyüyünce bırak seni sazan balıklarınıda direşterir(!)
- Öğretmenim ben çizgi çekmelerimi bitirdim, Cengiz halen çizgi çekmekle meşgul, artık harflere geçebilirmiyiz?
- Kızım Oya Cengizi beklesene çocuk balığını daha yeni bulmuş. Büyüyünce eğer, Cengizi beklemezsen gölde senden yüksekdeki güvercinler kakalar kafana...(!)
Durun hepinize yaratan bir Ruh üflesin, üfürükcüleri sevmezsinizya belkim nefesinizi verirken üfürdüğünüzün farkına varırsınız!
İnsanın Ruh denen bir kutsalı vardır...
İnsan o kutsalı sebebiyetiyle anlamak, anlamlandırmak, anlatmak, anlaşılmak gerektirir...
İnsan, o ulviyeti hiçe sayıp inanmıyorsa neyi anlamak, neyi anlamlandırmak, neyi anlatmak, nerde anlaşılmak gerekirki?
Dünyadamı anlaşılması gereken, dünyanında bir ruhu vardır...?
Dünya yalan değilki, dünyayı yalanlaştıranda insan...? (?)
Çiçeğin boyun eğmesi yerçekimi kanunundansa, neyse aşkın kanunu, Güneşmi sevdi çiçeği çiçekmi sevdi Güneşi?
Çiçek Güneşe dediki, bak yerden geldim yine yere gideceğim, geldiğim yere eğdim boynumu ulaşamadığım Güneş, sen ulaştın bana bak senden aldım rengimi!...
Sonunda Güneşde Çiçeğe dediki, rengime bürünsende aşkın kanunu sevilmesi gereken değilmiydi, dengini!
m. orak
Ziya.
En hızlı olan tek şey ışıktı.
Kovalayınca yetişip gören yoktu.
Yakalayınca gölgeler çöktü.
Um'arım, Kaftancıoğlunun karakteristiği vede Transpersonalpsikoloji anlaşılmıştır o yazılıp silinende çünkü o yazı o şahsın şahsiyetine münahastı, eğer okusaydı ağzından salyalar akardı...
Akustik halusinasyona göre 19 Ekim 2019 da İstanbulda deprem olma ihtimali evrendeki bütün atomların toplamına bir...
Son yazımdı, artık burda yokum...
Deli, kuyuya kaç taş attında, attığın taşları kaç akıllı çıkarmaya çalışıyor?
Gün aydın ola, kandil aydınlığından renkler noksansız tam ola...
Günaydınlar...