Kültür Sanat Edebiyat Şiir

- Kuantum Atilla, fotonların lokalizesiz telepatilerini çapraz etkileşimini değil veya A. Einsteinın bahs ettiği "Spukhafte Fernwirkung"'unu (ürkütücü uzaklık etkisi) ni değil...
- Zuhuren bir birinden bağımsız, ilişkisiz, iki aynı anda ve aynı olan, paralel ceryan etmiş şeyi sordum,...

Alttaki sorumum referansını şöylede izah edebilirim. Sovyetler birliği yıkılınca, Amerikalı ve Rus bilim insanları, bazı bilim hususiyetlerini bir birleriyle kıyas etmişler ve kıyaslamalarda bir çok paralel mühtevi durumlarla karşılaşmışlar, yani yapılan şeyler aynı müktesabata dayanıyor fakat bir birleriylen bağımsız ve habersiz olmuş...
İşte bu gibi durumların bir kelimeyle izahı ne olabilir?

Hayır Şule Dejavü olamaz.

Arkadaşlar bir kaç günden belli özel bitki çaylarıyla bol bol mix çayı yapıyorum, dün tamda özel çayımı yudumlarken çaydan bahsetmişsiniz bir an Kürsü ahaliyesi tarafından dinlendiğimi zân ettim.

Herneyse bir sorum olacak.

Yapılan bir fiilin veya konuşulan bir şeyin aynı zamanda başka bir yerde başkaları tarafından aynısının yapılıp veya aynısının konuşulması paralelliğinin sonradan farkında olunup insanı bir birine yakınlaştıran ve hayrete düşüren olayın bir ismi varmıdır?

Eğer bahsettiğim durumu anlatan bir kelime varsa lütfen kelimeyi bulmamda yardımcı olunuz!

Vesselam.

Khayrlı cum cumlar Kürsü ve ahaliyesi...

...bilim olmasa idi, neden, sebepten,
[((d(e(((t(er)))((((m)(in)))(ol)oj(i)))d)(e)n))] gelen isimlendirilenler, adlandırlanlar ve kavramlaştırılanlar nasıllaşınca her daim küçük yazılmazmıydı...?
Fazla detaylara takılıp büyük resmi bulandırmanın alemi yok,...
Hiç birşey ispat etme yükümlülüğün yok, büyük Âlimler icazetleriyle İ'cazlarıyla, peygamberler ise Mu'cizeleriyle ispat etmişlerdir...

Göründüğün gibi olmak kolaydır, cenazeye kılıf uydurmak zira tabutun ölçüsünü gerektirir.
Görünüşün olmuşlarına uyumsuzlukta olmayış anlaşılır.
Göründüğün gibi olmakta, görünüşün hep oluna uymalıdır.
Oluna erememişlikde görünmek nedir?

Olduğun gibi görünmek ise daha zordur, çünkü olduğun gibi görünmek kendini tanımanıda içerir ve bir çok ollar eğitiminin olmasını gerektirir.
Hâlâsa insanların zannettikleriyle yargılamaları, önyargıdır.
Zân ettiklerinide sorgulamaları ise sebeple nedenin bir bütünün parçaları oluşu gibi, soruyla cevabın sonuçta bütünleşmesidir.
Zân ettikleri doğruysa bilmişliğe indirgemlerler, zannettikleri yanlış ise hayrete düşerler.
Velâhus, ne olursan ol olduğun gibi görünmende, olmak şarttır.

@Elif Keykubat o bahsi geçen yasak olan bitkinin elmamı buğdaymı olduğu konstruktif tartışmalı...!
Canan hoca yasak olan kesin glutenli buğday derdi... :) :)

İnsan, aklıyla Adetüllah(Doğaya) meydan okumasada menfaati sebebiyle doğaya aykırı gitti. Doğada kendisini doğalca virüs gibi ve çeşitli biyolojik salınımlar üreterek kendini aşıladı.
İnsanoğlu o çok övündüğü aklıyla enesini beğenmişliğiyle doğaya aykırı gitmeseydi, doğa kendi biyolojik salınımıyla kendisini aşılamayacakmıydı?
Elbetteki insanoğlu doğaya aykırı gitmesede doğa kendi biyolojik salınımıyla kendisini aşılayacak...
İnsanoğlunun şuuru aklı varda Adetüllahın(doğanın) aklı yokmu?

Üstadım senin mezarını dahi bu millete hor gördüler, nur içinde yat...