kötücül karanlığın kutusu. insanın bir parcasi da bu kutu. açıp içindeki pandoraya bakmadan ne olduğunu,kim olduğunu sinirlarini bilip anlayabilir misin?
sabah uyanırken tüm yolları yitirdiğim günler geldi aklıma. yitirdiğim yalnızca yollar da değildi. tüm yol arkadaşlarım ve tüm yolcular da yoktu yanımda. zamanın ortasında mekânsizligi yaşamıştım bir başıma. kendime yol bulmam yol açmam lazımdı mekâni bulsam o da kolaydı. yersiz yurtsuz bir mekânsizlik ortasında kalmıştım. yaşamıma son vermemiştim ama bir nevi yaşamıma son verilmişti...aldığım nefesti hayatı devam ettiren. yataktan kalkmadan bir pazar sabahi neler düşündüm daha neler. ve uyumadan, gözümü kapatınca rüyalar gördüm. bu da ilginçti nasıl oluyor diyerek yine gözümü kapattım, yine rüyalar gördüm. akşamı edebilirdim bu yatakta bu şekilde düşünceler ve düşler icinde ama açtığım yollar, yürümem gereken yollar vardi artık... içim sevinçle dolmuyor ama buruk tebessümler konuyor yüzüme.
Tesellisi yok bu hayatin
tanısan severdin...
o etki nereye gidiyor...ağırlığı altında ezildigimiz yükler, gökyüzüne uçuran sevinçler, karanlığa siyah çalan düşler ve etkileri, neredeler...?
bazıları hatiraya dönüşmüşken...
bir gün muhabbetine doyum olmuyor ertesi gün hiç tanımıyor gibisin...
kötücül karanlığın kutusu. insanın bir parcasi da bu kutu.
açıp içindeki pandoraya bakmadan ne olduğunu,kim olduğunu sinirlarini bilip anlayabilir misin?
Nietzsche: İntihar düşüncesi muazzam bir tesellidir. Onun sayesinde insan birçok karanlık geceden sağ çıkar.
Cioran: Sadece canım isteyince ölmek elimde olduğu için yaşıyorum. İntihar fikri olmasaydı kendimi çoktan öldürmüş olurdum.
yaşamın en büyük mucize olduğunu yasayarak, hissedip anladım. ve anlam da bunun içinde...
bir çok konuda başarısız olduğumu kabul ediyorum.yasamdqki en büyük başarım hayatta kalabilmek hala yaşıyor olabilmek.
İlişkide olmadığınız insanlarla ilişki sorunları yaşamayı bırakın.
sabah uyanırken tüm yolları yitirdiğim günler geldi aklıma. yitirdiğim yalnızca yollar da değildi. tüm yol arkadaşlarım ve tüm yolcular da yoktu yanımda. zamanın ortasında mekânsizligi yaşamıştım bir başıma.
kendime yol bulmam yol açmam lazımdı mekâni bulsam o da kolaydı. yersiz yurtsuz bir mekânsizlik ortasında kalmıştım.
yaşamıma son vermemiştim ama bir nevi yaşamıma son verilmişti...aldığım nefesti hayatı devam ettiren.
yataktan kalkmadan bir pazar sabahi neler düşündüm daha neler. ve uyumadan, gözümü kapatınca rüyalar gördüm. bu da ilginçti nasıl oluyor diyerek yine gözümü kapattım, yine rüyalar gördüm.
akşamı edebilirdim bu yatakta bu şekilde düşünceler ve düşler icinde ama açtığım yollar, yürümem gereken yollar vardi artık... içim sevinçle dolmuyor ama buruk tebessümler konuyor yüzüme.