yönetmenliğini yorgos lanthimos'un yaptığı filmleri sırasıyla izlemeye başladım. avuç içi büyüklüğündeki taşlar tek tek boğazımdan geçerek midemi dolduruyor.bir yandan da kusmuğum içimde fokurduyor.boğazımda da yağsız kementler var.sıktıkça sıkan.
ruhumuzu zaman zaman sarmalayıp bize aslında ne kadar yalnız olduğumuzu tüm insanlığın yanında hissettiren bu sızının birilerinin yanımızda olup olmamasıyla pek de alakası yok. ve aşikâr önümüzde duran bu gerçekliğe de bir faydası yok. bu sadece tek başına başlayıp tek başımıza bitireceğimiz yaşam denen bir başımıza yaptığımız yolculukla alakalı. ne olursa olsun sonuçta yine yalnızız...
"Ciddiye almazsan incinmezsin. İncinmezsen mutlu olursun."
Almost Famous (2000)
yönetmenliğini yorgos lanthimos'un yaptığı filmleri sırasıyla izlemeye başladım.
avuç içi büyüklüğündeki taşlar tek tek boğazımdan geçerek midemi dolduruyor.bir yandan da kusmuğum içimde fokurduyor.boğazımda da yağsız kementler var.sıktıkça sıkan.
evreleri var.bir evreden sonra narkoz etkisi yapıyor.
bulmadığımızı da kaybedebiliyoruz.
bir de "kaybetmekten korkmamak" var.bu,tam huzur verici olanı.
ne gam!
yitip tükenmiyor muyuz zaten.
an olur,minik bir pati doldurur tüm boşlukları.
an gelir,tüm varlık içindekilerle kâr etmez daralan zerre kadar kalan yüreğine.
olmuyor.
oldurmuyor.
basamakları var.tırmandıkça kendi zirvene ulaşmanın basamakları gibi.
basamakları çıktıkça azalan insanlar, kendini hissettiren kendin olmanın farkındalığı.
Cep telefonundan hâlâ yorum yazamıyorum.
ruhumuzu zaman zaman sarmalayıp bize aslında ne kadar yalnız olduğumuzu tüm insanlığın yanında hissettiren bu sızının birilerinin yanımızda olup olmamasıyla pek de alakası yok. ve aşikâr önümüzde duran bu gerçekliğe de bir faydası yok.
bu sadece tek başına başlayıp tek başımıza bitireceğimiz yaşam denen bir başımıza yaptığımız yolculukla alakalı.
ne olursa olsun sonuçta yine yalnızız...