Kabullenmek zafer kazanmak gibi.
tüm bu iç sıkıntıları ergenlikte bitmeli değil miydi?
kaç tutunma çabası,saymayı bıraktım.
pencereden baktı, artık yağmur yağmiyordu, kahve yerine yaptığı çayını yudumlarken "ne yani hep içimden mi konuşmuşum, kimse duymuyor muydu?" diye düşündü.
yaşamı değerli kılamayışım en büyük mutsuzluk sebeplerinden
hayatı anlamak ölümsüzlüğü bulmak gibiydi
tek başına yaşayamayacak dizayna sahip olup tek başına kalmak...insana yakışan bir dram
kendi başımı okşadım, kendimi sımsıcacık kucakladım.çay demlerken kendime…kendim için ağladım.
“sükût gibi münzevi, çığlık gibi hür “
kabullendik, başlıyoruz…her gün doğumu büyük bir başlangıç. yol devam ettikçe yürümek isteyenle beraber ilerliyoruz.
hayatı yaşarken öğrenmek, bir insana dram olarak yeter…
tüm bu iç sıkıntıları ergenlikte bitmeli değil miydi?
kaç tutunma çabası,saymayı bıraktım.
pencereden baktı, artık yağmur yağmiyordu, kahve yerine yaptığı çayını yudumlarken "ne yani hep içimden mi konuşmuşum, kimse duymuyor muydu?" diye düşündü.
yaşamı değerli kılamayışım en büyük mutsuzluk sebeplerinden
hayatı anlamak ölümsüzlüğü bulmak gibiydi
tek başına yaşayamayacak dizayna sahip olup tek başına kalmak...insana yakışan bir dram
kendi başımı okşadım, kendimi sımsıcacık kucakladım.
çay demlerken kendime…kendim için ağladım.
“sükût gibi münzevi, çığlık gibi hür “
kabullendik, başlıyoruz…her gün doğumu büyük bir başlangıç. yol devam ettikçe yürümek isteyenle beraber ilerliyoruz.
hayatı yaşarken öğrenmek, bir insana dram olarak yeter…