Yeter talip,tez elden kararını ver! Çöldeki deve kan bulaşmış dikeni yer, Ölümün harese mi ateş mi olsun? Unutma ki pervane ateşe aşkla gider.
Şira'nın Rabbi tastamam bunu der: İnsanoğlu ne ekerse onu biçer. Şirazeni dik tut,cildin düzgün olsun, Aşkla yazmışsan okuyanı mest eder.
Alemde alemsin farket de hakkını ver Ama dolu başak boynunu yere eğer. Tevazunun çoğu da kibir ,azı sende olsun, Kibir Allah'a yaraşır ancak kendinde sever.
Bil ki okunu sivriltmek doğru kalp ister, Sen atmadın O attı,anlayana bu bile yeter. Son sözüm ' Evvel refik badel tarik!' olsun , Yoldaşın doğruysa okun isabet eder!
Yeter talip,tez elden kararını ver! Çöldeki deve kan bulaşmış dikeni yer, Ölümün harese mi ateş mi olsun? Unutma ki pervane ateşe aşkla gider.
Şira'nın Rabbi tastamam bunu der: İnsanoğlu ne ekerse onu biçer. Şirazeni dik tut,cildin düzgün olsun, Aşkla yazmışsan okuyanı mest eder.
Alemde alemsin farket de hakkını ver Ama dolu başak boynunu yere eğer. Tevazunun çoğu da kibir ,azı sende olsun, Kibir Allah'a yaraşır ancak kendinde sever.
Bil ki okunu sivriltmek doğru kalp ister, Sen atmadın O attı,anlayana bu bile yeter. Son sözüm ' Evvel refik badel tarik!' olsun , Yoldaşın doğruysa okun isabet eder!
Susarak anlatamadığını söz ile anlatmaya çalışmak,ne büyük ahmaklıktır! O halde ve oysaki sözcükler,acizliğin hem inkarı hem itirafıdır. Yeterli,kuvvetli hem isabetli olsa lisan,hâl anlatmaya istidadı olurdu Beyhude! "Ben" ile başlayan cümleler,ya lisanın katili ya naçarın kanıtıdır! D.CÜNDİOĞLU ( kalıntı)
Hangi şiire başlasam suskunum sana Dağ göğsünde bir kaya diliyle suskun Güneşte kavrulan bir kum tanesi Çatlayan dudaklarım oluyor her gece Yağmura suskun,yaşamaya suskun Haykırabilsem Belki bir nehir köpürebilir sesimde Silinebilir kuraklığın bütün izleri Upuzun çöller vadileşebilir içimde
Hamgi güzelliği özlesem suskunum sana Yürek boşluğunda bir of kadar suskun Özlüyorum seni masmavi Koşuyorum sana bembeyaz, Ve kahroluyorum bir anda kapkara Ah oluyorum Of oluyorum Ve susuyorum Oysa haykırabilsem Işık yumağı bir pınar olur soluğum A.YÜCEL
Hangi şiire başlasam suskunum sana Dağ göğsünde bir kaya diliyle suskun Güneşte kavrulan bir kum tanesi Çatlayan dudaklarım oluyor her gece Yağmura suskun,yaşamaya suskun Haykırabilsem Belki bir nehir köpürebilir sesimde Silinebilir kuraklığın bütün izleri Upuzun çöller vadileşebilir içimde
Hamgi güzelliği özlesem suskunum sana Yürek boşluğunda bir of kadar suskun Özlüyorum seni masmavi Koşuyorum sana bembeyaz, Ve kahroluyorum bir anda kapkara Ah oluyorum Of oluyorum Ve susuyorum Oysa haykırabilsem Işık yumağı bir pınar olur soluğum A.YÜCEL
Sen geldin; vefakar duygular geldi Yakamozlar oynaşıyor sularda Benim de sırlara ermek çağımdır Buzlar vadisinde bir gelin,sevda Sevda benim özgül ağırlığımdır
Sen geldin güvertelere Umut yükleyip boşaltan gemilerin Hindistan cevizi kırdığı limanlarda Ermiş kaptanlara muhabbet duyan Meczup tayfalar geldi İçim içime sığmıyor Çünkü hem sen geldin ; hem bahar geldi
Gözlerini Cemal Süreya yazsın... Saçlarını Rıfat Ilgaz... Endamını Hasan Hüseyin yazsın... Masumiyetini Sunay Akın... Dudakların Edip Cansever'den... Hasretin Nazım Hikmet'ten.... Sevdan Ahmet Arif'ten... Okuyanın ben olayım,yaşayanın da ben....... Yılmaz ODABAŞI
Zaman olur ki anın hacle-i visalinde Bir inziva ve o canana bi-vefa bulurum Zaman olur ki gözümden kaçan hayalinde Hayat-ı ruhuma bir aşina bulurum....
Yeter talip,tez elden kararını ver!
Çöldeki deve kan bulaşmış dikeni yer,
Ölümün harese mi ateş mi olsun?
Unutma ki pervane ateşe aşkla gider.
Şira'nın Rabbi tastamam bunu der:
İnsanoğlu ne ekerse onu biçer.
Şirazeni dik tut,cildin düzgün olsun,
Aşkla yazmışsan okuyanı mest eder.
Alemde alemsin farket de hakkını ver
Ama dolu başak boynunu yere eğer.
Tevazunun çoğu da kibir ,azı sende olsun,
Kibir Allah'a yaraşır ancak kendinde sever.
Bil ki okunu sivriltmek doğru kalp ister,
Sen atmadın O attı,anlayana bu bile yeter.
Son sözüm ' Evvel refik badel tarik!' olsun ,
Yoldaşın doğruysa okun isabet eder!
Yeter talip,tez elden kararını ver!
Çöldeki deve kan bulaşmış dikeni yer,
Ölümün harese mi ateş mi olsun?
Unutma ki pervane ateşe aşkla gider.
Şira'nın Rabbi tastamam bunu der:
İnsanoğlu ne ekerse onu biçer.
Şirazeni dik tut,cildin düzgün olsun,
Aşkla yazmışsan okuyanı mest eder.
Alemde alemsin farket de hakkını ver
Ama dolu başak boynunu yere eğer.
Tevazunun çoğu da kibir ,azı sende olsun,
Kibir Allah'a yaraşır ancak kendinde sever.
Bil ki okunu sivriltmek doğru kalp ister,
Sen atmadın O attı,anlayana bu bile yeter.
Son sözüm ' Evvel refik badel tarik!' olsun ,
Yoldaşın doğruysa okun isabet eder!
Judiaaa,MOR KARBASİ
Susarak anlatamadığını söz ile anlatmaya çalışmak,ne büyük ahmaklıktır!
O halde ve oysaki sözcükler,acizliğin hem inkarı hem itirafıdır.
Yeterli,kuvvetli hem isabetli olsa lisan,hâl anlatmaya istidadı olurdu
Beyhude! "Ben" ile başlayan cümleler,ya lisanın katili ya naçarın kanıtıdır!
D.CÜNDİOĞLU ( kalıntı)
Hangi şiire başlasam suskunum sana
Dağ göğsünde bir kaya diliyle suskun
Güneşte kavrulan bir kum tanesi
Çatlayan dudaklarım oluyor her gece
Yağmura suskun,yaşamaya suskun
Haykırabilsem
Belki bir nehir köpürebilir sesimde
Silinebilir kuraklığın bütün izleri
Upuzun çöller vadileşebilir içimde
Hamgi güzelliği özlesem suskunum sana
Yürek boşluğunda bir of kadar suskun
Özlüyorum seni masmavi
Koşuyorum sana bembeyaz,
Ve kahroluyorum bir anda kapkara
Ah oluyorum
Of oluyorum
Ve susuyorum
Oysa haykırabilsem
Işık yumağı bir pınar olur soluğum
A.YÜCEL
Hangi şiire başlasam suskunum sana
Dağ göğsünde bir kaya diliyle suskun
Güneşte kavrulan bir kum tanesi
Çatlayan dudaklarım oluyor her gece
Yağmura suskun,yaşamaya suskun
Haykırabilsem
Belki bir nehir köpürebilir sesimde
Silinebilir kuraklığın bütün izleri
Upuzun çöller vadileşebilir içimde
Hamgi güzelliği özlesem suskunum sana
Yürek boşluğunda bir of kadar suskun
Özlüyorum seni masmavi
Koşuyorum sana bembeyaz,
Ve kahroluyorum bir anda kapkara
Ah oluyorum
Of oluyorum
Ve susuyorum
Oysa haykırabilsem
Işık yumağı bir pınar olur soluğum
A.YÜCEL
Sen geldin; vefakar duygular geldi
Yakamozlar oynaşıyor sularda
Benim de sırlara ermek çağımdır
Buzlar vadisinde bir gelin,sevda
Sevda benim özgül ağırlığımdır
Sen geldin güvertelere
Umut yükleyip boşaltan gemilerin
Hindistan cevizi kırdığı limanlarda
Ermiş kaptanlara muhabbet duyan
Meczup tayfalar geldi
İçim içime sığmıyor
Çünkü hem sen geldin ; hem bahar geldi
Nurullah GENÇ
Gözlerini Cemal Süreya yazsın...
Saçlarını Rıfat Ilgaz...
Endamını Hasan Hüseyin yazsın...
Masumiyetini Sunay Akın...
Dudakların Edip Cansever'den...
Hasretin Nazım Hikmet'ten....
Sevdan Ahmet Arif'ten...
Okuyanın ben olayım,yaşayanın da ben.......
Yılmaz ODABAŞI
Zaman olur ki anın hacle-i visalinde
Bir inziva ve o canana bi-vefa bulurum
Zaman olur ki gözümden kaçan hayalinde
Hayat-ı ruhuma bir aşina bulurum....
Nimet ehline afiyet olsun nimetleri,
Aşık miskine de yeter susayıp içtikleri...