Mavi gökyüzünden, ay'dan ve yıldızlardan vazgeçmek bu olsa gerek. Avuç içi kadar hudutlarımızdan taştıkça papatya düşlerine çivilediğimiz umutlarımızı ç/aldırdık...
Tükendik bir kaç tılsımlı tebessümün ardına ...
Bir nefes sigara dumanı sonrası durduğumuz yaşam kırılırken hoş bir sohbetin dudak aralarına Usul usul rengimizden tebessümlerimizden tükendik ve soğuduk ince belli bardakta unutulan çay edasında İlkin kalplerimiz soğudu sonra bakışlarımız ve sonunda ellerimiz ayaklarımız buz tuttuk kalabalıklar ortasında yalnızlıktan ....
Usandık da... Güze sancılı baharlarda bekleye durmaktan da usandık nasıl olsa hayat değişken ve nadaslı Kim bilir belki yarın güneş doğmayacak yada sen olmayacaksın bu hayatta Zamana bırakmamak gerek oysa ertelememek lazım çiçekleri sulamak, hayata yeni pencereler açmak ve kuruş dahi olsa gönüllere sevgi dağıtmak lazım unutulmamak adına ...
Bizden aldıklarından yerine umut ekerek ..
Belki de zamanı yontmalıydık kah gülüşlerinden kah düşlerinden...
Sanırım şiirlerinde sonuna geldik artık..
Mavi gökyüzünden, ay'dan ve yıldızlardan vazgeçmek bu olsa gerek.
Avuç içi kadar hudutlarımızdan taştıkça papatya düşlerine çivilediğimiz umutlarımızı ç/aldırdık...
Tükendik bir kaç tılsımlı tebessümün ardına ...
Bir nefes sigara dumanı sonrası durduğumuz yaşam kırılırken hoş bir sohbetin dudak aralarına
Usul usul rengimizden tebessümlerimizden tükendik ve soğuduk ince belli bardakta unutulan çay edasında
İlkin kalplerimiz soğudu sonra bakışlarımız ve sonunda ellerimiz ayaklarımız buz tuttuk kalabalıklar ortasında yalnızlıktan ....
Usandık da...
Güze sancılı baharlarda bekleye durmaktan da usandık nasıl olsa hayat değişken ve nadaslı
Kim bilir belki yarın güneş doğmayacak yada sen olmayacaksın bu hayatta
Zamana bırakmamak gerek oysa ertelememek lazım çiçekleri sulamak, hayata yeni pencereler açmak ve kuruş dahi olsa gönüllere sevgi dağıtmak lazım unutulmamak adına ...
Asrın fitnesinde aşk ile doğabilmek asıl mesele ...
ne gariptir gözlerinden gökyüzüne açılan kapılar açılıyor
ismin neydi gökyüzü mü?
Yağmur öncesi kuş cıvıltılarında aşkı okumaktı gözlerin ...
Rüzgarın ruhu okşadığı bir vakitte yağmuru selamla-malıydık seninle
Avuçlarımdaki papatya kokusunu üflemeliydik tabiata ...
Bilmem yüreğimin hangi saatinin tarifesindendin
Rüya mı
Düş mü Aşk mı
Sevda mı ...
ey titrek ellerimin sancısı
sığar mıydın arsız cümlelerin telaşına
tarif tutar mıydı gözlerin her hangi bir mavinin her hangi bir suyunda
Katliamlar ışığında aydınlatan umuttu gözlerin ...