Ebruli ismin kalp atışlarımda gelgit Mehiri verilmemiş papatyalar kış güneşinde hüsran Uyuşmuş ellerim buz nezaketinde bekler ellerini Hülyaları sen olan düşlerimin çapraz ateşinde vuruluyorum Damarlarımda sızıyor sevdan suyu Dalında kesilmiş tomurcuk güller adına An beni dil ve dudaklarınla, oku mısra mısra Kendinde bul lakin yakma...
Hatıra gelgitlerinde kelimelerinin dipsiz kuyuları sarar ürkekliğimi Sekarat düşlerinde gözlerin son nefesimde şehadet Siyaha bürünür gün sensiz Boncuk boncuk matemin yığılır kirpiklerime Çelimsiz bir mehtap yakar güz mevsimini Deniz ki gözlerimde iki damla Ey yüreğimin arzını susarak inleten Seni y’anmaktan başka bir şey gelmiyor ellerimden…
Biraz gül kokusu Biraz yağmur sonrası toprak kokusu Biraz da sen Yokluğun zemheri mevsimden sevdan yüreğimin arzında gelincik çiçekleri Bir bilsen ne çok yorgun düştüm gözlerinden ırak Dermanı sen olan yüreğim devşirme matemler kabullendi sensiz takvimler boyunca Lisanım, dudağım arası ismin yangın ismin ah u zar Sevinçlere ar yağdı döndü elemlerim Anka’ya İşlendi oya oya hasretliğin kirpiklerimin aklanmış uçlarına Ey kalbine kalbimi yama ettiğim Dudakların yaralarıma farz...
Bu kez gece gündüz fark etmeksizin mehtap oldu ay'a yeryüzü Meddücezirler duraksadı Toprak sevdalandı balığa Asuman vuruldu bir kuşun kanadına Akşamlar beklenmedi hüznün alasına Arındırıldı gözlerden pınarlar Yasemin kokulu yanaklar göz yaşı dualarına çıktı Kördüğüm çiçekleri açtı karanlığın bağrında Ağladı kardelenler yağmayan karlar adına Keyfi sigaralar yakıldı Zindanlar mühürlendi Özgürlük sevdalandı tutsaklığa ....
''Dön serzenişlerimin göz kanamalarında açtı narçiçekleri''... Manzarası değişmiyor şiirlerimin, acıtan mısraların kan uykusunda bilendi bıçak Dudak kıvrımlarımın kuşları telaşlı, hüznün yakamozunda gözyaşı sağanak sağanak Sonu olmayan bir ç’ağrıdır bu yüreğimden yüreğine yapılan, sözsüz bir ağıttır bu bakış kıran Ey gönlümün ilkbaharı, ayazı Dokunsan tenime bitecek bu avaz Buse kondursan bu azap sonlanacak Bitmiyor sensiz soluklarımın kıyımları, tükenmek yetmiyor Ey ruhumun papatya ateşi Geçmedi ve geçmeyecekte sen sızılarımın ağıtları…
Kulak perdelerim ismin nidalarında göçmen turna durakları
Bakışlarında dalgalanan gönlüm denizleri çalkantılı…
Ebruli ismin kalp atışlarımda gelgit
Mehiri verilmemiş papatyalar kış güneşinde hüsran
Uyuşmuş ellerim buz nezaketinde bekler ellerini
Hülyaları sen olan düşlerimin çapraz ateşinde vuruluyorum
Damarlarımda sızıyor sevdan suyu
Dalında kesilmiş tomurcuk güller adına
An beni dil ve dudaklarınla, oku mısra mısra
Kendinde bul lakin yakma...
Kursakta tıkanan hasret yutkunuşlarını hazan yelleri alsın,
Savursun gülüşlerini tenha kıyılara ve yağsın bulutlardan aşk namından ateşten kıvılcımlar
Cemre çorağı düşmüş vadilerin kırılgan ruhunda vedalar kaynar uykusuz iklimlerin matem giyinmiş dudaklarına
Aşk zehri ballanır düşer hasret vaveylalarından evvel kurduğum düşlerin kuytuluğuna
Kalem soluksuz boğulur gönlümün her katmanından sızan tuzlu suların coşkusundan
Gözlerime çöktükçe ağrılar dalgalanır bulutlar
Zerre kalp ağırlığımda yel olup esmez bana hasretliğin bir anlığına
Ne bir serçe kanadında ne de ölümsüz Ankaların Kafdağı yolculuğunda...
Hatıra gelgitlerinde kelimelerinin dipsiz kuyuları sarar ürkekliğimi
Sekarat düşlerinde gözlerin son nefesimde şehadet
Siyaha bürünür gün sensiz
Boncuk boncuk matemin yığılır kirpiklerime
Çelimsiz bir mehtap yakar güz mevsimini
Deniz ki gözlerimde iki damla
Ey yüreğimin arzını susarak inleten
Seni y’anmaktan başka bir şey gelmiyor ellerimden…
Biraz gül kokusu
Biraz yağmur sonrası toprak kokusu
Biraz da sen
Yokluğun zemheri mevsimden sevdan yüreğimin arzında gelincik çiçekleri
Bir bilsen ne çok yorgun düştüm gözlerinden ırak
Dermanı sen olan yüreğim devşirme matemler kabullendi sensiz takvimler boyunca
Lisanım, dudağım arası ismin yangın ismin ah u zar
Sevinçlere ar yağdı döndü elemlerim Anka’ya
İşlendi oya oya hasretliğin kirpiklerimin aklanmış uçlarına
Ey kalbine kalbimi yama ettiğim
Dudakların yaralarıma farz...
Kalp safları hüznü aşk sağanağında iplik iplik sarıyor yüreğim kederini
Mevsim saçlarından bir tutam hazan
Sevdadan yana eksik bırakılmış iki cümle kemiriyor dudaklarımın hasretini
Kâğıt vurgunundan bıkkın kırık kalem hüznünde damla damla yüzüm eriyor yüzüne
Sükût orucundan sonra Meryem baharı taştı sürmelerinden
Kan ağlaya ağlaya yosun bağladı hasretin tutuklu kelimelerim
Niyet ettim üç ömür sevdan ateşinden küllenmeye
Çocuksu gülüşlerim hatırına kal bu bahar gitme…
Bu kez gece gündüz fark etmeksizin mehtap oldu ay'a yeryüzü
Meddücezirler duraksadı
Toprak sevdalandı balığa
Asuman vuruldu bir kuşun kanadına
Akşamlar beklenmedi hüznün alasına
Arındırıldı gözlerden pınarlar
Yasemin kokulu yanaklar göz yaşı dualarına çıktı
Kördüğüm çiçekleri açtı karanlığın bağrında
Ağladı kardelenler yağmayan karlar adına
Keyfi sigaralar yakıldı
Zindanlar mühürlendi
Özgürlük sevdalandı tutsaklığa ....
Kırık dökük yüzümün eleminde siman serapları ırgatlığını yapar hüznümün
İç çektikçe hasretini nasırlanır avuç içlerim
Konunca gülüşün dudaklarıma saçlarım şekillenir
Yırtık gömleğim yamalanır dokunuşlarınla
Bilmem anlatsam seni sana ağlar mısın gözlerimden bana
Tarif etsem aciz bırakan yüreğimin yarasını sarar mısın yüreğinin şifasından...
''Dön serzenişlerimin göz kanamalarında açtı narçiçekleri''...
Manzarası değişmiyor şiirlerimin, acıtan mısraların kan uykusunda bilendi bıçak
Dudak kıvrımlarımın kuşları telaşlı, hüznün yakamozunda gözyaşı sağanak sağanak
Sonu olmayan bir ç’ağrıdır bu yüreğimden yüreğine yapılan, sözsüz bir ağıttır bu bakış kıran
Ey gönlümün ilkbaharı, ayazı
Dokunsan tenime bitecek bu avaz
Buse kondursan bu azap sonlanacak
Bitmiyor sensiz soluklarımın kıyımları, tükenmek yetmiyor
Ey ruhumun papatya ateşi
Geçmedi ve geçmeyecekte sen sızılarımın ağıtları…
Sökülünce yağmur buluttan damla damla toprakta dağılışımla sevdim seni
Çiçek açmayı unuttu sensiz gönlüm…
Sızılarımı iliştirdim saat sarkacına ne yılandı yaralarım ne de kabuklandı
Göğsümden söküp attım mutluluğu bu yaban ağrılar yadigârın kaldı
Hüznün dudak kenarlarımda tebessüm soldurtan ahh
Rüyadan rüyaya bıraktım tebessüm etmeyi
Sen varınca gecemin düş penceresine yüreğim kanatlandı
Ey yüreğimin ürkekliği, kalemimin atlası
Unutmak için sevmemiştim seni...
Tüm insanların fıtratı birdir.
ve insanı ancak sahibini bulmak ile mükelleftir.
ve bütün sırları (yaradılış, yaşayış, ahlek, karakter) islam birebir açıklamıştır.
Kaliteli yaşamda ancak dine bağlıdır.