Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Aşk Olsun
Aşk Olsun

. aşk bir alışveriş değildir

  • serbest kürsü04.06.2018 - 13:30

    bilmedikleri için öyle davranıyorlar. sevgi nedir bilmeyenlere kizamam

  • serbest kürsü04.06.2018 - 13:24

  • serbest kürsü04.06.2018 - 13:18

    ne zaman edebiyattan irfandan sanattan hikmetten söz acsam etrafimdakiler bu uğraşıların zamansizligindan apolitikliginden den vuruyor. öyle değil.eski libas gibi aşığın gönlü söküldükten sonra dikilmez imiş diyor türküde. eski libasimizi tamir etmenin bir yolunu bilmediğimden tüm bunlar. gönül kelimesi bu arada bizim söylediğimiz gibi değil.neşet ağanın söylediği gibi söylenir. nasıl söylediğinin önemi var. mesele zor olsa bir şekild e hallolur ama zor imiş dediğinde bu dünyada halkının yolu yok demektir. aşığın gönlü diyordum o gönül yırtılmasın diye bunca söz.

    tarik tufan beni onlara verme
    devenin göz yaşları

  • serbest kürsü04.06.2018 - 12:49

    aklımdan çıkmıyorsun dedim başka türlüsünü yorgunum anlatmaya.
    cahit zarifoglu

  • serbest kürsü04.06.2018 - 12:47

  • serbest kürsü04.06.2018 - 11:21

    Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
    her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü
    Bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa
    bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse
    ama bir tufan az mı gelir yoksa yine de
    yırtılan ve parçalanan birşeyler olmalı mutlaka
    hiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeyler

    Oysa ne kadar sakin bu sokaklar ve bu kent
    ne kadar dingin görünüyor bana şimdi gökyüzü

    Gidenler nerde kaldılar, özledim gülüşlerini
    bir kenti güzelleştiren yalnız onlardı sanki
    onlardı çocuklara ve aşka ölesiye bağlanan
    kadınları güzelleştiren herhalde onlardı
    'Tükürsem cinayet sayılır' diyordu birisi
    tükürsek cinayet sayılıyor artık
    ama nerde kaldılar, özledim gülüşlerini onların

    Uzun uzun bakıyorum kıvrılan sokaklara
    tek yaprak bile kımıldamıyor nedense
    ve tek tek söndürüyor ışıklarını varoşlar
    alnımı kırık bir cama yaslıyorum, kanıyor
    kanımın pıhtılarında güllerin serinliği
    ve fakat bir cellat gibi yetişiyor pusudaki
    Dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

    Yaşamak neleri öğretiyor, düşünüyorum
    okuduğum bütün kitaplar paramparça
    çıkıp dolaşıyorum akşamüstleri bir başıma
    bir uçtan bir uca yalnızlıklar oluyor kent
    bulvar kahvelerinin önünden geçiyorum
    sırnaşık aydınlar, arabesk hüzünler
    bir gazete sayfasında sereserpe bir yosma

    Sesler gittikçe azalıyor, kuşlar azalıyor
    ve ne zaman yolum düşse vurulduğun yere
    kızgın bir halka oluyor boynumda o sokak
    Hüznü yalnız atlarımız duyuyor artık
    biz çoktan unutmuşuz böyle şeyleri
    ama içimde bir sırtlanın dalgın duruşu
    ve dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

    İçimde zaptedilmez bir kırma isteği
    dizginlerini koparan bir at sanki bu
    soluk soluğa kalıyorum her sonbahar
    ve sevgilim ne zaman hoşgörülü olsa
    bir yolculuk düşüyor aklıma, gidiyorum
    bütün gençliğim böylece geçip gitti işte
    ama hala bir şeyler var vazgeçemediğim

    Hangi duvar yıkılmaz sorular doğruysa
    birgün gelirsek hangi kent güzelleşmez
    şiirlerim bir dostun vurulduğu yerde yakıldı
    geri almıyorum külleri yangınlar çıksın diye
    Devriyeler çıkart şimdi, bütün ışıklarını söndür
    sorduğum hiçbir soruyu geri almıyorum ey sokak
    ve dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

    Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
    bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa
    bitse bu kirli ve yapışkan sessizlik, hiç gitmesem
    oysa ne kadar sakin sokaklar, kent ve bütün yeryüzü
    ipince bir su gibi sızıyorum gecenin tenha göğüne
    sessizce çekip gidiyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz
    Belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün

    Ahmet Telli

  • serbest kürsü04.06.2018 - 09:38

    Harbi isteyen ve hazırlayan kuvvetler asrımızın ve yurdumuzun insanını her tarafından çevirmiştir. En başta tekniği ilmini yiyen, kuvveti ahlakını kemiren batı medeniyeti harbi istiyor.
    Aşkı hançerleyen sanat, hayatı hayvanlaştıran ve hayvan zevklerini bütün hayat yapan sahne ve sinema harbi istiyor.
    Günde yüzlerce güneş batıran ve aydınlık arayan ruhları karanlıklara gömen büyük şehirler harbi istiyor.
    İnsana bir av hayvanına bakar gibi menfaat bağlarıyla yaklaşan bedenleri birbirine yaklaşırken ruhları birbirinden uzaklaşan , tırnakları keskin kalpleri sıska nesiller harbi istiyor.
    Neşeleri hıçkırıklı , azabı hüzünlü, isyanı hoyrat , merhameti miraca yükselemeyen asrın insanı harbi istiyor.
    Elleri dünya muradına ermiş gibi direksiyona sarılıp, üzerine saldırdığı insanları kendine yol açmakla görevli esirlere bakar gibi yüksekten bakan hazları içinde taşlaşmış bakışlar harbi istiyor.
    Kalabalığın toplandığı şehirlerde bir türlü ruhlarını bedenlerine esir olmaktan kurtaramayan zevki tanrılaştırmış medeniyet kuklaları harbi istiyor.
    İtaati esirlik diye tekmeleyip taşkınlığı hürriyet diye seçerken baba ocağının bin yıllık sevgilerine saldıran gençlik harbi istiyor.
    Zenginlerin malında fakirlerin hakkı olduğuna inanmayarak bol harcamaktan zevk alanlar harbi istiyor.
    Şahsi kazanç iştihalarına esir olduktan sonra fukaranın ahından korkmayan büyük kazanç kahramanları harbi hazırlıyorlar.
    Medine’ den Malazgirt’ e oradan büyük fethin beldesine uzanan ruhu çiğnedikten sonra Süleymaniye’nin eşiklerinde zevki kabe yapan hasta sinirler harbi istiyor.
    Güneşin sultan olduğu toprakları terkederek Haçlıların varoşlarında içki düellosuna koşan, kalplerinde hacı bayramı kovduktan sonra sahne sanatçılarına taht kuran ulu ecdadın bu günkü çocukları harbi istiyor.

    HARBİ ÖNLEYECEK KUVVET AŞK İLE MERHAMETTİR. ONLARIN BULUNMADIĞI DÜNYADA HARP DAİMA BEKLENECEKTİR.

    Nurettin TOPÇU
    Hareket 1973


  • serbest kürsü04.06.2018 - 04:30

  • serbest kürsü04.06.2018 - 04:27

    bazı kadınların yüzü birazdan buralara yağmur yağacak yüzüdür. bazı kadınların yüzü bir kez olsun gerçekten gidenler dönmek isteseler de bir daha dönemezler yüzüdür.bazi kadınların yüzü ben gitmek istesem de beni bırakma yüzüdür.
    tarık tufan/ beni onlara verme

  • serbest kürsü03.06.2018 - 17:55

    aşk kainatın hem başlangıcı hem gayesidir. maddede kuvvet olarak gözüken aşk maddeyi tanımayan ruha sığındı.allah mutlak aşkın kendisidir. varlığın aşkı da o dur.allah ve kainat ikiliği aklın yarattığı bir hezeyanıdır. aşk içinde çokluk yoktur. çokluk sağdece bizim taniyisimiza ait bir vasifdir.metafizik sonunda yerini tasavvufun aşk denemesine bırakacaktır.