Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • ADANA CEYHAN DEGİRMENLİ KÖYÜ25.08.2016 - 00:49

    BU YAZIYA ÇEVAP VERMEK ÇAİZ DEĞİL. FAKAT. TARİH MANİDAR
    10.08.2016 22:44

    BİRLİK VE BERABERLİĞİN VURGULANDIĞI, SABAHLARA KADAR NOBETLERİN TUTULDUĞU BU GÜNLERDE. GEREKEN CEVABI VERMEK FARZ OLDU.

    07.08.2016 GÜNÜ YENİ KAPI DA TÜRKİYE BULUŞTU. MUHTEŞEMDİ.
    TÜM LİDERLER BİRLİK BERABERLİK MESAJI VERDİ. YOĞUN BİR GÜN YAŞADIM. TÜM VATAN PERVERLERİN COŞKUSUNUN DÜNYAYA; BU GÜN DERS VERDİĞİ BİR GERÇEKTİR.

    10.08.2016 GÜNÜ TV DEN VE BİLGİSAYARIMDAN SOSYAL MEDYAYI TAKİP ETTİM. YENİ KAPI COŞKUSUNUN DÜNYA DA Kİ! ETKİLERİNİ İZLEDİM. GÜNLÜK İŞLERİMİ BİTİRDİKTEN SONRA; USTOK LAR DÜNYASINA BAKAYIM DEDİM.
    ANTOLOJİ COM. A. BAKTIM; “YENİ KAPI GİBİYDİ”. ANCAK; ADAM GİBİ ADAMLAR YOKTU.

    BRE; ALLAHIN KULU ALTI AYDIR. NEREDE İDİN. 10.08.2016 TARİHİN DEN- 26 GÜN ÖNÇE BEN BOĞAZ KÖPRÜSÜNDEYDİM. GENÇLER BENİ VE EMSALLERİMİ. DURDURDU. BİZ BURDAYIZ. SİZ; BİZE DESTEK OLUN DEDİLER. YARALILARA DESTEK VERDİK. BU OLAYLARI DEĞİL 26 GÜN. 26 ASIR GEÇSE UNUTMAK MÜMKÜN DEĞİL. MÜHTEŞEM BİR ÇERKEZ ARKADAŞIMIZI KAYIP ETTİK. BÜYÜK BİR FELAKETTİ. FAKAT KARŞISIN DA BÜYÜK BİR CESARET DOĞMUŞTU. ADAM GİBİ ADAMLAR ORDAYDI. SEN NEREDEYDİN. BE HEY BERKELEY.

    YAZDIĞIM YAZIDA. SENİN BABANLA İLGİLİ BİR SATIR DAHİ YOK;
    DURUM BÖYLE İKEN; DEDİ KODULARA DAYANARAK NEDEN KİN KUSUYORSUN. BEKLE. GÖR. ALLAH BELANI VERSİN.

    PERİHAN USTOK’UN İKİ PIRLANTA GİBİ NESLİ VAR.
    OSMAN USTOK’UN ÜÇ ADET PIRLANTA GİBİ NESLİ VAR.

    BUNLARIN ALDIĞI TERBİYE BÖYLE YAZI YAZMAYA MÜSAİT OLMADIĞINA. ALLAH’IN BİR OLDUĞU GİBİ EMNİNİM. KIZARLAR. FAKAT; YAZMAZLAR. ONLAR AHLAKSIZ DEĞİLLER.
    Olaylar karşısın da neyi nasıl savunacaklarını bilir. Akıllı ve kendilerine yakışır bir şekilde geri bildirim de bulunurlar. Beni sevmeye bilirler; ama kendileriyle belli mesafede seviyeli bir diyalogum olduğuna inanıyorum. Dedeleri de öyleydi.ŞAHİN AMCAM Mektubların da bana kesinlikle “sen”; Sözcüğünü kullanmamış. “Siz” diye hitab ederdi. Ben de kendisine öyle hitap ederdim. Bizim her seviyede diyalogumuz; saygı ve sevgi çerçevesi dahilin de idame etmiştir. Ahlaksız ve terbiyesiz olanlar bu kurallara uyamazlar dayanamazlar, sabırsızlıkları ve aldıklar terbiye, nedeniyle. AHLAKLI BİR İNSAN BÖYLE BİR GÜN DE BU YAZIYI YAZMAZ.
    Yaradanın; bizlere ilk emri; IKRA=Oku; benim yazdığım yazının doğru özetlenmesi. Gerek.

    BEN PERİHAN İLE ELLİ YILDIR. İSTANBUL’DAYIM. KENDİNİ SAVUNUR.
    AMCANIN; SAVUNMAYA İYTİYACI YOK. ORTA DA BİR HAKARET YOK Kİ! . TARİHİ GERÇEKLER YAZILMIŞTIR. Hakaret olsa ilk savunacaklar dan biri ben olurum.

    SANA; BU KELİMELERİ AYNEN İADE EDİYORUM. YAZDIĞIN ŞEKLİYLE.
    (edebini bil.. edebinle otur. Oraya buraya saldiracagina evini colunu cocugunu topla)

    BU TEMENNİ DEN SONRA DEVAM EDELİM.

  • ADANA CEYHAN DEGİRMENLİ KÖYÜ21.08.2016 - 00:43

    BÖLÜM-2
    Değirmenli (Şevkiye) köyü gerçekleri-1
    Çerkezlik – Çerkezler

    Bu yazıyı yazdım. Birinci.
    İkinci yazıyı yazacağımı belirttim. İkisi arasın da ki boşluk uzun oldu……..) !

    1-Hoş geldin. Gerçekten Ustok soy ismi sana daha çok yakışıyor. İnşallah hep, Ustok olarak. Kalırsın. İyi niyet temennimdir.

    2-seninle son karşılaşmamız, Şevkiye köyün de oldu. Cenaze sonrası. Köyden ayrılıp, gideceğiniz zaman, bana gelip, alasmarladık, Şaban Amca. Dedin.
    Ben, de sana, güle güle yeğenim. Yapacağım herhangi bir şey olursa yanındayım. Dediğimi hatırlıyorum. İşte nesil bu; Demiştim. Yanılmamışım.

    3-Ustok’lar da. Eleştiren veya eleştirilen, hangisi olursa olsun, korunmaya ihtiyaçları vardır. Bu işi iyi yapan kişi olarak keskin kaleminle inşallah hep başımız da olur, Ustok’ları korursun.

    4-Bizim, sen den önce, ihsan Ustok ile otuz yılımız var. Bu yılları ne yapacağız, çeyrek asır. Bu süre içerisinde havan da su dövmedik.
    İhsan Ustok benim amcamın oğludur. Biz. Bir birimize olan saygımızı hiçbir zaman yitirmedik, ama sonra dan devreye girenler ortalığı allak-bullak etmişlerdir.
    Allah rahmet eylesin. Unutulacak insan değil.
    Bir. Ustok’un yolun da hayatını kayıp etti. Bu da unutulacak şey değildir.

    -Benim bilgisayarım da tüm Ustok’ların dosyası vardır. Yıllara sari her şeyi görebilirsin. Bu notları incelediğim zaman. İhsan Ustok iyi anlaşılmamış ve tahrib edilmiştir.

    -Emmioğlu ile, İstanbul’daki yaşantımız da. Karşılıklı günahımızla, sevabımızla, birbirimizle ahenk içerisin de beraberliğimizi sürdürdük. Osman Ustok’tan daha ileridir benim nazarım da.

    -İhsan Ustok’un bir Almanya macerası vardır. Beraber olduğu kişileri, gittim gördüm. Edirne kapı. Semtlerine girdiğimiz de acayip bir yerdi. Kahve önün den geçerken, kişi birine bağırıyor, at ulan ordan bir hap.

    -Emmioğlu’nu beklerken, kahveye oturdum. Çay söyledim, yan masadan bir ses, bilader den çay parası alma. Döndüm eyvallah, bilader dedim.

    Masalarına yanaştım, sen bir de hap verirsin şimdi. Ne buluyorsunuz bunda bu kadar insanın (herkesin) , Elinde.

    -Bilader, bu öyle bir nane ki. İnsanı havada uçuruyor, canım, çiğerim dedirtiyor, karşıdakini anın da kafaya alıyorsun. Peki sonrası.! Onu sorma insanın başına büyük belalar acıyor…….!
    ağzında bal olan arının, kuyruğunda da iğnesi vardır.

    -Bir süre sonra Emmioğlu’nun yanına gittim. Daha önce bana bahs etmişti. Cebimden çaldığınız paralar, Evimden çaldığınız. Eşyalar, altınlar nerede diye soruyor. Karşıdaki bağırıp, çağırıyor du. Ben de devreye girmek zoruna kaldım.

    Hem adamın Evindeki altınları, çalıyorsunuz. Hem hakaret ediyorsunuz. Ayıptır. Bir aynaya bakın kendinizi görün ulan ahlaksızlar. Emmioğlu, hadi gidelim dedi oradan ayrıldık.

    -Tam oradan ayrılırken; Bir kadın, oturalım konuları tartışalım dedi. Kadına; baktım, muhatap alınacak tip değil bir rezil-çirkef biri, böyle bir tiple ne konuşacağım öldürdüğün zamana yazık. Emmioğlu tekrar hadi, gidelim dedi. Ayrıldık.

    -Emmioğlu Almanya ya dönecekti, öyle bir kıskaca girmişti ki. bu yola çok para döktüğü ortada idi. Emmioğlu’nu Almanya macerasın dan. Vaz geçirdik. İstanbul’da kalması da doğru değildi. Ceyhan’a döndü.

    -Daha sonra ki! . Yıllar da beraber olduğumuz bir gün Eskişehir den dönüyoruz. Bursa üzerinden gidiyoruz, kar yağıyor, Uludağ’a çıkamayız ama Çekirge den yukarıda, sana bir döner yedireyim dedim. Ben Bursa’ya gitmek istemiyorum dedi. Neden dedim. Durdu, bir süre düşündü, rengi değişti, emmioğlu hayırdır neyi düşünüyorsun dedim. Cevap vermedi. Bozhöyük’ten Bursa yoluna girmiştik. Yemek yerken birer kadehle geçiştirelim dedik. Emmioğlu Bursa’da benim şantiyem vardı, Epeyi kaldım, birkaç otel değiştirdim, onun dışın da Bursa iyidir. Hayır ola emmioğlu Bursa güzel yerdir neye takıldın. Kısaca anlattı. Neyse! ……………) .

    -Emmioğlu daha sonra İstanbul’da; Bakırköy düşünen adam hastanesine gidelim. Dedi. Gittik, emmioğlu ile orada karşılaştıklarımıza; hem üzüldük, hem güldük.

    -Hiçbir kimse bana İhsan Ustok için Kötü bir şey yazdıramaz, benim aile yakınlarına gönderdiğim bilgiler, beraber çalıştığımız dönemdeki konulardır. Hesaplardır. Bakın bakalım. Kim, İhsan Ustok’un parasını yemiş, inceleyin. Emmioğlu ile aramızda kesinlikle para konu olmamıştır. Onu bu duruma düşüren. …………….) .ler. utansın. Yaşayan her şeyi görür.
    Hayat ileri doğru yaşanır, geriye doğru anlaşılır.
    İki yazı arasın da boşluk bırakmayayım birisi düşebilir. Dedim! ………..) .

    -şimdi düşünüyorum. Emmioğlu’nun; Almanya ya gitmesi çok daha doğru olacaktı. Avrupa kültürü daha farklı sunumlar da bulunabilirdi. Rahmetli Amcamla bu konuları görüşürdük, mektubun da birbirinizi ihmal etmeyin derdi. Emmioğlu ile yaşadıklarımdan bir bölümdür. Diğerleri benim uhdemdedir. Benimle kalır, benimle yaşar, benimle ölür.

    -Nejdet Serin ile de İstanbul’da haltlar yedik. Allah rahmet eylesin. Toplum da görevli idi. Daha sonra Beyoğlu karakoluna atandı. Bir gün ziyaretine gittim. Söhbet edip oturuyoruz. İki sarhoş geldi. biri kadın, diğeri erkek! .........) .

  • ADANA CEYHAN DEGİRMENLİ KÖYÜ21.08.2016 - 00:36

    BÖLÜM-3
    5-Biz. Ustok olarak, sanıyorum bir yıllık süre içerisinde dört can kayıp ettik. Neler yaşadığımıza bakarsak. Ben. İki amca oğlunu ve iki kardeşimi kayıp ettim. Ma teessüf. Çorlu daki kayıbımızın, kardeşimizin ziyaretin de ki.! tutum ve davranışlar. Bu yazışma Sendromunun, (işleminin) başlangıcı oldu. Hakaret gören benim kardeşim. Diğer taraftan hakarete uğrayan benim babam. Onlar da benim, kıymetlim. Bilhassa babam’ BABAMA yapılacak hakarete hiç tahammülüm yoktur. Herkes gibi. Babayı savun, Halayı savun, amcayı savun, MUSTAFA USTOK İŞİN NERESİNDE, Buraya gelince kalem kaymış.

    1962 SENENSİN DE MUSTAFA USTOK EŞYALARINI DÖRT ADET DENK YAPMIŞ. BU GÜNKÜ SURİYE’LİLERDEN. FARKSIZ BİR ŞEKİLDE İSTANBUL’A GÖÇ ETMİŞTİR….!

    OSMAN AMCANA SOR. İHSAN USTOK İLE İLGİLİ. TÜM DETAYLARA HAKİM.

    6-sosyal medyada “Lİnkedin” iş aleminin buluşma platformu.
    Baktığın zaman 20 önemli ustok tan bahs edilir. Bu yirmi Ustok’u incelediğinde hepsinin kökeni Şevkiye köyüdür. Hepsi bir yerde yönetici veya iş sahibidir.
    Bu insanları ulu orta eleştirmek. Atalarımızın yaptığı hatalarla bu kişilikleri incitmemek gerekir.
    Onların da bilmedikleri konularda ahkam kesmemeleri gerekir. Aksi takdir de gereken cevabı alacaklarını bilmeleri gerekir. Köyümüzün diğer yetiştirdiği; kişiler.

    -50 yıl önce bir biçer düverin torbalı sistemden bunkerli sisteme çevirmesi, muhteşemdi. İsmet abi. İsmet abiyi, Colak Emmiyi, (Colak Mustafa) İbrahim ustayı (İbrahim Ustok) , saygıyla anıyorum.

    -Colak emmi ile önemli anım: Yeni bir şantiye de görevlendirildim. Şantiyeyi teslim alıyorum. İş veren. Genel md. İle toplantı yapıyoruz, konu çalışan makinelerde mekanik problemler, dişli kırılmaları, sementasyon, (çeliklere su verme. Sertleştirme.) . toplantı ortasın da, bu problemleri yeneriz, Biz Çolak Mustafa dan feyiz aldık. Deyince, Gn. Md. Ayağa kalktı, sen nerden tanıyorsun Çolak Mustafa’yı, Dedi. Ben onun karşısın da körük çektim, Balyozla demir dövdüm, demir sertleştirdim. Deyince. Gn. Md. Arkadaşlar toplantı bitmiştir. Şaban bey ne diyorsa o yapılacak. Merak edenler olabilir. Gn. Md. Rahmetli Zübeyir abi’nin (Dağıstan köyünün meda iftiharı) sınıf arkadaşı. Sn. Erdem Hançer.

    -Dağıstan köyünün yine bir meda iftiharı. Babam. Mustafa Ustok’un İstanbul’a göç etmesine etkin olan kişilerden biri. Mustaf git arkadaş, en azından rahat eder kavgasız bir ortamda yaşarsın demiştir. Sn. Ökkeş Kaya

    Ayrıca; Mustafa Ustok Türkiye ye Marshal yardımı ile gelen; 2 adet FERGUSON marka traktör den birini köyümüze getiren kişidir. Bu insanı yok etmek için kumpas kuranlar kimdir.

    -İstanbul da, Babam la bu konuları konuştuğumuz da. En azından kavgasız bir ortam da yaşıyoruz. Kardeşimizin ve çok inandığımız kişilerin kumpasından kurtulduk, yorumunu yapardı. İstanbul, Mustafa Ustok’u perişan etmiştir. Çukurova da gözlerin de gördüğüm, O ışık yok olmuştu. Başımıza her şey inandığımız büyüklerimizden geldi, diye hayıflanır dı.

    Eğer, o dönem de “linkedin” olsa idi bu insanlar mutlaka üyesi olur du. Bu vesileyle köyümüz dahilerini anmış olduk.

    -Yirmi önemli Ustok’u Ya İstanbul’a davet edeceğim, tüm masraflarını karşılayarak. Ya Adana da buluşma imkanını araştırıyorum. Lisans, yüksek lisanas, veya Doktora belgeli, Yazmasını, konuşmasını, bilen, konusuna hakim, liderlik vasıflarına sahip, yöneticilik yapan. Memuriyet hayatını sürdüren “Linkedin” üyeleri ile konuları tartışmak, yararlı olacağı inancındayım. Bu toplantıyı her yıl yapıp “USTOK” Toplantısı demeliyiz.

    Hiçbir üyenin acaba nerede nasıl vakit geçirsem kime çatsam diye asalak asalak dolaşması mümkün değil. Ama hepimizin uğraştığı asalaklar vardır. Ben, yurt içi ve yurt dışı şantiyelerim de bu tiplerle sık karşılaşırdım.
    Hepimizin; önünde bir bilgisayar konumuz ile çalıştığınıza şahsen inanıyorum. Benim önüm de iki bilgisayar açık; birinde mekanik projeler, diğerin de elektrik ve otomasyon projeleri çiziyorum. Şu an da kopmuş durumdayım.

    Üyeler, olaylara daha teorik. Johari penceresinden bakarak, akıllı telkinlerle sorunlara çözüm bulur. Ben yazdığım tüm yazıları Osman Ustok’a bildirdim şu anda hastaneden çıkıyoruz, Dedi. Orada meşgul ettiğim için üzüldüm, neden söylemiyorsun hastanede olduğunu. Gittiğin yeri bildir yazdığım yazıları mail atayım, oku ona göre yayınlayayım dedim. Beni aramadı. Aynı şekil de Servet Emirhan’a bildirdim. O da cevap vermedi. Beni aramayanlar. maşayı buldu..

    7-Allah her kese kendi evin de huzur için de oturma nasip etsin, Allah herkesi Ateş’ten korusun. Bildiği gibi yapsın.

    8-Allah tutuğunu Altın etsin.

    9-Allah seni şeytanlaşmış, İnsanlar dan korusun.!

    10-Allah her yarattığını, tüm kötülüklerden korusun.

  • ADANA CEYHAN DEGİRMENLİ KÖYÜ04.04.2016 - 23:28

    Antoloji.Com. Yönetimine teşekkür ediyorum.
    1-Ülkemizin: tüm beldelerin de gerekli araştırma ve incelemeleri yaparak, bizlere eleştiri imkanı verdiğiniz için.
    2-Şahsımla ilgili (Şaban Üstok) olarak, ayrı bir sayfa açmanıza.

    Antoloji.Com: Şaban Üstok ile ilgili görüş duygu ve düşüncelerinizi yazınız:

    Buradan; İkinci: şahıslara sesleniyorum. Antoloji Com. Platformu dışın da: her nerede olursa: Şahsımı ve her dereceden yakınlarımı: hangi türden rencide edici hareket ve davranış olursa olsun…
    Kendisine; Bin katını; aynı türden hareket ve davranış ile iade ediyorum(!) …
    04.04.2016 23.24

    Şaban Üstok.

  • ADANA CEYHAN DEGİRMENLİ KÖYÜ06.03.2016 - 17:17

    Değirmenli (Şevkiye) köyü gerçekleri-1
    Çerkezlik – Çerkezler

    2004-2010 murat ustok
    2010 ve hali hazırdaki muhtarı nurettin ustoktur. ayrıca lepsi yemeğini herkez bilmez ve yapmak mahiret ister. meralarımızda oyle bir sıkıntımızda yoktur kimse yobaz değildir köyümüzde herkezib hakkına saygı duyarlar. saygılarımla mustafa tugrul ustok... (20.06.2012 23:52)
    (bakınız: saygı, ahiret, yobaz, mustafa, usta, kına, 2004, sıkıntı, eğin, murat)


    Şaban ÜSTOK olarak. Köyümüz de yaşananları size hatırlatayım. (Babam Mustafa Üstok 335 Hatıraları)

    Meralarımız da ve köy arazilerimiz de, böyle bir çok sıkıntımız vardır. Köyümüz de kendinden başkalarının, hakkına saygı duymayan kişi ve kişiler de vardı.

    Sürece; Muhtarlar. 2004 – 2010 Murat Ustok. 2010 hali hazırdaki Muhtarı Nurettin Ustok’tur. dediğiniz takdir de, köyün tarihini bilmiyorsunuz demektir. Bahs ettiğiniz süreler de tabi ki, Meralarımız-Arazilerimiz de böyle bir sıkıntımız yok. Cünkü mera ve arazi, kalmadı ki. Ağa malı götürmüştür.

    Yazıyı yazan arkadaş. “KÖYÜMÜZ MERALARI ZENGİN ÇİFTLİK SAHİPLERİNCE CEBREN ZAPT EDİLİP TARLA OLARAK KULLANILMAKTADIR. KÖY KURULUŞUNDAN BERİ GELEN MUHTARLIKLARDA BUNLARA GÖZ YUMMAK ZORUNDA BIRAKILMIŞLARDIR.” Böyle diyor. Detay vermemiş..

    1933-1948 İsa PEKAR; 15 yıllık. Muhtarlık. Döneminden başlayalım.

    AĞA. N…U…H Ustok. Ağa Sn. S.S.S. Ustok. Olarak. Anılacaktır.

    Ağa Sn. S.S.S. Ustok, Kadastro heyetine, Köy de ikamet etmeyen kişi isimlerini taşıyan satış belgelerini, sunar. Ben bu arazileri, bu şahıslardan aldım, Der. İsa Pekar’dan mühür ve imza ister.
    İsa Pekar imzalamaz-mühürlemez. Daha sonra mülki amir tarafından çağrılan İsa Pekar den Mühür alınır. Belgeler mühürlenir. imzalanır. yaklaşık 1.800+300 dönüm tapusunu, Ağa Sn. S.S.S. Ustok bu şekilde alır.

    Mustafa Ustok 335 anıların da bu güne kara gün der. bu isim listelerini hazırlayanın Naci Günsel olduğunu söyler. (Mustafa Ustok 335-anılarını yayınlayacağım)

    1948 – 1963 Şahin USTOK Dönemi; 15 yıllık. Muhtarlık Dönemi
    - Ağa. Sn. S.S.S. Ustok. İsa Pekar ile bir yere gelemeyeceğini görür, ve Şahin Ustok’u muhtar seçtirir.

    Her iki dönem de, Mustafa Ustok 335 köy arazilerinin gasp edilmesine karşı çıkan tek kişidir. Abisi Şahin Ustok’u bu konuda çok ikaz eder ama nafiledir.

    Mustafa Ustok. çok defa köylüyü uyarır bu gasp hareketlerine engel olalım, çağrısı yapar toplantılar düzenler.
    Bu toplantıların içeriğini, biri Ağa. Sn. S.S.S. Ustok’a iletir. Mustafa Ustok (babam) araştırır. Muhbir, İdris Ustok çıkar.

    Mustafa Ustok rakipleri çetindir. Ağa. Sn. S.S.S. Ustok, Muhtar Şahin Ustok, Ağanın Yaveri Naci günsel, İdris Ustok. Birkaç köylü.

    -Ağa. Sn. S.S.S. Ustok, Mustafa Ustok’u gözden çıkarır ve öldürtmek için Kel Osman’ı dolaylı şekilde köye getirir. Kel Osman’ın yanındaki fedaisi Mustafa Ustok’un asker arkadaşıdır, görünce tanır. Mustafa Ustok’a nedir gardaş bu iş der. Mustafa Ustok anlatır. Köyün ağası, köy arazilerini gasp etmeye çalışıyor. Ben de engellemeye çalışıyorum. Fedai, kel Osman’a sen kal ben bunları temizleyip gideyim. Der. (Bu iki arkadaş 1945 yılında Bulgaristan sınırın da, o la ki Almanlar Türkiye üzerinden orta doğuya inecek olurlarsa engel olmak için sınırda sırt sırta askerlik yapan insanlar. Lastikli zırhlı askeri araç içerisin de çekilmiş fotoğrafları var) . Kel Osman kalır.

    -Ağa. Sn. S.S.S. Ustok. Faaliyetini sürdürür, yalakaları kuvvetli, Naci Günsel Çerkez isim listelerini yine hazırlatır. Şahin Ustok’a sana 150 dönüm arazi vereceğim. Ama önce belgeleri imzalamasını ister.

    Şahin Ustok, belgeleri mühürler-imzalar. (köylünün de kendinin de sonu olur.)
    Yaklaşık bu belgelerle 3.500 dönüm arazi tapusunu alır. Ağa Sn. S.S.S. Ustok.

    -Şahin Ustok’un belgeleri imzaladığının ertesi gününü. Mustafa Ustok şöyle anlatır;
    “Elebaşından başlayım dedim. Arkasından şahin Ustok’a giderim. Değneği aldım. Naci Günsel’e gittim. Değnek ile belini kıracağım.”
    Ablam Esma Günsel(Ustok) karşıma dikildi. Niyetimi anlamıştı. “Allah’ını seversen Mustafa, yapma bunu, elini kana bulama”, dedi.
    Lanet olsun, dedim. Uzaklaştım.

    -Şimdi tek tek tarih vererek yazmak uzun zamanımızı alacak. Ağa. Sn. S.S.S. Ustok. Nedim serin’e 30 dönüm. İdris Ustok’a 30 dönüm. Şahin Ustok’a 55 dönüm. Arazi verir, tapularınızı vereceğim, der.
    Fakat, kimseye zırnık vermez..

    Son kurban. Şahin Ustok. Varisi Osman Ustok’tur. 35-40 sene sürdüğü arazi elinden alınmıştır.

    -Bir gün köye gittiğim de İdris Ustok ile sohbet ederken. Adı çok geçtiği için sordum. Amca. Nasıl oldu bu işler;
    -“vallaha, yeğenim. Benim üç tane ağam vardı.”
    1-Birincisi, Ağa Sn. S.S.S. Ustok. Köyün ağası, büyüğümüz, vunekoşumuz. bizim için en iyisini düşünür, bizi mağdur etmez, diye düşünürdüm.
    2-İkincisi, Şahin ağam, köyün muhtarı. (mecmualar-gazeteler, okur, siyasetçi idi) her şeyin en iyisini anlatır dı. Güzel konuşurdu.
    3-Üçüncüsü, Mustafa Ağam. Öbür ağalarımın dediklerine karşı çıkar dı, yanlış yaptıklarını söylerdi. Köylüyü ayartırdı. Bu huyunu sevmezdim. Ona önceleri gizlice karşı çıktım.
    -Bir de başımızın belası Naci Günsel vardı, bize her işi, o yaptır dı.
    -Şimdi ortada bir gerçek var. Üçüncüsü, Mustafa Ağam. Söylediği her şey de haklı çıktı. Ama yapacak bir şey yok.

    -İdris Ustok. ŞAHİN USTOK arazi tapuları verilmediği için çok üzülür, kendimize ve köylüye zülüm yaptık diye hayıflanırdı. Hatta vefat ettiği gün hastaneye gitti muayene oldu, daha sonra. Zeki Ustok’un yanına gidip arazi tapu işini görüşecekti. Ömrü vefa etmedi.

    Şahin Ağam Ustok, eceli ile değil, kahrından ölmüştür. Müsebbibi. Ağa Sn. S.S.S. Ustok’tur. Allah belasını versin.

    -İdris Ustok;
    Ağa Sn. S.S.S. Ustok, için şöyle dedi. “Alma garibin ahını, çıkar aheste aheste... “ Ama yine de sen bilirsin. Sen vermezsen bugün yediğin yetimin, öksüzün hakkını, paşa paşa; gün gelecek, tüm insanlık, ve geride bıraktıkların, hep birlikte ödeyecek yaptığın onca edepsizliğin bedelini; ”

    Dedi. İdris Amcamın. Gözleri yaşardı.

    -Köylünün belası Bir de Ahmet Efendi. (Ahmet Günsel) . Vardı. Babam anlatırdı.
    -İbrahim Kaya ve Mehmet Pekar’a teşekkür ediyorum. Her kes izlesin bu gerçekleri.
    Ahmet Efendi kendini nasıl karşılatıyor. Ağa Sn. S.S.S. Ustok, iki köylü vatandaşı nasıl kumpasa alıyor. Köyü terk ettirip, arazilerine nasıl sahip oluyor.

    İÇİMİZDEN BİRİ - MEHMET PEKAR 3 BÖLÜM - YouTube

    -Mustafa Ustok’un (babamın) anlattığı çok şey var ama. Gerektiğin de ileri de yazacağım.

    1-Perihan Ustok(Emirhan) “Sen Çerkez toplumunun yüz karasısın” demiş. Kime demiş. Niçin demiş. (yazacağım)
    Perihan Emirhan’a (Ustok) .” Çerkez toplumunun yüz karası”. kimler olduğunu her halde anlamıştır.. Bu lafı söylediğin kişinin, kişiliği, ile adı geçenlerin, kişiliğini, kendini, yargıla…

    Perihan. Ben. Söylemedim. Diyor. Ama. Hasan Kansavuk’u ikna etmesi, gerekir.






    Konuyu; Kazım Kansavuk ile paylaştığım da, Kazım, ben annem den duyarım. Hasibe (nenem) , sıkıntılardan bahs eder. Şahin’e hakkımı helal etmeyeceğim. Bu Adamın. Her şeyimizi almasına göz yumduğu için. Dermiş..
    Nedim Serin’in aldığı 50TL aylık. Maaşının, 20-25TL sini Mustafa Ustok’a verdiğini, söyler di.. Anısını paylaştı..