Saplanıp kalıyor ve değiştirmiyorsun hiçbir şeyi, süre giden tekdüze bir hayatın içine hapsederken kendini, bir şeyleri değiştirmenin yalnızca dış dünyayı değiştirmekten ibaret olduğunu sanıyorsun. Yanılıyorsun…
Giden de kalan da kaybetmiştir. Ya ikimiz de gitmeliydik ya da kalmalıydık ikimiz de. Başka şehirlerde yaşlanacağız besbelli. Puslu bir boşluğun içinde nereye gideceğimizi bilmeden. Uzak şehirlerden, memleketlerden, kıtalardan haberler bekleyeceğiz. Günden güne artacak ölülerimizin sayısı. Göremediklerimiz için başka türlü üzüleceğiz, dönemeyenler için... Bildiğim bir şey varsa, o da, derin uykularda avunacağımızdır. Uyku kokusunda helmelenecek bütün o uzak şehirler, memleketler, kıtalar, hatta ölümler. Yürek insafsızdır, yaşlanmayacak...
Evreni paylaştığımız kim varsa hepsiyle,hepsine ortağız. Cinsel yönelim Sınıfsal farklılık Deri rengi Dil Yaşam biçimi Yaşamsal fonksiyon Hâsılı tüm canlılarla beraber yaşama hoşgörüsünü ve saygıyı esas almıyorsan bana uğrama..nokta
Eleştirinin düzeyi yükseldikçe kavga olasılığı düşer,fikirler öne çıkar. Düzeyli eleştiri birikim gerektirir. Birikim,okuyarak,araştırarak bilinci özgürleştirerek oluşur. Hoşgörü artar,ortak yanlar öne çıkar. O halde okuyalım,araştıralım bilincimizi özgürleştirelim..
2 gün önce meme kanserine yakalandığımı öğrendiğimde ilk tepkim şöylegdi;keşke aniden olup gitseydim, keşke trafik kazası gecirseydim... vb gibi ölüm istekleri oldu. Bu zor bir yolculuk olacak benim için. Bakalım kim kazanacak bu yarısı. Ben mi, kanser mi..?
Ben dalgın insanları çok severim. Bu onların iyi olduklarını, fikir insanı olduklarını gösterir. Zira kötüler ve boş kafalılar, her zaman uyanıktırlar..
Ne güzel adamlar var;
seven, özleyen, bekleyen, ihanet nedir bilmeyen, aşık olabilen.
Ve bir de kadınlar var,
Böyle adamlara hiç denk gelmeyen.
Cemal Süreya
Koca profesör karısını dayaktan öldürüyor. Tinerci enkazdan çocuk kurtarıyor. Dilenci topladığı parayla sokak hayvanlarını besliyor. Din adamı sapık çıkıyor. Hayat kadını böbreğini bağışlıyor. İnsanları statüleriyle aşağılamak veya yüceltmek yerine kalplerine bakmayı deneyin..
Saplanıp kalıyor ve değiştirmiyorsun hiçbir şeyi,
süre giden tekdüze bir hayatın içine hapsederken kendini,
bir şeyleri değiştirmenin yalnızca dış dünyayı değiştirmekten ibaret olduğunu sanıyorsun. Yanılıyorsun…
Giden de kalan da kaybetmiştir. Ya ikimiz de gitmeliydik ya da kalmalıydık ikimiz de. Başka şehirlerde yaşlanacağız besbelli. Puslu bir boşluğun içinde nereye gideceğimizi bilmeden. Uzak şehirlerden, memleketlerden, kıtalardan haberler bekleyeceğiz. Günden güne artacak ölülerimizin sayısı. Göremediklerimiz için başka türlü üzüleceğiz, dönemeyenler için... Bildiğim bir şey varsa, o da, derin uykularda avunacağımızdır. Uyku kokusunda helmelenecek bütün o uzak şehirler, memleketler, kıtalar, hatta ölümler. Yürek insafsızdır, yaşlanmayacak...
Evreni paylaştığımız kim varsa hepsiyle,hepsine ortağız.
Cinsel yönelim
Sınıfsal farklılık
Deri rengi
Dil
Yaşam biçimi
Yaşamsal fonksiyon
Hâsılı tüm canlılarla beraber yaşama hoşgörüsünü ve saygıyı esas almıyorsan bana uğrama..nokta
Eleştirinin düzeyi yükseldikçe kavga olasılığı düşer,fikirler öne çıkar.
Düzeyli eleştiri birikim gerektirir.
Birikim,okuyarak,araştırarak bilinci özgürleştirerek oluşur.
Hoşgörü artar,ortak yanlar öne çıkar.
O halde okuyalım,araştıralım bilincimizi özgürleştirelim..
2 gün önce meme kanserine yakalandığımı öğrendiğimde ilk tepkim şöylegdi;keşke aniden olup gitseydim, keşke trafik kazası gecirseydim... vb gibi ölüm istekleri oldu. Bu zor bir yolculuk olacak benim için. Bakalım kim kazanacak bu yarısı. Ben mi, kanser mi..?
Tüm kötülüklerin anası alkol değil, endişe bence.. ne uyutuyor, ne adım attırıyor.. öyle alık alık duruyorsun işte..
Ben dalgın insanları çok severim. Bu onların iyi olduklarını, fikir insanı olduklarını gösterir. Zira kötüler ve boş kafalılar, her zaman uyanıktırlar..
aşk dediğin şiddetli bir sevişme isteğidir.. sevişirsin geçer.. seviştikten sonra ya sevgiye ya da nefrete döner..