"Ah keşke dünya yeniden yaratılsaydı da ben de yeniden dünyaya gelseydim, Dalgalı bir deniz gibiydi yaşadığımız ızdırap dolu zamanlar, Ansızın ve yokluktan dünyaya geliriz, Gökyüzünde parlak bir yıldızın doğusu gibi, Zengini, fakiri herkes kendi kaderine gider, Yine ansızın bu dünyadan bir ölümle çıkıp gideriz, Bütün yaratıklar dönüşü olmayan mukadder ölümlerine yol alır, Belli bir süre karanlıkta yanan ateş gibi, Kelebek ateşe aşkından dolayı tutuşmakta, Hayat acı bir aldatmaca.. Bazı günlerde mutlu olsan da çoğu zaman nefsin şefkate muhtaç halde, Her akıl sahibi bir gün kendi hakikatini idrak eder, Ayırıcı ve bölücü ölüm anı geldiğinde, Sonra kıyamet kopar ve adil bir mahkeme kurulur, Zalim de mazlum da hakkını bulur."
“Bunu al, yazılanlar doğruysa ahlâkını güzelleştir, değilse iftira edenleri bağışla, ama onlara öyle işler ver ki, insanları kandırmaya vakit bulamasınlar”
Aşkta tahir olmak; herkesin muradıdır Kenan ilinde. Bunun için kalp sabit kadem olmalı bir yürekte. Bazen nesir olur kalemi dile getirir aşk, bazen nazım olur kağıda dökülür. Bazen de uğur olur; kadere yazılır doğrudan. Yürek işidir aşk; öyle her şafak vakti veyahut her baharda yüreğini yeni bir devrime öncülük edenlerin muradı değildir. + Anlatabildim mi Hafız? - Yaşadım Reis!
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Mahur Beste”sinde geçer: Cahilsin, okur öğrenirsin. Gerisin, ilerlersin. Adam yok, yetiştirirsin. Paran yok, kazanırsın. Her şeyin bir çaresi vardır. Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur.
Güzel olan ne çok şey kaybettik.
Sokakta oyunları, vefalı komşuları
Ve yaraya merhem olan o eski insanları..
Şeytan diyor ki;
Gir BİM'e poşetleri doldur kasaya gel. Kasiyer para isteyince de;
"Bizim Allah'ımız var de" parayı vermeden poşetlerle çık git.
Ama neyse şeytana uymayayım ben.
Eûzu billahi mineş-şeytânirracîm...
"Ah keşke dünya yeniden yaratılsaydı da ben de yeniden dünyaya gelseydim,
Dalgalı bir deniz gibiydi yaşadığımız ızdırap dolu zamanlar,
Ansızın ve yokluktan dünyaya geliriz,
Gökyüzünde parlak bir yıldızın doğusu gibi,
Zengini, fakiri herkes kendi kaderine gider,
Yine ansızın bu dünyadan bir ölümle çıkıp gideriz,
Bütün yaratıklar dönüşü olmayan mukadder ölümlerine yol alır,
Belli bir süre karanlıkta yanan ateş gibi,
Kelebek ateşe aşkından dolayı tutuşmakta,
Hayat acı bir aldatmaca..
Bazı günlerde mutlu olsan da çoğu zaman nefsin şefkate muhtaç halde,
Her akıl sahibi bir gün kendi hakikatini idrak eder,
Ayırıcı ve bölücü ölüm anı geldiğinde,
Sonra kıyamet kopar ve adil bir mahkeme kurulur,
Zalim de mazlum da hakkını bulur."
26 Ağustos 1071'de bizlere açılan Anadolu'nun kapıları, 30 Ağustos 1922'de düşmanlara kapanmıştır.
Hep birlikte nice zaferlere, nice bayramlara...
Ne sahteler tanıdım,
Altın suyuna banmış.
Bakınca adam sandım,
Meğerse kalpazanmış!
“Bunu al, yazılanlar doğruysa ahlâkını güzelleştir, değilse iftira edenleri bağışla, ama onlara öyle işler ver ki, insanları kandırmaya vakit bulamasınlar”
Aşkta tahir olmak; herkesin muradıdır Kenan ilinde. Bunun için kalp sabit kadem olmalı bir yürekte. Bazen nesir olur kalemi dile getirir aşk, bazen nazım olur kağıda dökülür. Bazen de uğur olur; kadere yazılır doğrudan. Yürek işidir aşk; öyle her şafak vakti veyahut her baharda yüreğini yeni bir devrime öncülük edenlerin muradı değildir.
+ Anlatabildim mi Hafız?
- Yaşadım Reis!
Ölmüş de, geride bıraktıklarının hakikatine uyanmış gibiydin.
Öldüğünü kabul et ki, yeni bir diriliş için fırsatın olsun.
"Yardan düştüm,
Yaralarım yardan armağandır bana.."
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Mahur Beste”sinde geçer:
Cahilsin, okur öğrenirsin.
Gerisin, ilerlersin.
Adam yok, yetiştirirsin.
Paran yok, kazanırsın.
Her şeyin bir çaresi vardır.
Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur.