Kültür Sanat Edebiyat Şiir

The Rose
The Rose

.........................................

  • Bilirkişi30.01.2018 - 17:03

  • Ruh halim nasıl?30.01.2018 - 16:59

    Hep mi zık zak :)

  • eğlenmek30.01.2018 - 16:51

  • yol şarkıları30.01.2018 - 16:34

  • yol şarkıları28.01.2018 - 12:22

  • hiç21.01.2018 - 13:10

    Beyaz kirlenir,ben kefeni siyah istiyorum...
    Kal demiştim sevgilim,gitme kal.Hoşça'kal değil !
    O gidiyor,Alfabemde, yirmi sekiz bıçak yarası..
    Vasiyetimdir.O'nun gözlerine gömsünler beni...
    Kalmanı istedim ben,her giden bir parça öldürmüştü zaten..

    Mutlu değilsin,hiç gülmüyorsun diyorlar;eski bir kürtaj hikayesi diyorum...'İçimdeki çocuğu aldılar'

    Hiçlikle yokluk arası / ÖDÇ

  • hiç21.01.2018 - 13:03

    "Hem acıyı yaşayacaksın hem de tatlıyı.
    Biri olmadan diğeri olmayacak bilesin.
    Her ikisinin de tadını çıkartmayı öğrendiğinde yaşıyor olacaksın.
    Nasıl ki güneşe bulutlar olmadan bakamazsan,
    nasıl ki karanlık olduğunu yıldızlar çıkmadan anlayamazsan,
    hayat da böyle… İniş ve çıkışlı olacak,
    hiçbir zaman düz çizgi değil.
    Hem siyah hem de beyazdır,
    ebruli hiç olmayacak."

    Eddi Anter

  • fahişe18.01.2018 - 13:38

    Şu merdiven başında pazarlık yapan kadın bir fahişe mi ?
    - Hayır.
    -Peki ya o ? Sokağın başında bacaklarını gösteren.
    - Hayır.
    -Peki ya şu kadın ? Baksana nasıl da şehvetle bakıyor.
    - Hayır o da değil.
    -Burada hiç fahişe yok mu baksana şu kadınlara nasıl da giyinmişler.
    - Fahişe nedir bay Burton.
    -Tenini parayla satan aşşağılıklardır bay Vencanze.
    - Hayır bay Burton. Fahişelik bu değildir.
    -Hah ! Neymiş peki fahişelik.
    - Fahişelik insanların hayatını bilmeden onları aşağılamak ve yargılamaktır.
    Sokağın sonunda bir berber var bay Burton.
    Lütfen aynaya bakınız. Orada var olan en büyük fahişeyi göreceksiniz…

  • özlemek18.01.2018 - 13:32

    Bana yasak !

  • dostoyevski18.01.2018 - 13:23

    ''güçlü bir ruha ve yaradılışa sahip kadınlar,
    hele tutkuluysalar, başka türlü severler;
    acımasızca severler…''

    Dostoyevski