bence yanlış bir eşleştirme olmuş. beyin anatomik bir isimlendirme, beynin düşünme, mantık yürütme fonksiyonu akıl kavramıyla ifade edilir. yürek kısmen doğru olmuş.
şayet hatırlatılmak istenen sakatatçı dükkanıysa doğru bir terkip olmuş çünkü ilk aklıma gelen bu oldu.
belki bildiğiniz bir hikayedir lakin tekrarında zarar olmasa gerek.
eski çinde bir bilge varmış. bu bilge bir zaman sonra bir yağmur yağacağının, bu yağmurun suyundan içenlerin bir şekilde delireceğinin bilgisine bir şekilde ulaşmış. evindeki depoyu suyla doldurmuş ve evdekilere durumu bildirmiş. beklenen yağmur yağmış ve o ev dışında herkes yağmurdan sonra delirmiş. bilge ve ev halkı evdeki sudan içerek akıllarını muhafaza ediyorlarmış ama dışarı çıktıkları zaman herkes bunlarla 'deli' diye alay edermiş. bilge bakmış ki kurtuluş yok evdekilere siz de için yağmur suyundan demiş ve hep birlikte içip kurtulmuşlar delilikten!
evet sayıca çokuz diye akıllı olan bizleriz. lan dünya! adaletin bu mu dünya?
filistin 50 yıldır sabrediyor, ki başka çarelerin var mı? inanmıyorum az kaldığına, inanmıyorum bu zulmün biteceğine ve inanmıyorum dünya üzerinden zulmün kalakacağına.
bizden bahsetmeye zaten gerek yok; çünkü biz yokuz zaten.
asla yapamayıp yaptığımızı sandığımız. isyan çaresizlerin değil yüreği adalet aşkıyla yananların işidir. ancak hayvanlar kuyruğuna basılınca veya köşeye sıkışınca ciyaklayarak saldırır. isyan kaybedeceğini bilerek ve bunu umursamayarak bedenini ve ruhunu ortaya koymaktır. isyan insan olmanın onurunu korumaktır.
bence yanlış bir eşleştirme olmuş. beyin anatomik bir isimlendirme, beynin düşünme, mantık yürütme fonksiyonu akıl kavramıyla ifade edilir.
yürek kısmen doğru olmuş.
şayet hatırlatılmak istenen sakatatçı dükkanıysa doğru bir terkip olmuş çünkü ilk aklıma gelen bu oldu.
delilik: mutlak irade ve fiili özgürlük. en özgür olanların lakabı. inanmayanlar özgürlüklerinin sınırlarını biraz zorlasınlar.
belki bildiğiniz bir hikayedir lakin tekrarında zarar olmasa gerek.
eski çinde bir bilge varmış. bu bilge bir zaman sonra bir yağmur yağacağının, bu yağmurun suyundan içenlerin bir şekilde delireceğinin bilgisine bir şekilde ulaşmış. evindeki depoyu suyla doldurmuş ve evdekilere durumu bildirmiş. beklenen yağmur yağmış ve o ev dışında herkes yağmurdan sonra delirmiş. bilge ve ev halkı evdeki sudan içerek akıllarını muhafaza ediyorlarmış ama dışarı çıktıkları zaman herkes bunlarla 'deli' diye alay edermiş. bilge bakmış ki kurtuluş yok evdekilere siz de için yağmur suyundan demiş ve hep birlikte içip kurtulmuşlar delilikten!
evet sayıca çokuz diye akıllı olan bizleriz. lan dünya! adaletin bu mu dünya?
insanca; pek insanca! insan bazen göremeyince şaşırıyor.
sadece bir günah keçisi ve tüm günah keçileri gibi suçsuz; masum!
filistin 50 yıldır sabrediyor, ki başka çarelerin var mı? inanmıyorum az kaldığına, inanmıyorum bu zulmün biteceğine ve inanmıyorum dünya üzerinden zulmün kalakacağına.
bizden bahsetmeye zaten gerek yok; çünkü biz yokuz zaten.
petra'nın lazca da en uzak ülke anlamına geldiğini duydum. yeterince uzak mı acaba? 'gitsem mi acaba petraya? '
asla yapamayıp yaptığımızı sandığımız. isyan çaresizlerin değil yüreği adalet aşkıyla yananların işidir. ancak hayvanlar kuyruğuna basılınca veya köşeye sıkışınca ciyaklayarak saldırır. isyan kaybedeceğini bilerek ve bunu umursamayarak bedenini ve ruhunu ortaya koymaktır. isyan insan olmanın onurunu korumaktır.
sonsuz rahmet sahibi. bunu anlasak, hissetsek herhalde daha iyi halde olurduk...
keşke hiç değişmeseydi. eskiden de az severdim ama yine de şimdikinden çok severdim.
baktığım zaman ben değiştim ben dğiştim diye yalakalık yapan, taklalar atan birilerinin gözüne girmeye çalışan bir şebek görüyorum.