yıllar önce öğrenciyken aksaray civarında bi yerde şehirlerarası otobüs yolculugu sırasında yolda kaldık.kardan yollar kapandı...gece 1-2 suları saatlerce yardım bekledik hepimiz donacağız sandım .sonra jandarma geldi bizi bi öğrenci yurduna yerleştirdiler.bu yurt liseler için parasız yatılı öğrencilerin kaldıgı bi yurtmuş.hiç unutmuyorum üzerime verdikleri battaniye öyle kirlenmişti ki içinden kurtlar çıkıyordu o battaniyenin küflü kokusunu şu an bile hatırlıyorum.tuvaletler odalar yataklar halılar o kadar kötü durumdaydı ki gece boyu bırakın uyumayı hiçbiyere temas etmeden oturmaya çalışmaktan yoruldum.ertesi sabah uyanınca orda sürekli kalan öğrencileri gördüm.o battaniyelerde hergğn yatan çocuklardı onlar.bu dünyanın ne kadar adaletsiz bi yer oldugunu sanıyorum ilk o gün farketmiştim.
hayat gittikçe yaşanmaz oluyor.haberlerle gördüğüm duyduğum şeyler tüylerimi diken diken ediyor.gelecek nesile acıyorum.yaşadıgımız dünyanın nispeten güzel oldugu zamanlarda çocuk oldugum için de şükrediyorum.
bi film izlemiştim baya oluyor.amerikalı zenginler afrikada zevk için ormanlarda insan avlıyorlar.karşılıgında milyonlar ödüyorlar.avlanacak insanların bazıları gönüllü seçilmiş oluyor ailelerine iyi bir yaşam bırakmak için...biz ormanlarımızdaki soyu tükenmekte olan canlıları zengin ülkelerin vatandaşlarına avlatıp para kazanmaya çalışırken aklıma bu film geldi.
bi çocuk kaybolduğu zaman hepimizin ödü kopuyor.başına ne geldi öldürüldü mü tecavüz mü edildi bi kenarda acı mı çekiyor? hepsinde ufacık da olsa umut ediyorum sag salim bulunur diye ama sonuç hep aynı.ya annesinin yasak aşkı ya kıskanç komşu ya sapığınnbiri çocuğu öldürmüş oluyor.bu dünyada bi yerlerde çocuklar böyle acı çekerken insan nasıl hiçbişey olmamış gibi mutlu olabilir...teknoloji çağının insanı mutsuz eden bi yanı da işte bu.herşeyden hemen anında haberdar olmanız ve hiç bilmemeyi dileyeceğiniz trajedilerin evinize girivermesi.
yıllar önce öğrenciyken aksaray civarında bi yerde şehirlerarası otobüs yolculugu sırasında yolda kaldık.kardan yollar kapandı...gece 1-2 suları saatlerce yardım bekledik hepimiz donacağız sandım .sonra jandarma geldi bizi bi öğrenci yurduna yerleştirdiler.bu yurt liseler için parasız yatılı öğrencilerin kaldıgı bi yurtmuş.hiç unutmuyorum üzerime verdikleri battaniye öyle kirlenmişti ki içinden kurtlar çıkıyordu o battaniyenin küflü kokusunu şu an bile hatırlıyorum.tuvaletler odalar yataklar halılar o kadar kötü durumdaydı ki gece boyu bırakın uyumayı hiçbiyere temas etmeden oturmaya çalışmaktan yoruldum.ertesi sabah uyanınca orda sürekli kalan öğrencileri gördüm.o battaniyelerde hergğn yatan çocuklardı onlar.bu dünyanın ne kadar adaletsiz bi yer oldugunu sanıyorum ilk o gün farketmiştim.
hayat gittikçe yaşanmaz oluyor.haberlerle gördüğüm duyduğum şeyler tüylerimi diken diken ediyor.gelecek nesile acıyorum.yaşadıgımız dünyanın nispeten güzel oldugu zamanlarda çocuk oldugum için de şükrediyorum.
bi film izlemiştim baya oluyor.amerikalı zenginler afrikada zevk için ormanlarda insan avlıyorlar.karşılıgında milyonlar ödüyorlar.avlanacak insanların bazıları gönüllü seçilmiş oluyor ailelerine iyi bir yaşam bırakmak için...biz ormanlarımızdaki soyu tükenmekte olan canlıları zengin ülkelerin vatandaşlarına avlatıp para kazanmaya çalışırken aklıma bu film geldi.
2020 de şanssızlık ihtimali yüzde 500 :)) hatta artırıyorum 2021 2022de de .
bana mı? ay hadi inşallah:)
burçlara inanmam ama benimki doğru:) kim gavga etti yine mi döğüştünüz:)
''nasıl acı çekeceğini bilirsen daha kolay acı çekersin ''
noluyo burda:) kim kavga ediyor?
bi çocuk kaybolduğu zaman hepimizin ödü kopuyor.başına ne geldi öldürüldü mü tecavüz mü edildi bi kenarda acı mı çekiyor? hepsinde ufacık da olsa umut ediyorum sag salim bulunur diye ama sonuç hep aynı.ya annesinin yasak aşkı ya kıskanç komşu ya sapığınnbiri çocuğu öldürmüş oluyor.bu dünyada bi yerlerde çocuklar böyle acı çekerken insan nasıl hiçbişey olmamış gibi mutlu olabilir...teknoloji çağının insanı mutsuz eden bi yanı da işte bu.herşeyden hemen anında haberdar olmanız ve hiç bilmemeyi dileyeceğiniz trajedilerin evinize girivermesi.
şiirin ilk satırı “ ne güzel gülüyorsun bana” idi :))