Kültür Sanat Edebiyat Şiir

ayyyy kıskandım şimdi ben de bir anımı anlatacağım işte...
ben sizlerden az biraz yaşlıyım ya...
bizim lise bitirme imtihanlarımız,edebiyat,kompozisyon,mantık ve felsefe dışında sözlü...
benim kafam asla metematiğe basmayan bir kafai
dedimki arladaşlara cebirden geçim şu kitabı valla hocanın gözü önünde yakıcam...
akşam komşunun oğlu o fen bölümünde nize ders çalıştırdı bir arkadaşımla,
aklımda sadece onun çalıştırdığı kısım var diğerleri yok..
soruyu bir çektim...abooooo akşam çalıştığımız yer...ben bir telaş giriştim kara tahtaya,o arada bildiğim halde formülün birini yanlış yazmışım...hocam dillat et dedi,farkedip hemen pardon dedim ve doğruyu yaztım...ve cebirden geçtim ama beş vermişler,hocaya hocam tüm soruları yapmışrım neden beş diye bide sormazmıyım
hocam,dediki :
evladım matematikte pardon olmaz,ben hatırlatmasaydım yapamıyacakrın dedi..
çıkrım sınavdan geçtim diyorum kimse inanmıyor...hadi ya dalga geçme diye..
geçtim ama matematikte pardon olmayacağını da hiç unutmadım...

aman da amannnnnn,,,nekadarda naif bir kürsü bugün,
bu kerkesin kürsüsü...alkışşşşşşş,
ailışlamıyanların çayları buzzzzzzzz gibi olsun.

ohhooooo..biz de birzamanlar çok bağırmıştık istifa,istifa,istifa diye,
amma velakin bağırdıklarımızla kala kaldık..
herkesin kürsüsünün cemaati yaaaaaaaaaaa..

sanki bir yaprak dökümündeyiz gibi,tüm değerler göçüyor yavaş yavaş..

Merhaba herkesin kürsüsünün cemaati :
karar verdim Kızılderililerin barış çubuğunu tüttürüyorum,
yok mu bana katılan ?

ben kendime herzaman böööööö derim Maria,,,benim niyetim kimseye sataşmak değildi ki...
yani temcit pilavı gibi..
dinde,siyasette habire ortaya sürülünce bölük oluyoruz demek istedim...
ne o biriyle uzlaşınca başkaları için mi savaş baltalarını gömdüğün yerden çıkarıyorsun...
bence olmadı bu sayın çok anlayışlı ve bilgili doktorcuğum olmadı

biz bu platformda ne yazılar gördük,hepside biyerlerin şubesi gibiydi,amma velekin sabrettik...
sabır ya sabır...herşeyin fazlası ve ısrarla yapılanı gün geliyor insana aynen,.. senin gibi Maria,.. böööööööööö
dedirtiyor

amin,sırayla tiyatromuzun ve sinemamızın temel taşlarını yititiyoruz...hemde birdaha yerine gelmiyecek değerler bunlar

Sen beni sevdin

sen beni sevdin,
ben ,sende öğrendim sevdayı,
sevdanı öyle dille değil,
her yönüyle öyle bir anlatırdın ki,
gün gelir bir bakışından yayılırdı
her yönüme hüzme,hüzme,
ışıklanırdı yüzüm,ay çarpmışçasına benzime,
bazen bir öfke seliyle anlatırdın,
çığlık,çığlık tarazlanmış sesinle.
Bazen de dakka başı dillendirirdin,
hiç bıkmadan kesik kesik nefesinle,
sevda seninle güzeldi,seninle anladım ben
sevmenin ve sevilmenin anlamını.
düşünürdüm çoğu kez nasıl yaşamışım ben
senin sevdan olmadan,
bana haytı sevdiren,yaşamıma anlam katan,
sevdanmış meğer,
kızardın bazen, aniden sarardı seni bir öfke seli,
sen kaçardın ozaman benden,kırmamak için beni,
kanımca taparca sevilmekti bu sevdanın ederi,
sen beni sevdin tüm varlığınla,
umarsız ve beklentisiz...
ben de sevdim birtanem aniden ve nedensiz,
yok ben havlu attım sevmem derken artık
ben de sevdim...
nasıl sevmezdim, her bakışın binlerce öpücüğe bedelken
nasıl duyarsız kalırdım,kirpiğinin değdiği her yer
titrerken
nasıl sevmezdim sen beni böyle yana yakıla
gönlün sevda ateşiyle doluyken
sen beni sevdin,
ben sen de öğrendim sevmeyi sevdayı..
gönülü bir gönüle sunmayı...

GÜLEN

ohhhhh ya ohhhhhh....değişik bir hava var bu gün ,..bu herkesin kürsüsünde,
sevindirik olacam nerdeyse,
güzel satırların her bir sahibine binlerce teşekkürler :=))