Aminnnnnnnn..sayın Ahmet İhsan bey, benimde bir kızım var Yüce Rabbim gönlüme göre yetiştirmeyi nasip etti..büyüdü şimdi en iyi arkadaşım, dostum tenkit edicim... Rabbim herkese böylesini nasip eder inşallah..
sağolasın Ohara..geçti geçtide, bazı şeyler geçerken delipte geçiyor ne yazıkki... millet burada yaşamadığı şeyler hakkında ahkam kesmiyor mu,hırsımdan başımdaki hunim bile düşüyor ya..:=)
Merhaba herkesin kürsüsünün cemaati ; mizah ustamız Dünyaca meşhur ,..Nasrettin hocamız ne demiş ? eşekten düşenin halinden, eşekten düşen anlar demiş, nede doğru demiş, çağımızın çok yaygın hastalığıyla birebir mücadele edip,Rabbi,min ve bazı candan dostlarımın destekleriyle o menhus hastalığı yenmiş biri olarak,diyorum ki, boşyere ahkam kesmeyin...üstüne alınmak isteyen herkes,rahatlıkla üstüne alınabilir bu sözlerimi...
Önce evlendigimizde hayatin daha iyi olacagina inandiririz kendimizi.
Evlendikten sonra, bir çocugumuz dogduktan hatta ardindan bir tane daha olduktan sonra hayatin daha iyi olacagina inandiririz kendimizi. Sonra çocuklar yeterince büyük olmadiklari için kizar, onlar büyüyünce daha mutlu olacagimiza inaniriz. Bundan sonra, ergenlik dönemlerinde çocuklarla ugrasmamiz gerektigi için öfkeleniriz. Kendimize, çocuklarimiz bu dönemden çikinca daha mutlu olacagimizi, yeni bir araba alinca, güzel bir tatile çikinca, emekli olunca, yasantimizin dört dörtlük olacagini söyleriz.
Gerçek ise su andan daha iyi bir zaman olmadigidir. Eger simdi degil ise ne zaman? ....
Hayatiniz her zaman mücadelelerle dolu olacaktir. En iyisi bunu kabul edip her ne olursa olsun mutlu olmaya karar vermektir. En sevdigim sözlerden biri Alfred D. Souza'ya aittir. Der ki; 'Uzun zamandan beridir hayatin -gerçek hayatin- baslamak üzere oldugu izlenimine kapilmistim. Fakat her zaman yolumun üzerinde bir engel, öncelikle erisilmesi gereken bir sey, bitmemis bir is, hizmet edilecek zaman, ödenecek bir borç oldu. Sonra hayat baslayacakti. Sonunda anladim ki bu engeller benim hayatimdi.' Bu görüs açisi, mutluluga giden bir yol olmadigini gösterdi. Mutluluk yoldur, öyleyse sahip oldugunuz her anin kiymetini bilin ve mutlulugu, vaktinizi harcayacak kadar özel biriyle paylastiginiz için, ona daha fazla deger verin.
Unutmayin, zaman hiç kimse için beklemez. Öyleyse; Okulu bitirene kadar, 100 milyar kazanana kadar, Çocuklariniz olana kadar, Çocuklariniz evden ayrilana kadar, Ise baslayana kadar, Evlenene kadar, Cuma gecesine kadar, Pazar sabahina kadar, Yeni bir araba, ya da ev alana kadar, Borçlari ödeyene kadar, Ilkbahara kadar, Yaza kadar, sonbahara kadar, Kisa kadar, Maas gününe kadar, Sarkiniz söylenene kadar, Emekli olana kadar, Ölene kadar.....
MUTLU OLMAK IÇIN IÇINDE BULUNDUGUNUZ 'AN' DAN DAHA IYI BIR ZAMAN OLDUGUNA KARAR VERMEK ICIN BEKLEMEKTEN VAZGEÇIN. MUTLULUK BIR VARIS DEGIL, BIR YOLCULUKTUR.
'PEK ÇOKLARI MUTLULUGU INSANDAN DAHA YÜKSEKTE ARARLAR, BAZILARI DA DAHA ALÇAKTA. OYSA MUTLULUK INSANIN BOYU HIZASINDADIR.'
şimdiiiii...ben açık modern ve Cumhuriyetçi bir bayanım,beni tanıyanlar böyle tanımlıyor..
ben yinede diyorum ki, insan olmanın başın açık ve kapalı olması ile katiyyen,ama katiyyen bir ilgisyüreki yok..insanlığa yararında tabiiki o yürek işidir...yürekkkkkkk
birilerine yarar konusunda açıklık ve kapalılığın hiçbir rölü yok ben deliye göre.. iki bölümde ( göz ) iki doktorum var,ameliyatımı yapan okadar şevkatli ve insancıl ve sevecen ki,( başı kapalı ) diper yandaki de uzman ve konusunda çok başarılı ama keşke doktor olmasaymış,içinde insan sevgisinin s si bile yok bu bayanda başı açık..işinde iyi ama hastalarına hep hot,zot...
ben bunları çok yakında yaşadım...birilerine faydalı olmak açık yada kapalılıkla yalından uzaktan ilgisi olmayan şey, bu kanımca insan olmakla ilgili..
Ünlü bir futbolcu karısını öldürmekle suçlanıyordu. Futbolcu yakalanmıştı ama karısının cesedi ortada yoktu.
Duruşma amerikan filmlerindeki gibiydi. Futbolcu sanık sandalyesinde oturuyordu. Kucak dolusu parayla tuttuğu avukatı jüriyi ikna etmeye çalışıyordu: “ Sayın jüri, müvekkilimin suçsuz olduğuna yürekten inanıyorum. Buna az sonra sizlerde inanacaksınız. Neden mi? ? ? Bakın, şimdi 1’den 10’a kadar sayacağım ve müvekkilimin öldürdüğünü iddia edilen karısı bu kapıdan içeri girecek.1,2,3,4,5,6,7,8,9,10..”
Bütün jüri kapıya döndü. Kimse girmedi içeri... Avukat savunma dehasıydı, öldürücü hamlesini yaptı: “ Bakın, siz de kadının öldüğüne inanmıyorsunuz. Çünkü hepiniz içeri girecek diye kapıya baktınız. İşte karar! buna güvenmenizi talep ediyorum.”
Jüri ünlü futbolcuyu suçlu bulduğunu bildirdi ve dava bu şekilde sonuçlandı. Mahkeme çıkışında avukat bayan jüri başkanına yaklaştı: “ 10’a kadar saydığımda siz de diğer üyeler gibi kapıya bakmıştınız. Neden böyle bir karara imza attınız? ? ? ”
“Doğru! ” dedi jüri başkanı, “ Ben de kapıya baktım ama müvekkiliniz kapıya bakmıyordu! ”
MERHABALAR HERKESİN KÜRSÜSÜNÜN CEMAATİ :
hayret ortalık süt liman.
şaşmadım desem,
Vallahi yalan...
Aminnnnnnnn..sayın Ahmet İhsan bey,
benimde bir kızım var Yüce Rabbim gönlüme göre yetiştirmeyi nasip etti..büyüdü şimdi en iyi arkadaşım,
dostum tenkit edicim...
Rabbim herkese böylesini nasip eder inşallah..
siz ne demek istiyorsunuz ki ?
kara kayıp paşa hazretleri ...
sağolasın Ohara..geçti geçtide,
bazı şeyler geçerken delipte geçiyor ne yazıkki...
millet burada yaşamadığı şeyler hakkında ahkam kesmiyor mu,hırsımdan başımdaki hunim bile düşüyor ya..:=)
Merhaba herkesin kürsüsünün cemaati ;
mizah ustamız Dünyaca meşhur ,..Nasrettin hocamız ne demiş ?
eşekten düşenin halinden, eşekten düşen anlar demiş,
nede doğru demiş,
çağımızın çok yaygın hastalığıyla birebir mücadele edip,Rabbi,min ve bazı candan dostlarımın destekleriyle
o menhus hastalığı yenmiş biri olarak,diyorum ki,
boşyere ahkam kesmeyin...üstüne alınmak isteyen herkes,rahatlıkla üstüne alınabilir bu sözlerimi...
'YARIN KIMSEYE VAAD EDILMEMISTIR'
Önce evlendigimizde hayatin daha iyi olacagina inandiririz
kendimizi.
Evlendikten sonra, bir çocugumuz dogduktan hatta ardindan bir tane daha olduktan sonra hayatin daha iyi olacagina inandiririz kendimizi. Sonra çocuklar yeterince büyük olmadiklari için kizar, onlar büyüyünce daha mutlu olacagimiza inaniriz. Bundan sonra, ergenlik dönemlerinde çocuklarla ugrasmamiz gerektigi için öfkeleniriz. Kendimize, çocuklarimiz bu dönemden çikinca daha mutlu olacagimizi, yeni bir araba alinca, güzel bir tatile çikinca, emekli olunca, yasantimizin dört dörtlük olacagini söyleriz.
Gerçek ise su andan daha iyi bir zaman olmadigidir. Eger simdi
degil ise ne zaman? ....
Hayatiniz her zaman mücadelelerle dolu olacaktir. En iyisi bunu
kabul edip her ne olursa olsun mutlu olmaya karar vermektir.
En sevdigim sözlerden biri Alfred D. Souza'ya aittir. Der ki; 'Uzun
zamandan beridir hayatin -gerçek hayatin- baslamak üzere oldugu izlenimine kapilmistim. Fakat her zaman yolumun üzerinde bir engel, öncelikle erisilmesi gereken bir sey, bitmemis bir is, hizmet edilecek zaman, ödenecek bir borç oldu. Sonra hayat
baslayacakti. Sonunda anladim ki bu engeller benim hayatimdi.' Bu görüs açisi, mutluluga giden bir yol olmadigini gösterdi.
Mutluluk yoldur, öyleyse sahip oldugunuz her anin kiymetini bilin
ve mutlulugu, vaktinizi harcayacak kadar özel biriyle paylastiginiz için, ona daha fazla deger verin.
Unutmayin, zaman hiç kimse için beklemez. Öyleyse; Okulu bitirene kadar, 100 milyar kazanana kadar, Çocuklariniz olana kadar, Çocuklariniz evden ayrilana kadar, Ise baslayana kadar, Evlenene kadar, Cuma gecesine kadar, Pazar sabahina kadar, Yeni bir araba, ya da ev alana kadar, Borçlari ödeyene kadar, Ilkbahara kadar, Yaza kadar, sonbahara kadar, Kisa kadar, Maas gününe kadar, Sarkiniz söylenene kadar, Emekli olana kadar, Ölene kadar.....
MUTLU OLMAK IÇIN IÇINDE BULUNDUGUNUZ 'AN' DAN DAHA IYI BIR ZAMAN OLDUGUNA KARAR VERMEK ICIN BEKLEMEKTEN VAZGEÇIN. MUTLULUK BIR VARIS DEGIL, BIR YOLCULUKTUR.
'PEK ÇOKLARI MUTLULUGU INSANDAN DAHA YÜKSEKTE ARARLAR, BAZILARI DA DAHA ALÇAKTA. OYSA MUTLULUK INSANIN BOYU HIZASINDADIR.'
Unutmayin 'YARIN KIMSEYE VAAD EDILMEMISTIR'
MURATHAN MUNGAN
şimdiiiii...ben açık modern ve Cumhuriyetçi bir bayanım,beni tanıyanlar böyle tanımlıyor..
ben yinede diyorum ki,
insan olmanın başın açık ve kapalı olması ile katiyyen,ama katiyyen bir ilgisyüreki yok..insanlığa yararında tabiiki
o yürek işidir...yürekkkkkkk
birilerine yarar konusunda açıklık ve kapalılığın hiçbir rölü yok ben deliye göre..
iki bölümde ( göz ) iki doktorum var,ameliyatımı yapan okadar şevkatli ve insancıl ve sevecen ki,( başı kapalı )
diper yandaki de uzman ve konusunda çok başarılı ama keşke doktor olmasaymış,içinde insan sevgisinin s si bile yok bu bayanda başı açık..işinde iyi ama hastalarına hep hot,zot...
ben bunları çok yakında yaşadım...birilerine faydalı olmak açık yada kapalılıkla yalından uzaktan ilgisi olmayan şey,
bu kanımca insan olmakla ilgili..
şimdi ben anlamadım imsan başını,inancından dolayı mı örter ?
yoksa kendine yararı olsun diye mi ?
sanki bana,.. sapla saman karıştırılıyor gibi geldi de,o yüzden sordum
Ünlü Avukat Petrocelli’nin Kaybettiği Tek Dava
Ünlü bir futbolcu karısını öldürmekle suçlanıyordu. Futbolcu yakalanmıştı ama karısının cesedi ortada yoktu.
Duruşma amerikan filmlerindeki gibiydi. Futbolcu sanık sandalyesinde oturuyordu. Kucak dolusu parayla tuttuğu avukatı jüriyi ikna etmeye çalışıyordu: “ Sayın jüri, müvekkilimin suçsuz olduğuna yürekten inanıyorum. Buna az sonra sizlerde inanacaksınız. Neden mi? ? ? Bakın, şimdi 1’den 10’a kadar sayacağım ve müvekkilimin öldürdüğünü iddia edilen karısı bu kapıdan içeri girecek.1,2,3,4,5,6,7,8,9,10..”
Bütün jüri kapıya döndü. Kimse girmedi içeri... Avukat savunma dehasıydı, öldürücü hamlesini yaptı: “ Bakın, siz de kadının öldüğüne inanmıyorsunuz. Çünkü hepiniz içeri girecek diye kapıya baktınız. İşte karar! buna güvenmenizi talep ediyorum.”
Jüri ünlü futbolcuyu suçlu bulduğunu bildirdi ve dava bu şekilde sonuçlandı. Mahkeme çıkışında avukat bayan jüri başkanına yaklaştı: “ 10’a kadar saydığımda siz de diğer üyeler gibi kapıya bakmıştınız. Neden böyle bir karara imza attınız? ? ? ”
“Doğru! ” dedi jüri başkanı, “ Ben de kapıya baktım ama müvekkiliniz kapıya bakmıyordu! ”