Bu türkü Telafer'de, Kerkük'te katledilen Türkmenleri çağrıştırıyor. Bu türkü, yıllarca Irak devletinin sadık vatandaşları olan Türkmenlerin şu günlerde yaşadığı zulmü hatırlatıyor. Bu türkü, okyanus ötesinden gelen insan kılıklı yaratıkların eşkiyayı dağdan indirip, Türkmenimi sindirmesini hatırlatıyor. Ve bu türkü, Türk'ün unutulmazları arasında olan Irak Türklüğünün sonsuza kadar yaşayacağı kesin iradesini hatırlatıyor.
Gâzi Paşam! Kelepçeler sıkarken beynimizi, Hep seni aradık yüzyıllar boyu... Sebil olan kanımız hürmetine, Kabul etti ulu Tanrı dileğimizi, Anafartalar’da serinlettin ilk kez, Balkan acısıyla kavrulmuş yüreğimizi!
Sen vardın ya... Bize de gülmeye başladı talih, Artık cemre düşmüştü, Türk’ün buz kesen iklimine, Gayrı yazılamazdı sensiz, Türk’e tarih!
Ve birden, Ağmışken üstümüze, Mondros’un zifir karası bulutları, Sevr’i yazgı bilirken çürümüş soylular, Ölü sayarken, “Tek dişi kalmış canavarlar” bizi, Dirilttin hepimizi!
Bugün, Başköşedeysen gönül sarayımızda, Dalıyorsak mavi gözlerinin derinliğine, Soluyorsak seni her an, İnan, az bile!
Seni sevmek Gâzi Paşam; Kutlu bir koşu tutturmak akıl yolunda, Türklükle coşmak, Ak ufuklarla buluşmak demek! Cihan bilir, nasıl kavuştuk; Sinmiş kulluktan, hür millete Ve Türk adlı devlete!
Hiç kuşkun olmasın! Namus bildik emanetini... Tanık olsun tüm canlar, Yer tanık olsun! Gök tanık olsun! Ufkumuzda ilkelerin, Sonsuzlukta yaşayacak Cumhuriyetin!
Bu türkü Telafer'de, Kerkük'te katledilen Türkmenleri çağrıştırıyor. Bu türkü, yıllarca Irak devletinin sadık vatandaşları olan Türkmenlerin şu günlerde yaşadığı zulmü hatırlatıyor. Bu türkü, okyanus ötesinden gelen insan kılıklı yaratıkların eşkiyayı dağdan indirip, Türkmenimi sindirmesini hatırlatıyor.
Ve bu türkü, Türk'ün unutulmazları arasında olan Irak Türklüğünün sonsuza kadar yaşayacağı kesin iradesini hatırlatıyor.
Şu şiiri çağrıştırıyor;
SENİNLE YAŞAMAK
Gâzi Paşam!
Kelepçeler sıkarken beynimizi,
Hep seni aradık yüzyıllar boyu...
Sebil olan kanımız hürmetine,
Kabul etti ulu Tanrı dileğimizi,
Anafartalar’da serinlettin ilk kez,
Balkan acısıyla kavrulmuş yüreğimizi!
Sen vardın ya...
Bize de gülmeye başladı talih,
Artık cemre düşmüştü,
Türk’ün buz kesen iklimine,
Gayrı yazılamazdı sensiz,
Türk’e tarih!
Ve birden,
Ağmışken üstümüze,
Mondros’un zifir karası bulutları,
Sevr’i yazgı bilirken çürümüş soylular,
Ölü sayarken,
“Tek dişi kalmış canavarlar” bizi,
Dirilttin hepimizi!
Bugün,
Başköşedeysen gönül sarayımızda,
Dalıyorsak mavi gözlerinin derinliğine,
Soluyorsak seni her an,
İnan, az bile!
Seni sevmek Gâzi Paşam;
Kutlu bir koşu tutturmak akıl yolunda,
Türklükle coşmak,
Ak ufuklarla buluşmak demek!
Cihan bilir, nasıl kavuştuk;
Sinmiş kulluktan, hür millete
Ve Türk adlı devlete!
Hiç kuşkun olmasın!
Namus bildik emanetini...
Tanık olsun tüm canlar,
Yer tanık olsun!
Gök tanık olsun!
Ufkumuzda ilkelerin,
Sonsuzlukta yaşayacak Cumhuriyetin!