İnsan dediğin hep bildiğini okurmuş. Canı isterse dağı deler, istemezse bir çivi bile çakmazmış.. bugün sevdiğini, yarın tınlamazmış.. nankörmüş.. kalp kırar, tamir etmeyi bilmezmiş.. bir insan onu tüm benliğiyle sevsin ister, iş birini sevmeye gelince cimrileşirmiş.. bugün doğuma sevinir, yarın öleceğini düşünmezmiş..
Geçmişte yaşanılan onca güzel şeyi alıp bir çuvala koydu, ayakkabısını giydi, bagaja sığdırmak için epeyce ter döktü, nasıl birikmiş bunca şey diye düşündü, hayıflandı. Sonra arabaya bindi, kontağı çevirdi, radyoda "ah bu şarkıların gözü kör olsun" çalıyordu, şarkıya eşlik ettiğini bir süre sonra farketti, sustu. Evin yakınında da vardı ama o kendisinden mümkün olduğunca uzağa götürmek istiyordu. Yakınında olursa tekrar dönüp almak isteyebilirdi, kararını vermişti ama insanoğlu kendine bile güvenemiyordu. Bunları düşünürken gelmişti, şehir çöplüğüne...
Devletin kendi halkından daha iyi baktığı bir milletin mensubunun gelip de senin dini duygularını kullarak senden 'Allah rızası için sadaka' istemesi, vermediğin zaman da yapışması ve zorlaması, dini duygularını bir kenara bırakıp milli duygularını harekete geçiriyor. Sadaka vereceksem kendi halkımdan fakir insanlara veririm. Devletimiz size yeterince yardım ediyor!
Beynimdeki tümöre ad koyacak kadar benimsemedim onu.. hatta unutmaya çalışıyorum.. beynimde olduğu gibi kalsın, her sene büyüdü mü acaba diye düşünmek istemiyorum. Küçülüp yok olduğunu hatta hiç var olmadığını düşünmek daha iyi...
Belki ikisi de aynı kişidir :P
İnsan dediğin hep bildiğini okurmuş. Canı isterse dağı deler, istemezse bir çivi bile çakmazmış.. bugün sevdiğini, yarın tınlamazmış.. nankörmüş.. kalp kırar, tamir etmeyi bilmezmiş.. bir insan onu tüm benliğiyle sevsin ister, iş birini sevmeye gelince cimrileşirmiş..
bugün doğuma sevinir, yarın öleceğini düşünmezmiş..
Neden başbaşa bırakmazlar bizi..
Benim sadık yârim kara topraktır, kara topraktır..
Geçmişte yaşanılan onca güzel şeyi alıp bir çuvala koydu, ayakkabısını giydi, bagaja sığdırmak için epeyce ter döktü, nasıl birikmiş bunca şey diye düşündü, hayıflandı. Sonra arabaya bindi, kontağı çevirdi, radyoda "ah bu şarkıların gözü kör olsun" çalıyordu, şarkıya eşlik ettiğini bir süre sonra farketti, sustu. Evin yakınında da vardı ama o kendisinden mümkün olduğunca uzağa götürmek istiyordu. Yakınında olursa tekrar dönüp almak isteyebilirdi, kararını vermişti ama insanoğlu kendine bile güvenemiyordu. Bunları düşünürken gelmişti, şehir çöplüğüne...
Devletin kendi halkından daha iyi baktığı bir milletin mensubunun gelip de senin dini duygularını kullarak senden 'Allah rızası için sadaka' istemesi, vermediğin zaman da yapışması ve zorlaması, dini duygularını bir kenara bırakıp milli duygularını harekete geçiriyor. Sadaka vereceksem kendi halkımdan fakir insanlara veririm. Devletimiz size yeterince yardım ediyor!
Basit bir baş ağrısı.. hepsi bu...
Yemiyor, içmiyor, bekliyor insanlar..
Beynimdeki tümöre ad koyacak kadar benimsemedim onu.. hatta unutmaya çalışıyorum.. beynimde olduğu gibi kalsın, her sene büyüdü mü acaba diye düşünmek istemiyorum. Küçülüp yok olduğunu hatta hiç var olmadığını düşünmek daha iyi...
Gel kaçır beni, dalayım derin hülyalara...