“Gözlerime çökerken ağır uyku sisleri; Çiçekliyor duvarı ocağın akisleri Bu akisle duvarda çizgiler beliriyor; Kalbime ateş gibi şu satırlar giriyor: Gönlümü çekse de yârin hayali; Aşmaya kudretim yetmez cibali. Yolcuyum bir kuru yaprak misali; Rüzgârın önüne katılmışım ben.”
‘Çektiğim diş ağrısını saymazsak aslında hiçbir nedeni yok.’
Benim en iyi dostum içkim sigaram
Onlar da terk ederdi olmasa param
Canım kadar sevdiğim el oldu şimdi
rara ra ra rara...
Gönüllülük esasına dayalı olması gereken şeyleri zorunlu yaparsanız, o işten hayır gelmez.
Bir insan sabahtan akşama kadar çalıştırılırsa sonuç= baş ağrısı
Büyüklerin isyanı bir yana, çocukların isyanına kim kayıtsız kalabilir?
“Gözlerime çökerken ağır uyku sisleri; Çiçekliyor duvarı ocağın akisleri
Bu akisle duvarda çizgiler beliriyor;
Kalbime ateş gibi şu satırlar giriyor:
Gönlümü çekse de yârin hayali;
Aşmaya kudretim yetmez cibali.
Yolcuyum bir kuru yaprak misali;
Rüzgârın önüne katılmışım ben.”
Vicdanı olmayanın insafı da olmaz.
Her insan bir oyuncu kendi hayatında ve herkes seyirci bir başkasının oyununda..
Elma dersem çık