Sevgili dostum, can yoldaşım HASAN YILDIZ'ı çağrıştırıyor. Türkiye İşçi Partisi İstanbul-Gaziosmanpaşa ilçesinde işçi sınıfının mücadelesinde omuz omuza idik. 30 seneden beri kendisinden haber alamıyorum. Bu yiğit yoldaşımdan sağlık haberini alsam çok sevineceğim. Behçet
DİN, günlük hayatta insanlara hakim olan kuvvetlerin insanların zihnindeki fantastik yansıması; dünyevi kuvvetlerin gayri dünyevi formlara büründüğü bir yansıma. (Felsefi idealizm'in haklı göstermeye çabaladığı) teolojik bakış açısından, Din, insanın manevi bazı ilkelere bağlılığını ifade eder. Temel karakterini, dünya görüşü, duygular ve kült'ün (ritüel-büyü törenleri'nin) birliğinden alan Din, sosyal bilincin spesifik bir formu'dur. Dinin belirleyici temel karakteristiği, tabiatüstü'ne inançtır.
Marksizm, Din'i, sosyal bakımdan, dolayısıyle tarihin şartlandırılmış geçici bir fenomen olarak görür. Uzun bir tarihi devir boyunca, insanlar Din nedir bilmiyorlardı. Din, ilkel komün sistemi'nin gelişmesinin belirli bir safhasında, kavranılmayan bazı tabiat kuvvetleri önünde insanın güçsüzlüğünün bir yansıması olarak vücut bulmuştur. Sınıflı bir toplumda Din'in kökleri, sosyal gelişme unsurları, sömürme ve yoksulluk ile karşı karşıya kalan insanın çaresizliğinde ve kitlelerin özleminde yatar. Din, burada, devamlı olarak başkaları hesabına çalışmaktan bunalmış halk kitlelerinin yalnız başlarına kalışlarından ve sefaletlerinden doğan ve onlar üzerinde her an ağırlığını hissettiren manevi baskı formlarından biridir. Sosyalist ihtilalin zafer kazanmasıyle,Din, sosyal bilinç üzerindeki etkisini yavaş yavaş kaybeder. Bilimsel sosyalist dünya görüşünün kitleler arasında yayılmasıyle, Din yavaş yavaş bir hiç olmaya doğru gider. Din'in sona ermesi ve insan hayatından silinip gitmesi, otomatik bir prosesüs değildir; kitlelerin ateizm ruhu içinde, yoğun tabiat bilimleri bilgisi ve Marksist dünya görüşü ile eğitilmesini gerektirir. S a y g ı l a r ı m l a..
Akşam olmuş, güneş batmış
İçmeyip te ne halt edersin?
Bir de, [ RAKI ŞİŞESİNDE BALIK OLSAM ]
Sevgili dostum, can yoldaşım HASAN YILDIZ'ı çağrıştırıyor. Türkiye İşçi Partisi İstanbul-Gaziosmanpaşa ilçesinde işçi sınıfının mücadelesinde omuz omuza idik. 30 seneden beri kendisinden haber alamıyorum. Bu yiğit yoldaşımdan sağlık haberini alsam çok sevineceğim. Behçet
DİN, günlük hayatta insanlara hakim olan kuvvetlerin insanların zihnindeki fantastik yansıması; dünyevi kuvvetlerin gayri dünyevi formlara büründüğü bir yansıma. (Felsefi idealizm'in haklı göstermeye çabaladığı) teolojik bakış açısından, Din, insanın manevi bazı ilkelere bağlılığını ifade eder. Temel karakterini, dünya görüşü, duygular ve kült'ün (ritüel-büyü törenleri'nin) birliğinden alan Din, sosyal bilincin spesifik bir formu'dur. Dinin belirleyici temel karakteristiği, tabiatüstü'ne inançtır.
Marksizm, Din'i, sosyal bakımdan, dolayısıyle tarihin şartlandırılmış geçici bir fenomen olarak görür. Uzun bir tarihi devir boyunca, insanlar Din nedir bilmiyorlardı. Din, ilkel komün sistemi'nin gelişmesinin belirli bir safhasında, kavranılmayan bazı tabiat kuvvetleri önünde insanın güçsüzlüğünün bir yansıması olarak vücut bulmuştur. Sınıflı bir toplumda Din'in kökleri, sosyal gelişme unsurları, sömürme ve yoksulluk ile karşı karşıya kalan insanın çaresizliğinde ve kitlelerin özleminde yatar. Din, burada, devamlı olarak başkaları hesabına çalışmaktan bunalmış halk kitlelerinin yalnız başlarına kalışlarından ve sefaletlerinden doğan ve onlar üzerinde her an ağırlığını hissettiren manevi baskı formlarından biridir. Sosyalist ihtilalin zafer kazanmasıyle,Din, sosyal bilinç üzerindeki etkisini yavaş yavaş kaybeder. Bilimsel sosyalist dünya görüşünün kitleler arasında yayılmasıyle, Din yavaş yavaş bir hiç olmaya doğru gider. Din'in sona ermesi ve insan hayatından silinip gitmesi, otomatik bir prosesüs değildir; kitlelerin ateizm ruhu içinde, yoğun tabiat bilimleri bilgisi ve Marksist dünya görüşü ile eğitilmesini gerektirir. S a y g ı l a r ı m l a..