''şimdi annenin yüreğinde ışıyandır sevginin ıslak soluğuyla örgülü tapınak bir gün bir kalem bir hokka içindeki kana bulaşır akıtır mürekkebini sevda denilen papirüse hani ki bir kuş gelir bir tapınağın duvarına yuva yapar çökertir tapınağı daha bir güzelleşir yuva işte artık ne anne ne tapınak yıkılır gözyaşlarının sığınağı da
sonra bir gün anneler de ölür
gerilir gıcırtısı bir tüfek tetiğinin öfke yalnız tekliği besler büyür çocuk çocuk büyür sesi nemli yine elleri yine soğuk hayat sığmıyorsa gövdene yüreğini sığdır çocuk nemli bir sesi sığdır o gittikçe nemlenen çocuk çocuk sana bir dost gerek''
Anlatsam inanmazlar oğul, masal derler; masala inanmazlar, masalı yalnızca dinlerler, sanki hakikati bilirmiş gibi, sanki hakikatin sırrına ermiş gibi,
''şimdi annenin yüreğinde ışıyandır
sevginin ıslak soluğuyla örgülü tapınak
bir gün bir kalem bir hokka içindeki kana bulaşır
akıtır mürekkebini sevda denilen papirüse
hani ki bir kuş gelir bir tapınağın duvarına yuva
yapar
çökertir tapınağı daha bir güzelleşir yuva
işte artık ne anne ne tapınak
yıkılır gözyaşlarının sığınağı da
sonra bir gün anneler de ölür
gerilir gıcırtısı bir tüfek tetiğinin
öfke yalnız tekliği besler büyür çocuk
çocuk büyür
sesi nemli yine elleri yine soğuk
hayat sığmıyorsa gövdene yüreğini sığdır çocuk
nemli bir sesi sığdır o gittikçe nemlenen
çocuk çocuk sana bir dost gerek''
Yıldızlar kadar uzak olmak istiyor her şeye. Oysa her şeyin tam ortasında duruyor.
Gecenin büyüsü bulaşsın yüreğinize, ayın gümüşü
Anlatsam inanmazlar oğul, masal derler; masala inanmazlar, masalı yalnızca dinlerler, sanki hakikati bilirmiş gibi, sanki hakikatin sırrına ermiş gibi,
masala inanmayan gerçeğe inanır mı?
Murathan Mungan
Sagopa Kajmer - Karabiber Duası
gece damlar parmak uçlarıma.
Devrim vaktiyle bir ihtimaldi ve çok güzeldi.
''İklimler ne kadar da benziyor toplumların halet-i ruhiyesine bu kış kar yerine çocuk ölüleri yağdı gökten"
carlota'nın davulu'na
çiçek çocuklar
“love, freedom and peace” ve “savaşma, seviş”
ah bu ne sevgi bu ne ızdırap