'İman, insanı insan eder. Belki insanı sultan eder. Öyle ise, insanın vazife-i asliyesi, iman ve duadır. Küfür, insanı gayet âciz bir canavar hayvan eder.'(1)
Allah, insanı kulluk ve ibadet etmek için dünyaya göndermiştir. Bu yüzden insanın fıtrat ve mahiyetini de ibadet ve kulluğa göre donatmıştır. Yoksa hayvan gibi yutmak ve çabalamak için insanı dünyaya göndermiş değildir. İnsan iman ve ibadeti terk edip, hayvan gibi, dünyanın adi ve süfli zevk ve lezzetlerin peşine takılır ise; mahlukatın en alçağı, en rezili olur. Yok iman ve kulluğa riayet ederse, o zaman mahlukatın en üstünü ve en şereflisi konumuna çıkar. Zira insanı, Allah bu kıvamda yaratmıştır.
İnsanın önünde iki seçenek var, ya kul olup kainata sultan olur, ya da iman ve ibadeti terk edip mahlukatın en aşağı ve en rezili olur.
İnsanın bu dünyaya zevk ve lezzet peşinde koşmak için gönderilmediğine en güzel şahit; insan ile hayvan arasındaki farktır. İnsanın donanımına ve mahiyetine bakıldığında, dünyanın zevk ve lezzetlerine hapis olarak tasarlanmadığı anlaşılır. Ama hayvanın tasarımı, sadece dünyaya bakıyor. Hayvanda akıl olmadığı için, geçmiş ve gelecek onun nazarında yoktur, ama insanda akıl, hem geçmiş ile hem de gelecek ile ilişkilidir. Bu yüzden insan Allah’ı inkar edip, tamamen zevk ve lezzete odaklansa, ölüm ve zeval ona huzur vermez, onu taciz eder. Ama hayvanda taciz edecek bir akıl olmadığı için tam lezzet alır.
İşte insanın hakiki lezzeti alıp, hayvandan daha yüksek bir makama çıkması, ancak iman ve ibadet ile mümkündür. O zaman ölüm ve zeval, insana ızdırap veren bir hiçlik ve yokluk değil, ebedi saadetin bir başlangıcı, bir girizgahı hükmüne gelir. Şu insan, iman sayesinde lezzetlerin ve makamların en üstüne çıkar. İman, insan üzerinde baskı kuran bütün hadisatın tazyikatını kaldırır. İman, her şeyin içyüzünü ve hakikatini izah ve beyan ettiği için, insan karanlık ve sıkıntılardan da kurtulmuş olur.
İki çeşit akıl vardır biri kalbte diğeri kafada.Bunaklaşmış kişilerin adını unutmalarına rağmen kur'an ayetlerini unutmamaları buna delildir.Peygamber'in 'Ahirzamanda ilim alimlerin göğsünden silinir' diye buyurması buna delildir ki İmam Şafii'nin görüşüdür bu.
Bu zamandaki Mehmet; Ağzında Kur'an ve hadis sözleri olan, bir elinde kalem bir elinde kitap,okuyan, çalışan, ahlak ve iffet timsali olan veya olması gereken kişidir.Peygamber adını taşıyıp onun adını kıymetini bilmemek değil.
İnsanda çürümeyen acbuzzeneb(kuyruksokumu kemiğinden bir parça) ahirette tekrar dirileceğimize delildir
'İman, insanı insan eder. Belki insanı sultan eder. Öyle ise, insanın vazife-i asliyesi, iman ve duadır. Küfür, insanı gayet âciz bir canavar hayvan eder.'(1)
Allah, insanı kulluk ve ibadet etmek için dünyaya göndermiştir. Bu yüzden insanın fıtrat ve mahiyetini de ibadet ve kulluğa göre donatmıştır. Yoksa hayvan gibi yutmak ve çabalamak için insanı dünyaya göndermiş değildir. İnsan iman ve ibadeti terk edip, hayvan gibi, dünyanın adi ve süfli zevk ve lezzetlerin peşine takılır ise; mahlukatın en alçağı, en rezili olur. Yok iman ve kulluğa riayet ederse, o zaman mahlukatın en üstünü ve en şereflisi konumuna çıkar. Zira insanı, Allah bu kıvamda yaratmıştır.
İnsanın önünde iki seçenek var, ya kul olup kainata sultan olur, ya da iman ve ibadeti terk edip mahlukatın en aşağı ve en rezili olur.
İnsanın bu dünyaya zevk ve lezzet peşinde koşmak için gönderilmediğine en güzel şahit; insan ile hayvan arasındaki farktır. İnsanın donanımına ve mahiyetine bakıldığında, dünyanın zevk ve lezzetlerine hapis olarak tasarlanmadığı anlaşılır. Ama hayvanın tasarımı, sadece dünyaya bakıyor. Hayvanda akıl olmadığı için, geçmiş ve gelecek onun nazarında yoktur, ama insanda akıl, hem geçmiş ile hem de gelecek ile ilişkilidir. Bu yüzden insan Allah’ı inkar edip, tamamen zevk ve lezzete odaklansa, ölüm ve zeval ona huzur vermez, onu taciz eder. Ama hayvanda taciz edecek bir akıl olmadığı için tam lezzet alır.
İşte insanın hakiki lezzeti alıp, hayvandan daha yüksek bir makama çıkması, ancak iman ve ibadet ile mümkündür. O zaman ölüm ve zeval, insana ızdırap veren bir hiçlik ve yokluk değil, ebedi saadetin bir başlangıcı, bir girizgahı hükmüne gelir. Şu insan, iman sayesinde lezzetlerin ve makamların en üstüne çıkar. İman, insan üzerinde baskı kuran bütün hadisatın tazyikatını kaldırır. İman, her şeyin içyüzünü ve hakikatini izah ve beyan ettiği için, insan karanlık ve sıkıntılardan da kurtulmuş olur.
İki çeşit akıl vardır biri kalbte diğeri kafada.Bunaklaşmış kişilerin adını unutmalarına rağmen kur'an ayetlerini unutmamaları buna delildir.Peygamber'in 'Ahirzamanda ilim alimlerin göğsünden silinir' diye buyurması buna delildir ki İmam Şafii'nin görüşüdür bu.
Akıl akıl olsaydı adı gönül olurdu,
Gönül gönlü bulsaydı bozkırlar gül olurdu... NFK
Bu dünyada maddeye esir olan yada maddenin kendisine hakim olduğu ve ahirette maddeye hakim olacak şey...
Bu zamandaki Mehmet;
Ağzında Kur'an ve hadis sözleri olan, bir elinde kalem bir elinde kitap,okuyan, çalışan, ahlak ve iffet timsali olan veya olması gereken kişidir.Peygamber adını taşıyıp onun adını kıymetini bilmemek değil.
lim10
Off hocam çok sıkılıyorum!
-Niye ki sen limon musun?
Kürtçede tırş
hayatımda olmayan yani keşkesiz bir hayat