Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • hz.muhammed13.06.2004 - 13:10

    GÜL

  • osman pamukoğlu05.03.2004 - 15:21

    bende 279.dönem Piyade Asteğmen öğrenciliğimi Tuzla Piyade okulunda yapmıştım ve Osman Pamukoğlu komutanımızdı.Sert yapısının altında askeri çok seven,merhametli,için vatan sevgisi ile dolu bir komutan olduğunu iyi biliyorum...
    Kendisinin general oluşu ve ordumuzdaki çok vahim bir durumu ortaya koymak adına şunları söylemek istiyorum...kendisine Kara Kuvvetleri Komutanının kendisini odasına çağırdığı haberi gelir gelmez paşanın odasına gider.Kendisi henüz kurmay albaydır.Paşa ona çok önemli bir görev olduğunu ve ilesine de danışarak karar vermesi gerektiğini onu hakkariye tugay komutanı yapmayı düşündüklerini söyler.Osman Pamukoğlu bir saniye tereddüt etmez ve danışacak bir şey yok böyle şeylere ailemi karıştırmam der ve vatanın her köşesinin onun için aynı olduğunu ve şerefle görev yapacağını söyler.Bunun üzerine kuvvet komutanımız memnuniyetle gülümser ve telefonu çevirir.karşısındaki genel kurmay başkanımız dır..paşamıza durumu anlatır ve osman pamukoğluna dönerek genelkurmay başkanımızın onu odasında beklediğini söyler.Osman paşa genelkurmay başkanımızın odasına girdiğinde genelkurmay başkanımız kükremektedir..yanındaki bir paşamıza 'bu nasıl iştir? verilen görev nasıl kabul edilmez? bunları emekli bile etmemek lazım..vatanın bunlara ihtiyacı olduğunda bunlar görevden imtina ediyorlarsa bunları niçin barındırıyoruz' gibi şeyler söylemektedir...anlaşıldığı üzere bazı albaylara görev iletilmiş ama bu albaylar orda görev yapmaktan kaçmaktadırlar.Osman paşa içeri girer ve emredin komutanım der...genelkurmay başkanımız tüm memnuniyetiyle ona döner bakar ve der ki; seni tümgeneral yaptım Arslanım Hakkariye gidiyorsun...ve Osman Pamukoğlu paşa selamını vererek odadan çıkar...sonrasında Hakkaride Mehmetçikle destanlar yazar...Kendisini çok severim...Allah böyle vatan evlatlarının sayısını artırsın..
    Soru 1: yukarda adı geçen görevden imtina eden albaylar kimlerdir?
    Soru 2: sayısını tam bilmiyorum ama Tugay komutanlığına atanacak Tuğgeneral kalmamışmıdır? yada kendileridemi oraya razı gelmemişlerdir?
    Soru 3:o an o görevden kaçan albaylar şu an nerdedirler kaçı paşa olmuştur? paşa olanları kimlerdir?

  • orhan gencebay01.02.2004 - 16:12

    Türk Müziğinin yaşayan Dede efendisidir…4 Ağustos 1944 te Samsunda dünyaya geldi.Dedeleri Kırım tatarlarındandır ve Kırımdan göç etmiş bir ailenin oğludur.Müzik çalışmalarına çok küçük yaşlarda başladı.Hayatında üç dönüm noktası olduğunu belirtmiştir.Bir sokak köpeğinin onu çocukken ısırmasıyla sanatçı olduğunu çoğumuz bilmeyiz..Sokak köpeği onu ısırır ve babası onu iğne olmaya ikna etmek için çok sevdiği saz yerine bir mandolin alarak iğne olmaya ikna etmiştir ve Orhan Gencebay bu mandolinle ilk adımı atmıştır müzik hayatına..9 yaşında 50 nin üzerinde Türk Müziği Makamı bilen bağlama ve batı enstrumanlarını çözmüş bir çocuktur o…kendileri gibi kırım türkü olan çok değerli müzik adamı Mehmet emin tarakçı hocadan müzik dersleri alır.samsunda ve bir çok yerde halkevleri,müzik evleri gibi Bir çok sosyal örgütlenmelere öncülük etmiştir. İstanbul radyosu sınavlarını çok başarılı olarak kazanmış ve trt nin kalıplaşmış ve özgürlüğü sınırlayan katı kuralları sebebiyle bir süre sonra kendi isteği ile ayrılmıştır..İstanbul a yerleşmiştir ve 70 li yılların başlarında ilk eserleri çeşitli sanatçılar tarafından seslendirilmektedir.kendiside bağlaması ile eşlik etmektedir erkin Koraylara ve nice sanatçılara…Hayatının ikinci dönüm noktası yapımcısıyla ile tavla oynarken girdikleri bir iddiadır. Yapımcı Orhan Gencebay a kendi eserlerini seslendirmesi için ısrar eder O ise geri planda kalmak kendi deyimiyle bu işin mutfağında kalmak istemektedir.Oynadıkları tavlayı Orhan Gencebay kaybeder ve ‘başa gelen çekilirmiş’ adlı ilk plağını yapar.Bunu sevemedim karagözlüm ler, Deryada bir salım yok lar takip eder…Yaptığı 45‘likler çok büyük ses getirir.. Bir teselli ver adlı plağıyla da da adete bir bomba gibi patlar müzik piyasasında..
    Orhan Gencebayın Müzik piyasasına adım attığı yıllar köylerden kentlere göçlerin yoğun olarak yaşandığı yıllardır.Büyük şehirlere göç etmiş anadolunun farklı kültürlerinden insanlar bu büyük kentlerin varoşlarında yaşamakta ve genelde dar gelirli insanlardır.Kentliler bu insanları yadırgamakta ve bu alt kültüre burun kıvırarak bakmaktadır.Yıllarca ezilmiş yokluk sefalet çekmiş bu alt kültür mensupları ‘batsın bu dünya’ diye kokuşmuş sisteme isyan eden bir sesin arkasından çığ gibi akmışlardır…’her yer karanlık,nerde insanlık,kula kulluk edene yazıklar olsun’ diye kapitalizmin acımasız çarkına ve bu çarkta kaybolan değerlere ağıt yakmakta ve daha adil sevgi dolu bir sünya için batsın bu dünya demektedir Orhan baba..Halk dolmuşlarda yükselen bu sesleri başta yadırgamış ama her sosyal ve kültürel tabakadan insanların dinlemeye başladığı bir Orhan Gencebay vardır artık… 70 lerde yaptığı filmler kapalı gişe oynamaktadır ve çoğu kişi tarafından bilinmeyen bir olayda Ferdi Tayfurun başlattığı Orhan babanında sonrasında yaptığı filmlerle bu şarkılı türkülü filmlerle 70 li yıllarda yeşilçamda baş gösteren porno furyasının önünü kesmişlerdir….yaklaşık 35 senede 150 milyon albüm ve plak tiraja ulaşmış dünya çapında Beatles larla,michael jacksonlarla karşılaştırılabilecek bir tirajın sahibi olmuştur…Bateri dahil her enstrumanla ilgilenmiştir ve Bağlamayı Türkiye de en iyi konuşturan kişidir..Son yaşadığı kalp krizi olayını hayatının üçüncü dönüm noktası olarak görmüş ve ‘Rabbin ona adeta ikinci bir ömür daha verdiğini’ söyleyerek şüküre yönelmiştir…9 üniversiteden fahri doktora ve uluslar arası montu doktora ödülleri gibi bir çok ödülün sahibidir.Devlet sanatçısıdır.Müzik adamlığının yanı sıra kişilikli adam gibi adamdır Orhan baba…

    Türk halk müziği ve türk sanat müziğinin katı kuralları dışında ama onlardan izler taşıyan serbest formlar olarak adlandırdığı çalışmalarına ısrarla arabesk denmesine bozulmaktadır baba…şarkılarında çok güzel Ankara tavrı bazen efe havalarına bazende uzun hava öğeleri ne sıkça yer verir… Önyargılar bir kenara bırakılıp dinlenildiğinde herkes onda kendinden bir şeyler bulacaktır..Kendisi ve yaptığı müzik hakkında üniversitelerde tezler hazırlanmış başlı başına bir araştırma konusu olmuştur Orhan Gencebay..en iyi anlatan Prof. Meral Özbek in ‘Populer kültür ve Orhan Gencebay arabeski’ adlı doçentlik tez araştırmasıdır…

    Bunca yıl habersiz yaşadım seninle
    Bu gün de dün gibi dertlerimi dinle
    diyerek sevmelerin en güzelini tarif etmiştir bence…

    Dedik ya Orhan Baba Türk Müziğinin yaşayan Dedesidir…Ömrün uzun olsun koca yürek…

  • ahmet necdet sezer30.01.2004 - 20:06

    Dünyanın gördüğü cumhurundan en kopuk cumhurbaşkanı olmak yolunda hızla ilerlemekte..Yahudilerin hanuk bayramını kutlayıp Müslümanların kandillerinde tek bir kelam etmeyen ve türk devlet geleneğine yerleşmiş bir çok uygulamayı ortadan kaldırıp devleti milletten kurtarmaya soyunanların son örneklerinden..Kamusal alan diye bir şey icad edip kamuyu o alana sokmayan bi garip kişi..Allah ‘’Türkiye yi Türklerden kurtarmak isteyenlerden’’ Türkleri korusun…Ahmet Necdet Sezer Bülent Ecevit'in Türkiye ye gider ayak yaptığı naniktir..

  • kızıl elma30.01.2004 - 19:42

    Kan ancak İnançla devrederse iklimini bulur yoksa toprağın taa derinliklerindeki gizli madenler gibi faydasızdır.Kan kılıcın yapıldığı maden ise İman onu çeliğe dönüştüren su ve onu faydalı kılan bilenme dir.Su verilmemiş bir kılıcın yapacağı iş ancak sağlam bir odunun yapacağı işten öteye gitmez…KIZIL ELMA TÜRKÜN HAYAT KILICINA VERİLMİŞ SU,CANI,O CANA ÜFLENEN RUHU,İMANLA ARINDIRILMIŞ KANIDIR…HERŞEYİDİR…

  • cem uzan30.01.2004 - 13:14

    Çalışanlarının işsiz kalma ve maaşlarını alamama endişelerinden bile rant çıkarabilen bunu bile gösteriye çeviren onların yanında her türlü duıygu sömürüsü yapıp kendi refah standardından hiç bir şey eksilmemiş adamcağız...Hortumlanan 6.2 milyar doları tahsil edeceğim diyen ve bu gruba ait işletmelerin hesaplarına el koyan bir hükümet ve nerdeyse bu benim hortumum vermem diyecek bir adam...Bu arada Can Ataklı nın bu adamdan ne kadar maaş aldığıda kafamı meşgul ediyor...Hayır Doğruyu hakkı bir kenara bırakıp haksızlığın kalemşörlüğü olmanın getirisi kaç paradır diye...yanlış anlaşılmasın yani..

  • ben evleniyorum16.01.2004 - 20:04

    Evet karar verdik filancayı eliyoruz...maalesef..bizlerde üzgünüz ama sonuçta bu bir yarışma hede hodo...
    sahte dostluklar,yapmacık muhabbetler,elendiği için zırıl zırıl ağlayan bir kız...Çiğnenen kadınlık onuru,iffeti,ve servis yapılan sulanmış beyinler...

  • uğur ışılak09.01.2004 - 19:44

    Ankara Şereflikoçhisar dan Almanya’ya göç etmiş bir ailenin burada dünyaya gelmiş bir yiğidi…Onda öyle bir Anadolu sevgisi var ki sanki Rabbim onu Anadolu toprağından yaratmış.’Erenlerin sofrasında’ gibi bir eser ortaya çıkarmak için O sofradan tatmak lazım.Kendisini hor görenlere aşağılamak isteyenlere bakın hep Uğurun dünya görüşüne kin duyan insanlardır.Sırf Muhafazakar biri olması bile dudak bükülmesi için yeterlidir. Batı enstrümanları ile bağlama ve halk müziği motiflerini bu kadar uyumlu bir araya getirebilen ve ortaya doğru düzgün bir şeyler koyan kaç sanatçı var acaba? Yıllardır bu toprakların değerlerine sahip bir sanatçı bekledim şahsen. İşte o ‘Yüreği çatalca,bakışı kartalca ‘ Uğur..
    Ahmet Kaya ya alternatif gösterilmesine şiddetle karşıyım.Uğur ondan ses rengi itibari ile daha iyi.
    Kültür emperyalizminin en ağır silahlarla kuşattığı bu topraklarda Sabahtan akşama kadar her türlü ahlaksızlığın,kültürel yozlaşmanın ve Örf-Adet ve yapımıza uygun olmayan düşünce ve görüntülerin bizlere zorla dayatıldığı o ekranlarda nadir de olsa Uğur gibi bu halkın sanatçısı bir değerli insanı görmek bize büyük mutluluk veriyor...

    Dedik ya bir kere ; Sevdamızın adı berrak,sonu toprak,dönen alçak olsun…

  • ahmet özhan06.01.2004 - 15:23

    70 li yılların popüler yorumcularından ve aynı zamanda en kıskanılan erkeklerinden biridir kendisi...Hale Soygazi ile evlilik yapmış plaklarının çok dinlendiği filmlerinin günlerce gösterimde kaldığı hayatının en şatafatlı döneminde Tasavvufla tanıştıktan sonra restini çekmiştir dünyaya...Kol ve kanadın kırılmadan,eşten dosttan sevgiliden ayrılmadan,eti zehir yağı zehir balı zehir dünyada,büyün fani lezzetlere darılmadan geçilmeyen kapıdan geçmiş ve dünya lezzetlerini elinin tersiyle itme Delikanlılığını gösterebilmiş nadide insanlardan biridir.Dinlediğim en berrak sesin sahibi..

    Dervişlik baş ta dır taç da değildir
    Kızgınlık od da dır sac da değildir
    Eğer bir Mümin in kalbin yıkarsan
    Hakk'a eylediğin secde değildir

    diyen Kalbi gibi yüzü güzel kişi...Örnek şahsiyet..

  • nurullah genç06.01.2004 - 15:08

    Yanarım; öyle bakma yüzüm yağmur gibi
    Dağıt kalbini saran hasret bulutlarını
    Parlasın gözlerinde sonsuzluk usaresi
    Dalgınlık evlerinin en güzel melikesi
    Sevemem,tozlu raflar arasına girmeden
    Çöllerim kan'dır benim
    Sevemem,karanlığı bir daha devirmeden
    AŞKIM İSYANDIR BENİM....

    Öğrencisi olmaktan ve Onu yakından tanımış olmaktan Gurur duyduğum kişi...Yönetim ve Organizasyon Profesörü,Değerli Akademisyen,Alemlerin Sultanına yazılmış en güzel şiirin sahibi,Gönül adamı,Duygu insanı, Allahın üstün yeteneklerle bezediği insan.Yaşayan en büyük Şairdir diyorum..