Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • ŞANLIURFA SURUÇ KİLLİK KÖYÜ09.11.2011 - 10:03

    killik köyu, suruc ilcesine bagli degil. bozovaya baglidir.

    41.950001 K 34.02 D
    killik köyünün tarihi sümerler asurlar ve yaylaktaki yapay tepeden anliyoruz ki ziguratlar da bu bölgeye hakim olmuslardir. hatta magaralari göz önünde bulundurursak hititlere kadar dayandigini görürüz.ismindende anlasilacagi gibi köyün topragi kil karisimli oldugu icin ayrica kumlu ve humuslu topraktan olusan gaziantep ve adiyaman sinirlarinda bulunan bir corafi konuma sahip bozovanin son köyüdür. feodalist bir yapidan gelmesine ragmen son zuhur eden bazi devrim niteligi tasiyan olaylardan anliyoruzki yeni gelen nesil bu yapiya son verecek cesur adimlar atmaktadir. gecmisten gelen bazi tabu niteligi tasiyan ananeleri korumak mecburiyetinde olmamizin farkina varmadigimizi ve bu gibi geleneklerin yakin gelecekte tarihe karisacagina (üzülerek söylüyorum) sahit olacagimiz korkusu icindeyim. bunlardan yola cikarak görebiliriz ki killik gibi köklü bir gecmise sahip köyümüzün de televizyon kültüründen malesef nasibini aldigini görüyoruz (tv den alinan kültürsüz kültürü son derece nefret ve siddetle kiniyorum) ayrica konuyu dagitmadan yukarida belirttigim feodalizmin yikilmasinda insanlarimizin avrupa ve baska tr deki yasam tarzlarini görmeleri de son derece önemli bir faktör oldugunu görmek zor degildir. ayrica egitimde ümit verici gelismeler oldugunu görürüz yüksek okullarda okuyan genclerin varligini biliyor fakat tam bir rakkam verememekle beraber 15 20 civarinda insanimizin yüksek okul mezunu oldugunu tahmin ediyorum (rakkamlar tahmindir) benim en cok sevindigim konu da budur, okuayan insanlarin olmasi egitime devam edilmesi. (cahil dostum olacagina alim düsmanim olsun) demis atalarimi ki alim insandan zaten düsman olmayacagina göre bu demek oluyorki egitimli insanlarin arasinda olmak insanin kendini güvende hissetmesi icin yeterli bir nedendir. köyde (tahminen) 500 hektar sulu arazi bulunmakla beraber 2000 hektar da susuz tarim arazisi bulundugunu söyleyebilirim. aslinda rekem vermeye korkuyorum cünkü yanilma ihtimalim yüksek. köyde 14 farkli soyisimini tasiyan aileler var. bunlarin en kalabaligi köye sonradan sürgün olarak gelen gelen sarilardir. köyde yardimlasma halen yasatilmaya calisilmaktadir. yani kisacasi killikli demek asi ve mavi demektir. (ayni zamanda bu benim net alemindeki 2. ismindir) yani kizdimi cehennem sevdimi cennet gibi insanlar yasiyor orada görülmeye deger tarihi magaralari ki bunlarin zeugmanin uzantilari oldugu kanaatindeyim. köyde otel vs yoktur (malesef demiyorum) cünkü buna ihtiyac simdiye kadar olmamistir. sevindirici bir olay misafirperver insanlarin oldugu bir köydür killik. mehmetsükrü bunlari yazmis zaten il ve ilce merkezine uzakligi ulasimda sorun olmamasini. gelin köyümüzün gezilmeye deger yerlerini sizde kesfedin firattan taze baligimizin tadina bakin. eger günesin batisini mükemmeligini hic görmedim diyorsaniz resimdeki sal ile adiyaman tarafina gecer ve Datgeli köyünün yakinlarindaki ismini tam olarak bilmesemde bizim köyde en azindan kizil dag oldugunu biliyorum. 1400.m rakimli bir bulunan tepenin üzerine I.S. 70’lerde Romalilar tarafindan insa edildigi ve 300’lere kullanildigi tahmin edilen, icerisinde büyük bir tapinak bulunan bölgenin kutsal alani kabul edilen kalenin hemen yakininda Kommagene döneminde insa edilen Temenos kalintilari bulunmaktadir.sestung (FIRAT ARSAMEIA’SI) eger varsa sevgilinizle burada günesin batisini seyretmenizi tavsiye ederim. yok ben birecik baraj gölünden sal ile asagiya dogru gitmek istiyorum diyorsaniz killik in 5 km asagisindaki kellefis magaralarini görmenizi tavsiye ederim. gerci cogu magara ve ausrlardan kalma eser ve magara barajin olusturdugu gölün altinda kalmis olmasina ragmen görülmeye deger niceleri duruyor.rumkalesine (halfeti) zeugma kalintilarini görebilirsiniz bence görülmeye deger.

    kaybolmaya yüz tutmus manevi degerlerin hala var olduguna sahit olacaksiniz. benden bu kadar yorum ve eklemek isdediklerinizi mehmet sükrü ye yazabilirsiniz. saygilarimla: uzmanibo 16.04.2008 stuttgart almanya