insanlar ölümden dolayı inanma ihtiyacı güderler.ölüm sonrası için.insan inanıyorsa eğer yine kendisi için inanır.ölümden sonra yaşam olmayışı fikri birçok insanı delirtebilir de.bu yüzden inanırlar.kimileri kafalarında aşarlar bu konuyu.henüz hiçbir din yokken bile insan güneş'e, ay'a ve totemlere inanmışlardır.sanırım bu insanın inanma ihtiyacı olduğunu kanıtlar.kafalarında aşanlarsa inanmazlar.konu bu kadar basittir.önemli olan her iki tarafın da karşılıklı anlayış içerisinde olmasıdır.bu böyle olmalıdır.inanç özgürlüğü esastır.bu arada kimileri de inanmakla inanmamak arasında kalırlar.onların henüz bir ismi yok :) varsa bile ben bilmiyorum.
bazen, bir kişi değer verdiğiniz bir kişi, henüz kimse ölmemişken, o kişi de ölmemişken, o değer verdiğiniz kişi... sizden kopup başkasına gittiğinde ve geri dönüşün olanaksızlığını kavradığınızda işte tam da bu anda ölümü hissedebilirsiniz.insan tam da bu anda ölümü kavrayabiliyor.o kişinin yaşadığını bilmek, artık hiç görmeyecekseniz onu görüşemeyecekseniz, onun yaşadığını bilmek neyi değiştirir ki..ölüler gibi artık hiç onu göremeyecekseniz artık ölümü hissetmenizde bir engel yoktur.deneyim edenler belki beni anlarlar..
Aşkın ve felsefenin kesin tanımı yoktur.tamamen görecedir aşk.herkese hissettirdiği farklıdır.bu bağlamda herkes özgün tanımını oluşturur.kişisel görüşüm; aşk, insana 'yapmam ' dediği şeyleri yaptırır.aynı zamanda tutkuyla karıştırılmaması gerekir.
insanlar ölümden dolayı inanma ihtiyacı güderler.ölüm sonrası için.insan inanıyorsa eğer yine kendisi için inanır.ölümden sonra yaşam olmayışı fikri birçok insanı delirtebilir de.bu yüzden inanırlar.kimileri kafalarında aşarlar bu konuyu.henüz hiçbir din yokken bile insan güneş'e, ay'a ve totemlere inanmışlardır.sanırım bu insanın inanma ihtiyacı olduğunu kanıtlar.kafalarında aşanlarsa inanmazlar.konu bu kadar basittir.önemli olan her iki tarafın da karşılıklı anlayış içerisinde olmasıdır.bu böyle olmalıdır.inanç özgürlüğü esastır.bu arada kimileri de inanmakla inanmamak arasında kalırlar.onların henüz bir ismi yok :) varsa bile ben bilmiyorum.
bazen, bir kişi değer verdiğiniz bir kişi, henüz kimse ölmemişken, o kişi de ölmemişken, o değer verdiğiniz kişi... sizden kopup başkasına gittiğinde ve geri dönüşün olanaksızlığını kavradığınızda işte tam da bu anda ölümü hissedebilirsiniz.insan tam da bu anda ölümü kavrayabiliyor.o kişinin yaşadığını bilmek, artık hiç görmeyecekseniz onu görüşemeyecekseniz, onun yaşadığını bilmek neyi değiştirir ki..ölüler gibi artık hiç onu göremeyecekseniz artık ölümü hissetmenizde bir engel yoktur.deneyim edenler belki beni anlarlar..
Cem Karaca: Resimdeki Gözyaşları.. back vokalde çığlık sesli bir kadın.tıpkı ümit yaşar'ın ispanyol meyhanesi şiirindeki gibi..
bir nevi inkılaptır.yani bir şeyi tamamen ortadan kaldırıp, kökünden değiştirmektir.yeniliktir.devrimdir.ATATÜRK'tür..
Aşkın ve felsefenin kesin tanımı yoktur.tamamen görecedir aşk.herkese hissettirdiği farklıdır.bu bağlamda herkes özgün tanımını oluşturur.kişisel görüşüm; aşk, insana 'yapmam ' dediği şeyleri yaptırır.aynı zamanda tutkuyla karıştırılmaması gerekir.