Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Cay Keyfi
Cay Keyfi

SEN DE KİMSİN :)

  • dinsiz02.01.2004 - 12:41

    Ben

  • ateizm02.01.2004 - 12:06

    Evrim teorisini algılamak hiçbir şeyi değiştirmez. Evrimin kullandığı çeşitlemlerde ve savunduğu değerlerde Allah'ın varlığına delildir...

  • yeni yıl31.12.2003 - 22:19

    Zihniyet çöküşünün açık bir göstergesi....

  • zülkarneyn peygamber31.12.2003 - 11:12

    İhtilaflı olsa da, genelle Peygamber olarak anılır.

  • türkistan30.12.2003 - 19:36

    Kutlu gün bir gün gelecektir elbet...
    Bekle Türkistan

  • sabır29.12.2003 - 21:53

    Bir derviş, Ebu'l-Hasan Harkanî'nin şöhretini duyup Talkan şehrinden yola çıkmıştı. Dağlar aştı, uzun yollar geçti, şeyhi görmek için özü doğru olarak, Allah'a yalvarıp yakararak nice yol aldı. Yolda çok cefa gördü, eziyet çekti. Nihayet yolu bitirip maksadına ulaştı. O mana sultanının evini sordu. Kapısına geldi, saygıyla kapı halkasını vurdu. Şeyhin karısı kapıdan başını çıkarıp, 'Ey kerem sahibi, ne istiyorsun? ' dedi. Derviş, 'Ziyaret için geldim' deyince, kadın kahkahayla gülüp dedi ki, 'Sakalına bak yahu! Hele şu yolculuğa, uğradığın derde bak! Yerinde yurdunda işin yok muydu da beyhude yere yollara düştün? Bir ahmağı görmek hevesine mi düştün, yoksa yurdundan mı usandın? Yahut şeytan sana bir boyunduruk vurdu, vesveseler mi verdi ki, bu yolculuğa çıktın? ' Daha birçok kötü sözler söyledi, hakaretler sıraladı Kadının saygısız gülmesinden, hikayeler düzmesinden derviş pek dertlendi. 'Yeter! ' diye bağırdı. 'Senin gibi bir şeytanın saçmaları mı beni bu kapının toprağından döndürecek? ' Artık derviş herkese şeyhi sormakta, her tarafta onu araştırmaktaydı. Birisi dedi ki, 'O kutup, odun getirmek üzere ormana gitti.' O zülfikâr düşünceli ve ateşli derviş, ormanın yolunu tuttu. Şeytan aklına, dolunayı bile örten vesvese vermekteydi. 'Bu din şeyhi neden böyle bir kadını evinde tutuyor, onunla düşüp kalkıyor? ' demekteydi. O bu düşüncedeyken, şeyh bir aslana binmiş, çıkageldi. Kükremiş aslan odunu çekmekteydi, o kutlu zat da odunların üstüne binmişti. Dervişi uzaktan gördü ve güldü. 'Sakın aldanma' dedi, 'Şeytanı dinleme! Ben sabredip bu kadının yükünü çekmeseydim, aslan benim yükümü çeker miydi hiç? '

  • deccal29.12.2003 - 20:47

    İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: 'Biz, Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'ın yanında iken Beni Hâşim'den bir grub genç geldi. Resülullah aleyhissalâtu vesselâm onları görünce, gözleri yaşla doldu ve rengi değişti. Ben: '(Ey Allah'ın Resülü!) Şimdiye kadar, mübarek yüzünüzde hoşumuza gitmeyen bir manzara hiç görmemiştik, (şimdi ne oldu da bizi üzen bir ifade ile karşılaşıyoruz?) ' dedim. Şu cevabı verdiler:
    'Biz öyle bir Ehl-i Beytiz ki, Allah bizim için dünyaya mukabil ahireti tercih etmiştir. Benim Ehl-i Beytim benden sonra bela, kaçırılma ve sürgüne maruz kalacak. Nihayet, meşrık (doğu) tarafından beraberlerinde siyah bayraklar olan bir kavim gelecek. Bunlar hayır (saltanat) isteyecekler, fakat istekleri yerine getirilmeyecek. Bunun üzerine onlar savaşacak. Allah onlara yardım edecek. Bundan sonra istedikleri (hükümdarlık) kendilerine verilecek. Ne var ki, onlar bunu kabul etmeyip emirliği Ehl-i Beytim'den bir adama tevdi edecekler. Bu (Emîr) de, insanlar yeryüzünü daha önce zulüm ile doldurdukları gibi, yeryüzünü adaletle dolduracaktır. Artık sizden kim o güne yetişirse kar üstünde emeklemek suretiyle de olsa onlara varsın (katılsın) ' buyurdu.'

    Sevbân radıyallahu anh anlatıyor: 'Reslülullah aleyhissalatu vesselâm buyurdular ki: 'Sizin hazinenizin yanında üç kişi kavga edecek: Üçü de bir halifenin evladıdır. (Halifelik) bunların hiçbirine nasip olmayacaktır. Sonra meşrık (doğu) cihetinden siyah bayraklar (taşıyan bir ordu) zuhur edecek, hiçbir kavmin öldürmediği şekilde sizi öldürecek.'

    Ravi der ki: 'Sonra (Aleyhissalâtu vesselam) ezberde tutamadığım bir şey daha söyledi. Son olarak da: 'Onları görünce onlara derhal biat edin, kar üzerinde emekleyerek de olsa! ' buyurdular. Çünkü o, Allah'ın halifesidir, Mehdidir.'

    Hz. Ali anlatıyor: 'Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: 'Mehdi bizden, ehl-i Beyt'imizdendir. Allah onu bir gecede ıslah eder (yani tevbesini kabul eder, hizmetini yapacak hale getirir. Doğruyu ilham eder ve muvaffak kılar) '.

    Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: 'Resülullah aleyhissalatu vesselâm buyurdular ki: 'Biz Abdulmuttalib'in oğullarıyız. Cennet ehlinin efendileriyiz: Ben, Hamza, Ali, Cafer, Hasan, Hüseyin ve Mehdi.'

    Abdullah İbnu'l Haris İbni Cez'iz-Zübeydi radıyallahu anh anlatıyor: 'Resülullah aleyhissalâtu vesselâm (bir gün) : 'Doğudan birtakım insanlar çıkacak ve Mehdi için zemin hazırlayacak' buyurdular. O Mehdi'nin hakimiyetini kastediyor.'

  • çile29.12.2003 - 20:34

    Bİr Necip Fazıl daha gelmez bu ülkeye.......

  • deccal29.12.2003 - 17:38

    Günümüz insanının düştüğü hata, kendi dinini Hristiyanlığın öğretileri ile karşılaştırıp yoruma tabi tutmak. Deccal haktır, hak olduğunu anlatan yol büyükleri vardır....
    İsa (A.s) niçin geldiği bellidir. Nasıl geleceği de.... Ve ne için geleceği de... Uzatmanın gereği de yok sanırım... Bazen sözlerinize dikkat edin.
    Sizlere Seyyid Abdülkadir Geylani ve İmam-ı Rabbaninin mübarek yolundan gelen ve o yolun büyüklerinden birinin sözü:
    - Mehdi geldiğinde bizler ona hazır olmalıyız....
    Benim dinim Hristiyanlıkla karşılaştırılıp bireylerde zihin bulanıklığı yaratılmasın. Veya yanlış bilgilenenler zihinlerini safileştirsinler....
    Bir örnek daha, İslami yönetimle demokrasiyi bir tutup bir dönem bu millete demokrasiyi güzel bir yönetim diye benimsettiler. Benim! komplekse giren yoldaşım çok sevindi buna.
    Şu naraları attı bir zaman:
    İslamiyet, en güzel demokrasidir.

  • armağan çağlayan29.12.2003 - 17:27

    Çöptan adam, bir ülkenin sanatının ayaklar altına alınmasının bir göstergesi...
    Bir kültürün bu kadar yozlaşmasının bir göstergesi.......
    Benim kültürüme ne kattı acep...........