Hakan Yedican ve Hamza Yardımcıoğlu yine dinlemesi keyifli bir sohbet gerçekleştirmişler, önemli konulara değinmişler. Peru'da bulunan uzaylı mumyalarından ve iklim bahane edilerek imzalatılmaya çalışılan anlaşmalarla esasında neyin amaçlandığından ve etkilerinin neler olabileceğinden bahsetmişler.
"….. Eşya aksetmiş gibi tılsımlı bir uykudan, ….. Serpilen aydınlıkta dalların arasından Büyülenmiş bir ceylan gibi bakıyor zaman Sessizlik dokunuyor bir yerde yaprak yaprak…
Biliyorum gölgede senin uyuduğunu Bir deniz mağarası kadar kuytu ve serin Hazların aleminde yumulmuş kirpiklerin Yüzünde bir tebessüm bu ağır öğle sonu.
Belki rüyalarındır bu taze açmış güller, Bu yumuşak aydınlık dalların tepesinde, Bitmeyen aşk türküsü kumruların sesinde, Rüyası ömrümüzün çünkü eşyaya siner. ….."
Anlatmak Zamanı isimli bu programı izlemeyi çok seviyorum. Yeni bölümlerini heyecan ve merakla bekliyorum. Nihayet yeni sezon yayınlarına başladılar. İlginç, her zaman her yerde duyulamayacak şeyler anlatıyorlar. Doğa üstü olarak algılanan, nitelendirilen olaylar, dünya dışı yaşam ve parapsikoloji çok ilgimi çekiyor. Daha sonra Erhan Kolbaşı'nın Mesaj- Novus 2 ve Mutatio isimli kitaplarını da alıp okumak istiyorum. Diğer kitaplarını ilgiyle, beğenerek okumuştum.
Günaydın sevgilim! :) Ben şarkıdaki gibi keşke demiyorum. Çünkü benim her günüm, her gecem seninle, aşkınla dolu. Ben iyi ki diyorum. İyi ki her günüm seninle başlıyor, iyi ki her günüm seninle bitiyor. Günaydın sevgilim, Ne güzel bir gün değil mi?..... :))
Balkonumuzda Japon Şemsiyesi bitkilerinden var. Ben de onlardan dört dal keserek ters bir şekilde suya koymuştum. Köklenmişler. :) Hatta bir tanesi kök tarafından yeni bir sürgün vermiş. Onları uygun bir zamanda saksıya ekmeyi düşünüyorum. :)
Yeşili, bitkileri, doğayı çok seviyorum. İmkanı olanların fidan alıp ekmelerini ya da bu şu anda mümkün değilse ellerindeki meyve, sebze çekirdeklerini toprakla, doğayla buluşturmalarını tavsiye ediyorum. Ben meyve, sebze, çiçek, ağaç tohumlarını ekmeyi, gelişimlerini gözlemlemeyi seviyorum, edindikçe, elimde oldukça onları toprağa ekiyorum.
Doğayı korumak, yeşil ile mavinin eşsiz güzelliğini ve bize verdiği huzuru, sevgiyi, neşeyi devamlı kılmak için elimizden geleni yapmalıyız.
Bugün canım babam bu dünyadan ayrılalı 2 sene oluyor. Onu her zaman anıyor ve özlüyoruz. Ben bugün, babam bu dünyada yanımda olamadığı için üzülmeyi değil, o benim babam olduğu için ve onunla dolu dolu çok güzel yıllar geçirebildiğim için sevinmeyi seçiyorum. Babam bizim üzülmemizi hiç istemezdi. O yok olmadı sadece dünya değiştirdi. Onu çok seviyorum. Hep huzurlu, mutlu olsun. Bu gün vesilesiyle babamın yazmış olduğu "Üzme Tatlı Canını" isimli şiirini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Üzme Tatlı Canını
Hayata küskün gibi bir halin var senin Sanki Karadeniz’de gemileri batmış biri gibisin.
Üzme kendini, güzel rüyalarından olma Seven terk eder mi hiç sevdiğini, sevmeden doya doya?
Takma kafana tokadan başka bir şey Zaten gelip geçici değil mi bu dünyada her şey.
Ders çıkarmak lazım yaşanan olaylardan Sevmek emek ister, değerini ölç, seçme kolaylardan.
Gerçekleşen olaylara deriz ki nasip böyleymiş Gerçekleşmeyenlere de deriz ki nasip değilmiş.
Aslında göründüğü kadar basit değil Düşünmek gerek İdrak edersek ancak, vardığımız nokta gerçek.
Saf ve temiz olmak akıllı olmaya değildir engel Kandırmak için sıraya girenler atamaz sana çengel.
Gerçekleri görürsek ona göre alırız tedbirimizi Yaşarız birlikte bu güzel dünyada, üzmeyiz birbirimizi.
Böyle seramik hayvan heykelleri yapmak istiyorum. Çok eğlendirici ve huzur verici. İstediğin şekli ver ve istediğin renge boya. Çamur ve boyalarla yapabileceklerin hayal gücün kadar sınırsız. Ne muhteşem! :))
Geçenlerde İhsan Oktay Anar'ın Puslu Kıtalar Atlası adlı romanından radyo tiyatrosu haline getirilen eseri dinledim. İlginç ve etkileyici buldum. TRT'nin sitesinden eseri dinlemek için üye olmak gerekiyor. Ücretsiz ve kolay bir şekilde üye olunabiliyor. Sonra uygun zamanda kitabı da okumak istiyorum.
30 Ağustos Zafer Bayramı'mız kutlu olsun. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve vatanımızı savunmak için savaşan tüm şehitlerimizle gazilerimizi, saygıyla şükranla anıyorum.
Akşam yemeğimi yerken, bu romantik ve huzur verici Japonya gezisini izledim. Okushima gölü, gölde gezintileri, gittikleri kaplıca,yemyeşil ağaçlarla çevrili ortam, hepsi harikaydı. Cennet gibi bir yer. Sabah kahvaltısında Paris'te, Akşam yemeğinde Japonya'daydım.:)) Aslında, Ne Paris ne Japonya, Benim kalbim de aklım da, Hep sevgilimin yanında. :)
Hakan Yedican ve Hamza Yardımcıoğlu yine dinlemesi
keyifli bir sohbet gerçekleştirmişler, önemli konulara değinmişler.
Peru'da bulunan uzaylı mumyalarından ve iklim bahane edilerek
imzalatılmaya çalışılan anlaşmalarla esasında neyin
amaçlandığından ve etkilerinin neler olabileceğinden bahsetmişler.
"…..
Eşya aksetmiş gibi tılsımlı bir uykudan,
…..
Serpilen aydınlıkta dalların arasından
Büyülenmiş bir ceylan gibi bakıyor zaman
Sessizlik dokunuyor bir yerde yaprak yaprak…
Biliyorum gölgede senin uyuduğunu
Bir deniz mağarası kadar kuytu ve serin
Hazların aleminde yumulmuş kirpiklerin
Yüzünde bir tebessüm bu ağır öğle sonu.
Belki rüyalarındır bu taze açmış güller,
Bu yumuşak aydınlık dalların tepesinde,
Bitmeyen aşk türküsü kumruların sesinde,
Rüyası ömrümüzün çünkü eşyaya siner.
….."
Anlatmak Zamanı isimli bu programı izlemeyi çok seviyorum.
Yeni bölümlerini heyecan ve merakla bekliyorum.
Nihayet yeni sezon yayınlarına başladılar.
İlginç, her zaman her yerde duyulamayacak şeyler anlatıyorlar.
Doğa üstü olarak algılanan, nitelendirilen olaylar, dünya dışı yaşam ve
parapsikoloji çok ilgimi çekiyor. Daha sonra Erhan Kolbaşı'nın
Mesaj- Novus 2 ve Mutatio isimli kitaplarını da alıp okumak istiyorum.
Diğer kitaplarını ilgiyle, beğenerek okumuştum.
Günaydın sevgilim! :)
Ben şarkıdaki gibi keşke demiyorum.
Çünkü benim her günüm, her gecem seninle, aşkınla dolu.
Ben iyi ki diyorum. İyi ki her günüm seninle başlıyor,
iyi ki her günüm seninle bitiyor.
Günaydın sevgilim,
Ne güzel bir gün değil mi?..... :))
Balkonumuzda Japon Şemsiyesi bitkilerinden var.
Ben de onlardan dört dal keserek ters bir şekilde
suya koymuştum. Köklenmişler. :) Hatta bir tanesi
kök tarafından yeni bir sürgün vermiş. Onları uygun bir
zamanda saksıya ekmeyi düşünüyorum. :)
Yeşili, bitkileri, doğayı çok seviyorum. İmkanı olanların
fidan alıp ekmelerini ya da bu şu anda mümkün değilse ellerindeki
meyve, sebze çekirdeklerini toprakla, doğayla buluşturmalarını tavsiye ediyorum.
Ben meyve, sebze, çiçek, ağaç tohumlarını ekmeyi, gelişimlerini
gözlemlemeyi seviyorum, edindikçe, elimde oldukça onları toprağa ekiyorum.
Doğayı korumak, yeşil ile mavinin eşsiz güzelliğini ve bize verdiği
huzuru, sevgiyi, neşeyi devamlı kılmak için elimizden geleni yapmalıyız.
Bugün canım babam bu dünyadan ayrılalı 2 sene oluyor.
Onu her zaman anıyor ve özlüyoruz.
Ben bugün, babam bu dünyada yanımda olamadığı için
üzülmeyi değil, o benim babam olduğu için ve onunla dolu dolu
çok güzel yıllar geçirebildiğim için sevinmeyi seçiyorum.
Babam bizim üzülmemizi hiç istemezdi. O yok olmadı sadece
dünya değiştirdi. Onu çok seviyorum. Hep huzurlu, mutlu olsun.
Bu gün vesilesiyle babamın yazmış olduğu "Üzme Tatlı Canını"
isimli şiirini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Üzme Tatlı Canını
Hayata küskün gibi bir halin var senin
Sanki Karadeniz’de gemileri batmış biri gibisin.
Üzme kendini, güzel rüyalarından olma
Seven terk eder mi hiç sevdiğini, sevmeden doya doya?
Takma kafana tokadan başka bir şey
Zaten gelip geçici değil mi bu dünyada her şey.
Ders çıkarmak lazım yaşanan olaylardan
Sevmek emek ister, değerini ölç, seçme kolaylardan.
Gerçekleşen olaylara deriz ki nasip böyleymiş
Gerçekleşmeyenlere de deriz ki nasip değilmiş.
Aslında göründüğü kadar basit değil
Düşünmek gerek
İdrak edersek ancak, vardığımız nokta gerçek.
Saf ve temiz olmak akıllı olmaya değildir engel
Kandırmak için sıraya girenler atamaz sana çengel.
Gerçekleri görürsek ona göre alırız tedbirimizi
Yaşarız birlikte bu güzel dünyada, üzmeyiz birbirimizi.
30.04.2021 19:00 İstanbul
Kadir Ardilli
Kayıt Tarihi : 1.5.2021 06:38:00
https://www.antoloji.com/uzme-tatli-canini-3-siiri/
Böyle seramik hayvan heykelleri yapmak istiyorum.
Çok eğlendirici ve huzur verici. İstediğin şekli ver ve
istediğin renge boya. Çamur ve boyalarla yapabileceklerin
hayal gücün kadar sınırsız. Ne muhteşem! :))
https://www.trtdinle.com/show/puslu-kitalar-atlasi?id=3880894
Geçenlerde İhsan Oktay Anar'ın Puslu Kıtalar Atlası adlı romanından
radyo tiyatrosu haline getirilen eseri dinledim. İlginç ve etkileyici buldum.
TRT'nin sitesinden eseri dinlemek için üye olmak gerekiyor. Ücretsiz ve
kolay bir şekilde üye olunabiliyor. Sonra uygun zamanda kitabı da okumak istiyorum.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Puslu_K%C4%B1talar_Atlas%C4%B1
30 Ağustos Zafer Bayramı'mız kutlu olsun.
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve
vatanımızı savunmak için savaşan tüm şehitlerimizle
gazilerimizi, saygıyla şükranla anıyorum.
Akşam yemeğimi yerken, bu romantik ve huzur verici
Japonya gezisini izledim. Okushima gölü, gölde gezintileri,
gittikleri kaplıca,yemyeşil ağaçlarla çevrili ortam,
hepsi harikaydı. Cennet gibi bir yer.
Sabah kahvaltısında Paris'te,
Akşam yemeğinde Japonya'daydım.:))
Aslında,
Ne Paris ne Japonya,
Benim kalbim de aklım da,
Hep sevgilimin yanında. :)