Full: Tam, dolu, tok, bol, dolgun./ İng.Fully: Tamamen, tümüyle, enikonu.
Ana, önde gelen, öncülük eden, önde olan, önderlik, ileri gelen, en önemli,, en başta gelen. / İng.
Hergün işe gidip gelen. / İng.
Evden işe gidip gelme, çevirmek, değiş tokuş etmek. / İng.Commutability: Değiştirilebilirlik.
Cesur, cesaretli, cüretkâr. / İng.
Çevresel olarak. / İng.
Arz, öneri, teklif. / İng.Offering: Teklif, sunma, sunuş, ikram, kurban.
Integrated: Bütünleşmiş, birleşik, entegre, bütüncül. / İng.
Kusursuz, hatasız, boşluksuz, kaynaksız, dikişsiz. / İng.Seamlessly: Sorunsuz bir şekilde, pürüssüzce, dikişsizce.
Büyüleyici, etkileyici ,çekici, merak uyandıran, çok enteresan. / İng.
Full: Tam, dolu, tok, bol, dolgun./ İng.
Fully: Tamamen, tümüyle, enikonu.
Ana, önde gelen, öncülük eden, önde olan, önderlik, ileri gelen, en önemli,, en başta gelen. / İng.
Hergün işe gidip gelen. / İng.
Evden işe gidip gelme, çevirmek, değiş tokuş etmek. / İng.
Commutability: Değiştirilebilirlik.
Cesur, cesaretli, cüretkâr. / İng.
Çevresel olarak. / İng.
Arz, öneri, teklif. / İng.
Offering: Teklif, sunma, sunuş, ikram, kurban.
Integrated: Bütünleşmiş, birleşik, entegre, bütüncül. / İng.
Kusursuz, hatasız, boşluksuz, kaynaksız, dikişsiz. / İng.
Seamlessly: Sorunsuz bir şekilde, pürüssüzce, dikişsizce.
Büyüleyici, etkileyici ,çekici, merak uyandıran, çok enteresan. / İng.