Kadın olmak; cinsî münâsebet netîcesiyle değildir. Zîrâ evlenip de berâber olamadan boşananlar veyâ sayıca az olsalar da himâye evliliği yapanlar da vardır. Kadın olmak demek; bulûğ çağına erişip doğurma olgunluğuna sâhib olmak demektir. Bu çağa erişmemiş olanlar, 'kız çocuk'tur ve de doğurma olgunluğuna namzed olmalarının yanısıra, esâsen aynı cinsten olmak hasebiyle de umûmî olarak kadın cinsinin içerisindedirler. Bu birleşik farka misâl olarak 'Karı-kız peşinde olmak' deyimini verebiliriz.
3- Bay-mak:
'Baymak' fiilinden gelen ve 'Bayma işini yapan (bayan) , bıktırıp usandıran' ma'nâsındaki sıfatın, kadınlar için kullanılıyor olması; maa'l-esef irdelenmiyor!
4- Aşüftelik:
■ Umûmhânenin kapısından işitilen nâhoş da'vet:
- Boş bayanlara girin! ..
■ 2000'li senelerde modernizm çılgınlığının, deliliğinin tırmanışa geçmesiyle en olmayacak ağızlara girip en yakışmayacak dillere pelesenk olup normal görülmeye başlanan 'bayan' ta'bîri; umûmhâne, bar, gazino, meyhâne gibi mekânlarda çalışan 'aşüfte' kadınlar için kullanılırdı. Şimdi bütün kadınlar, aşüfte mi oldular; yoksa o ma'lûm kadınlar, aşüfte sayılmaktan mı çıkarıldılar? !
5- Târîhte:
Bayan kelimesinin eski Türkçe'de hiç geçmediğini söyleyenlere, Avar (Apar) hânlarından 'Bayan Kağan'ı hatırlatana denk gelmedim. ('Bayan Kağan', erkektir)
BAYAN UYDURMA SÖZCÜĞÜ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
1- Diyorlar-Demiyorlar:
■ 'Bay Ali' diyorlar. 'Ali Bey' diyorlar.
'Bayan Aliye' diyorlar. 'Aliye Beyen' DEMİYORLAR!
'Bay-Bayan' ikilemesi var; 'Bey-Beyen' ikilemesi YOK! ..
■ 'Kadına şiddete son! ' diyorlar. 'Bayana şiddete son! ' DEMİYORLAR!
■ 'Kadın cinâyetleri' diyorlar. 'Bayan cinâyetleri' DEMİYORLAR!
■ 'Karı-koca kavgası' diyorlar. 'Bay-bayan kavgası' DEMİYORLAR!
■ 'Kocakarı' diyorlar. 'KocaBAYAN' DEMİYORLAR?
2- Kadın Olmak:
Kadın olmak; cinsî münâsebet netîcesiyle değildir. Zîrâ evlenip de berâber olamadan boşananlar veyâ sayıca az olsalar da himâye evliliği yapanlar da vardır. Kadın olmak demek; bulûğ çağına erişip doğurma olgunluğuna sâhib olmak demektir. Bu çağa erişmemiş olanlar, 'kız çocuk'tur ve de doğurma olgunluğuna namzed olmalarının yanısıra, esâsen aynı cinsten olmak hasebiyle de umûmî olarak kadın cinsinin içerisindedirler. Bu birleşik farka misâl olarak 'Karı-kız peşinde olmak' deyimini verebiliriz.
3- Bay-mak:
'Baymak' fiilinden gelen ve 'Bayma işini yapan (bayan) , bıktırıp usandıran' ma'nâsındaki sıfatın, kadınlar için kullanılıyor olması; maa'l-esef irdelenmiyor!
4- Aşüftelik:
■ Umûmhânenin kapısından işitilen nâhoş da'vet:
- Boş bayanlara girin! ..
■ 2000'li senelerde modernizm çılgınlığının, deliliğinin tırmanışa geçmesiyle en olmayacak ağızlara girip en yakışmayacak dillere pelesenk olup normal görülmeye başlanan 'bayan' ta'bîri; umûmhâne, bar, gazino, meyhâne gibi mekânlarda çalışan 'aşüfte' kadınlar için kullanılırdı. Şimdi bütün kadınlar, aşüfte mi oldular; yoksa o ma'lûm kadınlar, aşüfte sayılmaktan mı çıkarıldılar? !
5- Târîhte:
Bayan kelimesinin eski Türkçe'de hiç geçmediğini söyleyenlere, Avar (Apar) hânlarından 'Bayan Kağan'ı hatırlatana denk gelmedim. ('Bayan Kağan', erkektir)
Hâkim Altmış Sekiz'in, cübbesine taktığı kuşak.
Altmışsekiz adet kuş ağı.
Börte Çin'e gitmiş! ..