cadde de: A bu ev cok güzel, a bu cicekler cok güzel kokuyor, ay bu elbise sahane cok ama cok güzel, ay su ayakkabilar cok güzel, eve geliniyor, yemek cok güzel olmus, a bu filim cok güzel, bu perde yeni mi vallahi cok güzel, hali da cok güzel vs vs vs...sevgili kuzinim bize geldimi güzel veya cok güzel kelimelerini Allah bilir kac defa isitir dururum ama böyle konusmasida cok güzel degilmi yani...
Tepenin yüzüne kurulmus cok güzel bir sehir. Ufakligimda teyzemi ziyaret etmek icin gitmistim oraya. Teyzemin evinin genis bir balkonu vardi, oradan bütün sehre ve ovaya bakilabiliniyordu. Cok nefis bir manzara idi. Hosca ve bolca vakit gecirdim bu balkonda, yollardan insanlarin neseli sesleri kulaklarima aksettikce, karsi komsu hanim'in pisirmis oldugu lezzetli yemeklerin kokusunu aldikca ve tabii ki hafif ama fisildarcasina Artvinin o büyüleyici yellerini icime cektikce kendimi ayri bir alemde hisseder ve sonsuz bir huzur bulurdum. Artvin gercekten cok ama cok güzel bir sehir...
arkadaslarin birinin de yazdigi gibi asagi yukari 40 sene önce Amerika da cekilmis Sabrina adinda ki filmin türklestirilmis hali. Sabrina'nin rolünü ünlü oyuncu Audrey Hepburn oynadi, daha sonra ayni filim 90'li yillarin basinda tekrar yapildi, bu sefer Sabrina'yi Julia Ormond ve bugünkü Selim Bey'in rolünü de Herrison Ford oynamislardi. Seyretmeye deger bir filim, baslarinda melankoli agir basiyorsada, sonuna dogru daha cok romantiklesen filmin ilk cekilmis hali yani Audrey Hepburn'un oynadigi sekli özellikle benim gibi sulu gözlü bayanlar icin vazgecilmeyecek türden. Ama baylar icinde tavsiye ederim.
sadakat bir mühür ise bas onu bagrina, baski yanip kavrula...
cadde de: A bu ev cok güzel, a bu cicekler cok güzel kokuyor, ay bu elbise sahane cok ama cok güzel, ay su ayakkabilar cok güzel,
eve geliniyor, yemek cok güzel olmus, a bu filim cok güzel, bu perde yeni mi vallahi cok güzel, hali da cok güzel vs vs vs...sevgili kuzinim bize geldimi güzel veya cok güzel kelimelerini Allah bilir kac defa isitir dururum ama böyle konusmasida cok güzel degilmi yani...
gündüz ve gece...
uzaklardan geliyor bir hüzün,
sakin ola ki kapiyi acma Tüzün...
kardesim Lale icin:
Laleler ektim bahceme,
su döktüm üzerine,
hic bir zaman solmasin diye,
ama soldu Lale,
solup söndü bir gecede,
toprak verdigini geri aldi,
ah kader tattirdin bana bu aciyi,
Laleler ekmistim bahceme,
deprestirdi acimi bir gecede,
Tepenin yüzüne kurulmus cok güzel bir sehir. Ufakligimda teyzemi ziyaret etmek icin gitmistim oraya. Teyzemin evinin genis bir balkonu vardi, oradan bütün sehre ve ovaya bakilabiliniyordu. Cok nefis bir manzara idi. Hosca ve bolca vakit gecirdim bu balkonda, yollardan insanlarin neseli sesleri kulaklarima aksettikce, karsi komsu hanim'in pisirmis oldugu lezzetli yemeklerin kokusunu aldikca ve tabii ki hafif ama fisildarcasina Artvinin o büyüleyici yellerini icime cektikce kendimi ayri bir alemde hisseder ve sonsuz bir huzur bulurdum. Artvin gercekten cok ama cok güzel bir sehir...
Insanoglunun ne kadar gaddar ve zalim olabilecegini göz önüne seren bir film.
arkadaslarin birinin de yazdigi gibi asagi yukari 40 sene önce Amerika da cekilmis Sabrina adinda ki filmin türklestirilmis hali. Sabrina'nin rolünü ünlü oyuncu Audrey Hepburn oynadi, daha sonra ayni filim 90'li yillarin basinda tekrar yapildi, bu sefer Sabrina'yi Julia Ormond ve bugünkü Selim Bey'in rolünü de Herrison Ford oynamislardi. Seyretmeye deger bir filim, baslarinda melankoli agir basiyorsada, sonuna dogru daha cok romantiklesen filmin ilk cekilmis hali yani Audrey Hepburn'un oynadigi sekli özellikle benim gibi sulu gözlü bayanlar icin vazgecilmeyecek türden. Ama baylar icinde tavsiye ederim.
yesil yorganlar misali serilmis yaylalari, unutamam o sahane hülya kokan ormanlarini...
gayemdi gelecek,
hicranim hicmi bitmeyecek,
bilirim acim asla dinmeyecek,
ah gayem yok oldun,
simdi ugultulu sesler arasinda kahrolurum....