Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • deli dumrul09.10.2003 - 02:37

    Deli Dumrul söylencesi kısaca şöyledir; kendi yaptığı köprünün
    yamacında bir yiğit ölmüştür. Dumrul bu ölüme isyan eder çünkü, onun
    ölümünde kendi ölümünü görür ve yiğidin canını alan Azrail’e meydan
    okur. Sözde, Azrail’le kapışacak ve yiğidin canını geri alacaktır.
    Dumrul’un bu isyanı Tanrı’nın hoşuna gitmez ve Azrail’e onun canını
    almasını buyurur. Azrail Dumrul’un canını almaya geldiğinde Dumrul
    ona saldırır. Azrail güvercin olup kaçar. Bundan gururlanan Dumrul,
    onu yakalamak için arkasından gider ve odur diye iki güvercin
    öldürür. Tam evine dönerken Azrail yine karşısına çıkar. Bu kez
    korkar Dumrul ve Tanrı’ya yalvarmaya başlar. Bu yakarış Tanrı’nın
    hoşuna gider. Kendi canına karşılık bir can bulursa ölmeyecektir.
    Dumrul önce babasına sonra da anasına gider. İkisi de canlarını
    vermek istemez. Sonunda öleceğini kabullenen Dumrul sevdalısıyla
    helalleşmek için onun yanına gelip her şeyi anlattığında kadın,
    onsuz bir yaşamı istemeyeceğini ve Azrail’den kendi canını almasını
    söyler. Bunun üzerine, Dumrul yine Tanrı’ya yakarır. Dumrul’un
    yakarışı karşısında yumuşar Tanrı ve onların canını bağışlamakla
    kalmaz, ömürlerine yüz kırk yıl daha ekler. Bunun yanında, annesi ve
    babasının canını alır.

  • deli dumrul09.10.2003 - 02:33

    Murathan Mungan’ın yazıp Mustafa Avkıran’ın yönettiği 'Dumrul ile Azrail' adlı oyun İsviçre, Hollanda, Tunus ve Almanya’dan sonra Nisan’da Amerika da da oynanmış.

    Anadolu mitleri ve 'Dede Korkut Masalları'ndan yola çıkarak günümüze kadar uzanan süreçte evrensel kişiliklerin bir karşılaşmasını anlatan Murathan Mungan’ın 'Dumrul ile Azrail' oyunu,5. Sokak Tiyatrosu çatısı altında oynanmış.Ortak yapımcıları İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı, Hebbel Theater, Zuercher Theater Spektakel ve Rotterdamse Schowburg olan Mustafa Avkıran’ın yönettiği, Övül Avkıran, Murat Daltaban, Sema, Alptekin Serdengeçti ve Engin Yörükoğlu’nun rol aldığı 'Dumrul ile Azrail' bugüne kadar İsviçre, Hollanda, Tunus ve Almanya’da seyirci karşısına çıktı.

  • deli dumrul09.10.2003 - 02:29

    dede korkut hikayelerinde vardı.

  • özgürlük09.10.2003 - 02:20

    Okulda defterime, Sırama ağaçlara
    Yazarım adını
    Okunmuş yapraklara, Bembeyaz sayfalara
    Yazarım adını

    Yaldızlı imgelere, Toplara tüfeklere, Kralların tacına
    En güzel gecelere, Günün ak ekmeğine, Yazarım adını
    Tarlalara ve ufka, Kuşların kanadına, Gölgede değirmene yazarım
    Uyanmış patikaya, Serilip giden yola, Hınca hınç meydanlara adını
    Ey özgürlük!

    Kapımın eşiğine, Kabıma kacağıma, İçimdeki aleve
    Camları oyununa, Uyanık dudaklara, Yazarım adını
    Yıkılmış evlerime, Sönmüş fenerlerime, Derdimin duvarına
    Arzu duymaz yokluğa, Çırçıplak yalnızlığa, Yazarım adını

    Geri gelen sağlığa, Geçen her tehlikeye
    Yazarım ben adını, yazarım
    Bir sözün çoşkusuyla, Dönüyorum hayata
    Senin için doğmuşum haykırmaya
    Ey özgürlük!

    Zülfü Livaneli

  • öğretmen09.10.2003 - 02:12

    geleceğin mimarlarıdır

  • depresyon09.10.2003 - 02:11

    ruhi çökkünlük hali

  • engin09.10.2003 - 02:10

    uzak
    veya
    derin

  • erman toroğlu09.10.2003 - 02:09

    her pazar şansal büyüka'yla beraber maç yorumları yaparak beynimi tokatlayan adam

  • zekeriya beyaz09.10.2003 - 02:07

    ilahiyatçı bir profesör

  • mutsuzluk09.10.2003 - 02:07

    beşeri mahlukatın genel halet-i ruhiyesi