Topragi bol olsun...Sagken hangi sairimizin, hangi sanatcimizin kiymetini bilmisizki..Birini vatan haini ilan ettik, moskovada yatar, digeri, Parisde komün mezarliginda.. yok anacim yok, adam olmayiz biz.....
Amerikalilarin soykirim la yokettigi, dogayi ve insani seven bir irk...derlerki, kizilderelinin uzattigi baris cubugu, bu soykirim karsiligi beyaz adamdan sigara bagimliligi olarak intikamdi... Beyaz adama kanserden ölmek yakisir...
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler. Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık Sevgideydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti Yoktu dünlerde evelsi günlerdeki yoksulluğumuz Sanki hiç olmamıştı
Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı İstanbullar Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek Ki Karaköy köprüsüne yağmur yağarken Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti Çünkü iki kişiydik
Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra Sonrası iyilik güzellik.
Topragi bol olsun...Sagken hangi sairimizin, hangi sanatcimizin kiymetini bilmisizki..Birini vatan haini ilan ettik, moskovada yatar, digeri, Parisde komün mezarliginda..
yok anacim yok, adam olmayiz biz.....
tümüyle yalaaaannnn..
Amerikalilarin soykirim la yokettigi, dogayi ve insani seven bir irk...derlerki, kizilderelinin uzattigi baris cubugu, bu soykirim karsiligi beyaz adamdan sigara bagimliligi olarak intikamdi...
Beyaz adama kanserden ölmek yakisir...
AŞK
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
Sevgideydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
Yoktu dünlerde evelsi günlerdeki yoksulluğumuz
Sanki hiç olmamıştı
Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı
İstanbullar
Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların
dünyaların
Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek
Ki Karaköy köprüsüne yağmur yağarken
Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
Çünkü iki kişiydik
Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
Sonrası iyilik güzellik.
Cemal Süreya
eger istersek cennet yeryüzüdür...
Ah Italyan köylüleri, bu türküyle devirdiniz ya Mussolini`yi, sizin sicakta terlemis alninizdan öpeyim...